Patronların acelesi var: Yusuf Tekin zorunlu eğitime darbe için ‘bu yıl karar verilir’ dedi
Milli Eğitim Bakanı Tekin, zorunlu eğitim süresinin kısaltılmasına ilişkin rapor hazırladıklarını, Erdoğan’a sunacaklarını söyledi. Tekin kararın bu yıl içinde verileceğini öngörüyor. Eğitim-İş'e göre AKP iktidarı çocukların sermayeye ve tarikatlara tesliminde araladığı kapıları sonuna kadar açıyor.
AKP “kesintisiz” zorunlu eğitimi kaldırmak için getirdiği 4+4+4 zorunlu eğitim sistemini değiştirmeye, zorunlu eğitim süresini kısaltmaya hazırlanıyor.
Yapılmak istenen, 12 yıllık zorunlu eğitim süresini kısaltarak çocukların daha erken yaşlarda işgücüne katılmalarının yasallaştırılması.
Konuyu ilk gündeme getiren de bu yılın başlarında Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin oldu. Kamuoyunda zorunlu eğitim süresinin tartışılmasını istediklerini söyledi.
Tekin’in “iş dünyasının beklentileri” diyerek başlattığı tartışma da desteğini sermayeden ve tarikatlardan buldu.
Önce eğitim alanındaki gerici dernek ve vakıflar rapor hazırladı. Ardından patron örgütü MÜSİAD zorunlu eğitimin kısaltılmasını talep etti.
İktidar yandaşı eğitim sendikası Eğitim-Bir-Sen de yaptırdığı saha araştırmasıyla tartışmaya dahil oldu. Sendika, lise eğitiminin 2 yılının zorunlu, 2 yılının isteğe bağlı olması görüşünün ağır bastığını öne sürdü.
Bakan Tekin bugün Kanal 7’de katıldığı programda zorunlu eğitim süresinin kısaltılması için kararın bu yıl içinde verileceğini söyledi.
Tekin'in öngörüsü böyle: Bu yıl karar verilir, önümüzdeki yıl başlanır
4+4+4 zorunlu eğitim sisteminin değişip değişmeyeceğine ilişkin soruyu yanıtlayan Tekin, dünya genelinde eğitim öğretim sürelerinin kısalmaya başladığını öne sürdü.
Eğitim süresinde atacakları adımın “çağdaş gelişmelere ayak uyduracağını” iddia eden Tekin, şöyle konuştu:
“Geçtiğimiz yıl söyledik bunu. 'Kamuoyundaki tartışmaları izliyoruz' anlamında açıklamalar yaptık ve sürekli de izledik.
Şu anda bir raporumuzu oluşturduk. Bunu Kabine Toplantısı'nda Sayın Cumhurbaşkanımızın da onayına sunacağız.
Eğer siyasi anlamda da bu konuda karar verilirse, farklı alternatiflerimiz var. İlk Kabine Toplantısı'nda çok büyük bir ihtimalle bununla ilgili bir sunum yapmayı planlıyoruz.
Bu yıl içerisinde karar verilir. Çünkü önümüzdeki yıl zaten eğitim öğretim takvimi ona göre dizayn edilecek demektir ama bunun bir de parlamento boyutu var. Sonuçta hazırlığımızın yasalaşması gerekecek.”
AKP çocukların tarikat ve sermayeye teslimi için kapıları sonuna dek açıyor
Tekin’in açıklamalarına dair soL’a konuşan Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, AKP iktidarının önce “devrim” diye nitelediği 4+4+4 sistemiyle ilgili “geçmişin hesabını vermesi gerektiğini” söyledi.
18 yaşın altındaki her bireyin çocuk olduğunu ve çocukların devletin korumasında eğitim hakkına sahip olduğunu vurgulayan Özbay, şimdiyse çocukların okullar yerine tarikatlara ya da sanayide çalışmaya yönlendirilmesinin yasal çerçevesinin oluşturulmak istendiğini ifade etti.
Özbay’a göre iki amaç var:
“Bir, tarikatların talepleri bir de piyasanın talepleri. Zaten bu konuşmaları kimler yapıyor? MÜSİAD konuştu, sanayiciler konuştu. Bir de adı dernek vakıf olan ama tarikat olduğunu bildiğimiz yapılar. Neden? Çünkü çocukların 18 yaşına kadar yasal olarak okul ortamında olması bunları rahatsız ediyor.”
Hem tarikatların hem de sermayenin artık bu yasal çerçeveden çıkmak istediğini kaydeden Özbay şunları söyledi:
“(Tarikatlar) kendi sözde kurumlarında, yapılarında çocuklara temas etmek istiyorlar. Bazı gerici çevreler kız çocuklarının belli bir yaştan sonra okulda olmasına katlanamıyorlar. Bir de asgari ücretle çalışanların sayısının bu kadar fazla olduğu ve insanca yaşayacak bir asgari ücret olmadığı ortamda iktidar daha ucuz iş gücüyle çocukları piyasanın kucağına itmek istiyor.”
AKP iktidarının hafızlık eğitimleri, açıköğretimler ve MESEM’lerle araladığı kapıları şimdi tamamen açmaya hazırlandığını söyleyen Özbay “Kendi çocuklarını 18 yaşına kadar eğitim sonrasında yurt dışında okutma hayalinde koşanlar yoksul ailelerin çocuklarını cemaatlerin, tarikatların, piyasanın kucağına itiyorlar. Kapıyı sonuna kadar tarikatlara, piyasaya açmaktır ve hatta emperyalist yapıların pazarı olarak görülecek bir ülke olarak açmaktır. Burada maalesef ki çocuklar hedef alınmaktadır” dedi.
'Yoksul ailelerin çocukları ve kız çocukları okuldan uzaklaşacak'
Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi (THTM) Eğitimde Gericilikle Mücadele Komitesi'nden Gül İnce de, Tekin'in bugünkü açıklamalarının son yıllarda hızla büyüyen MESEM uygulamalarıyla aynı çizgide olduğunu belirtti.
İnce şunları söyledi:
"Zorunlu eğitim süresinin kısaltılması yoksullaştırılmış ailelerin çocuklarının erken yaşta eğitimden koparılarak,
ucuz işgücü olarak, iş dünyasının acımasızlığıyla baş başa bırakılmasına yol açacak. Diğer taraftan da, kız çocuklarının okuldan uzaklaşmasıyla, toplumsal cinsiyet eşitsizliği derinleşecektir." (BURCU GÜNÜŞEN - SOL.ORG)
