CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, Fethullah Gülen'in Türkiye'ye dönmesi konusunda yapılan açıklamalara ilişkin, “Her darbe dönemi kıvrak tavrı ile bilinen bu politikaya çok meraklı hizmet erbabı, artık bir parti kurmalı diyorum. Kim olduğunu, kimlerle işbirliği içinde olduğunu halka anlatmalı” ifadesini kullandı.
Tarhan, yaptığı yazılı açıklamada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, “Bizde koltuk kavgası yok” ifadesini eleştirdi. Tarhan, Erdoğan'ın bu ifadeyle aslında, “Çünkü bütün koltukları ben dizayn ederim. Meclis Başkanı, Anayasa Mahkemesi Başkanı koltuklarının sahibi benden sorulur. Cumhurbaşkanlığı koltuğunu da koltuktan saymam zaten ben başkanlık koltuğu isterim” dediğini ileri sürdü.
Tarhan, açıklamasında, “(Kendisine yer edinme gayreti içine girenler de fırsat bulamayacaktır. Bunun dışına çıkanlar varsa kusura bakmasınlar onlar da gereğini bulurlar) demiş. 'Artık kırk katır mı olur, kırk satır mı onu bilmem' demiş. Yani, 'Sadece benim kendim için koltuk isteme ve koltukları dağıtma hakkım var, başkaları hiç heves etmesin, seslerini kesip otursunlar' demiş. Yazık ki ne yazık. Önceleri hiç olmazsa, 'Kendim için bir şey istiyorsam namerdim' deme inceliğini gösterenler vardı. Oysa şimdi? Hem öte dünya hem fani dünya nimetlerine pek meraklı Başbakan. Sen çıkıp, bu yürekliliği gösterebilir misin? Çıkıp bize diyebilir misin ki 'Benim koltukta gözüm yok.' Bekliyoruz Başbakan” ifadelerine yer verdi.
Tarhan, açıklamasında, şunları kaydetti: “İkamet ettikleri çok eyaletli ülke, yaşadıkları refah ve koruma kalkanları ile haklarında bir fikir yürütmemizi sağlayan birileri, 'Bizde hizmet etme aşkından başka bir şey yok' diyen birileri, hizmetin ardında saklanan kudret arzusunu, hizmet ettiğini söyleyenin efendi olabilme hırsını biz göremiyoruz zannetmişler.
Başbakan'ın davetine huzursuzlanıp ağlayarak, 'Ülkede başımıza türlü haller gelebilir, dönemeyiz' demişler. Yani, 'Temizlik harekatını hızlandırın ki yol temizliğini daha derin yapın ki dönebilelim' buyurmuşlar. Dikensiz gül bahçesi, muhalefetsiz bir hizmet sektörü mesajları ile yine bizi bizden almışlar. Her darbe dönemi kıvrak tavrı ile bilinen bu politikaya çok meraklı hizmet erbabı artık bir parti kurmalı diyorum. Kim olduğunu, kimlerle işbirliği içinde olduğunu halka anlatmalı, meydanlarda söyleyeceği ne varsa söylemeli. Söylemeli ki halkımız da kimlerle muhatap olduğunu bilsin. Hem görmüyor musunuz artık özel yetkili gazetecilerle, ses kayıtlı medya linçleriyle yapılan siyaset kabak tadı veriyor. Özel yetkili mahkemelerle gözdağı vererek nereye kadar götürebilirsiniz bu işi? Muhalifleri tek tek yok edemezsiniz ya. En az 3 olmayabilir ama bizim de çocuklarımız var.
Silivri'ye kapatmakla bizi tüketemez, ancak mücadeleyi bayraklaştırırsınız. Biliniz ki korkaklar kapı arkasından siyaset yapar, her eleştiriye kasetle cevap verme yüreksizliğini gösterir. Siz böyle değilseniz, yüreğiniz varsa çıkın ortaya ve kimseye yaslanmadan yapın siyasetinizi namusluca.”
Tarhan, yaptığı yazılı açıklamada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, “Bizde koltuk kavgası yok” ifadesini eleştirdi. Tarhan, Erdoğan'ın bu ifadeyle aslında, “Çünkü bütün koltukları ben dizayn ederim. Meclis Başkanı, Anayasa Mahkemesi Başkanı koltuklarının sahibi benden sorulur. Cumhurbaşkanlığı koltuğunu da koltuktan saymam zaten ben başkanlık koltuğu isterim” dediğini ileri sürdü.
Tarhan, açıklamasında, “(Kendisine yer edinme gayreti içine girenler de fırsat bulamayacaktır. Bunun dışına çıkanlar varsa kusura bakmasınlar onlar da gereğini bulurlar) demiş. 'Artık kırk katır mı olur, kırk satır mı onu bilmem' demiş. Yani, 'Sadece benim kendim için koltuk isteme ve koltukları dağıtma hakkım var, başkaları hiç heves etmesin, seslerini kesip otursunlar' demiş. Yazık ki ne yazık. Önceleri hiç olmazsa, 'Kendim için bir şey istiyorsam namerdim' deme inceliğini gösterenler vardı. Oysa şimdi? Hem öte dünya hem fani dünya nimetlerine pek meraklı Başbakan. Sen çıkıp, bu yürekliliği gösterebilir misin? Çıkıp bize diyebilir misin ki 'Benim koltukta gözüm yok.' Bekliyoruz Başbakan” ifadelerine yer verdi.
Tarhan, açıklamasında, şunları kaydetti: “İkamet ettikleri çok eyaletli ülke, yaşadıkları refah ve koruma kalkanları ile haklarında bir fikir yürütmemizi sağlayan birileri, 'Bizde hizmet etme aşkından başka bir şey yok' diyen birileri, hizmetin ardında saklanan kudret arzusunu, hizmet ettiğini söyleyenin efendi olabilme hırsını biz göremiyoruz zannetmişler.
Başbakan'ın davetine huzursuzlanıp ağlayarak, 'Ülkede başımıza türlü haller gelebilir, dönemeyiz' demişler. Yani, 'Temizlik harekatını hızlandırın ki yol temizliğini daha derin yapın ki dönebilelim' buyurmuşlar. Dikensiz gül bahçesi, muhalefetsiz bir hizmet sektörü mesajları ile yine bizi bizden almışlar. Her darbe dönemi kıvrak tavrı ile bilinen bu politikaya çok meraklı hizmet erbabı artık bir parti kurmalı diyorum. Kim olduğunu, kimlerle işbirliği içinde olduğunu halka anlatmalı, meydanlarda söyleyeceği ne varsa söylemeli. Söylemeli ki halkımız da kimlerle muhatap olduğunu bilsin. Hem görmüyor musunuz artık özel yetkili gazetecilerle, ses kayıtlı medya linçleriyle yapılan siyaset kabak tadı veriyor. Özel yetkili mahkemelerle gözdağı vererek nereye kadar götürebilirsiniz bu işi? Muhalifleri tek tek yok edemezsiniz ya. En az 3 olmayabilir ama bizim de çocuklarımız var.
Silivri'ye kapatmakla bizi tüketemez, ancak mücadeleyi bayraklaştırırsınız. Biliniz ki korkaklar kapı arkasından siyaset yapar, her eleştiriye kasetle cevap verme yüreksizliğini gösterir. Siz böyle değilseniz, yüreğiniz varsa çıkın ortaya ve kimseye yaslanmadan yapın siyasetinizi namusluca.”