Uzun süredir
“Müslümanların” Gezi direnişine verdiği büyük destek nedeniyle abuk
subuk hakaret ve eleştiriler yapan Muhafazakar istibdat rejiminin
köleleri, ağzını iyice bozmaya başladı. Efendim biz din düşmanıymışız.
Dindarların yanında değil, din düşmanlarının yanındaymışız!
Esasında bu cehalete
cevap vermek doğru değildir. Ama yinede bu karalama kampanyasına karşı
durmak için bazı şeyler söyleyeceğim!
Öncelikle “Devrimci
Müslümanlar ve antikapitalist Müslümanlar” gibi hareketleri, muhafazakar
tontonlara yedirmeyeceğimizi şimdiden ifade edelim!
Boşuna yırtınmamak lazım!
Şimdi şu soruları gündeme getirelim!
***
Tesettüre saldırıldı diye
kıyamet kopartanlar, ABD askerleri Irak’ta tesettürlü bacılarımıza
zorla grup halde tecavüz ederken nerdeydiniz? Sizin iktidarınız değil
mi, bu alçaklığa göz yuman, bu alçakların selameti için duacı olan? Siz
hangi had ve hakla Müslümancılık oynuyorsunuz terbiyesizler!
Amerikan köpekleri,
Cami’lerimizi bombalarken nerelerdeydiniz? Şimdi kalkmış, camide içki
içildi diyorsunuz! Sizin böyle bir haddiniz mi var? İşte biz! O gün Cami
bombalanırken, Irak’lı bacımızın ırzını korumak için meydanları
dolduranlar, Cami’lerimize sahip çıkmaya muktediriz!
Sizler ihale masasını
salyalarınızla ıslatırken, bizler meydanlarda NATO ve ABD emperyalizmine
karşı direniyorduk! Biz, Allah’ın mabedlerini bombalayan İsrail
köpekliğine karşı “şehid verirken” lüks otellerde iftar açan ve şatafat
içinde yaşayanlar neredelerdi? Şimdi hangi hak ve hadle konuşuyorsunuz?
Sizin konuşmaya hakkınız yok! Susun!
Sizler kapitalizme abdest
aldırırken, bizler “faiz sistemine savaş açtığımız için” mahkemelerde
yargılandık! Dinimizin gereklerini yerine getirdik! Siz şimdi hangi
hakla konuşuyorsunuz? Bre faizciler!
***
Biz evsizleri için
sokaklarken, yoksullarla iftar sofraları kurarken, Tağut’a karşı Cuma
namazları kılarken, başörtüsü eylemlerinde coplanırken, servet
sahiplerinin gasp ettiği haklar için meydanlara çıkarken, Amerikan ve
İsrail canavarlığına karşın “şehid verirken,” filistin’de, Çeçenistan’da
ölürken siz nerdeydiniz ey vahşiler!
Şimdi hangi hakla hesap soruyorsunuz?
Hangi hakla konuşuyorsunuz!
Kapayın çenenizi!
***
İsrail’in demir kubbesini
döven mücahitleri dahi “Şeytanın hizbi diye tanımlayan” cehalet ve
şizofrenik kafalar, bugün bize İslam fetvası mı verecek? Biz sizden mi
öğreneceğiz dini imanı?
Sözüm, halka değildir!
Kasıt ve coşkuyla; ihale masasından kaldırılma endişesiyle,
Müslümanların direnişe desteğine öfke kusan haysiyetsiz alçaklaradır!
O alçaklar kendilerini çok iyi bilirler!
***
Muhafazakar halka ise
şunu söylüyorum! Bu zalimlerin, Siyonistlerin, emperyalizm
işbirlikçilerinin yanında değil, Allah’ın rızası için zulme direnenlerin
yanında durun! Zulme direnen mümin kardeşlerinizle saf tutun! Bırakın
bu pislikleri, düştükleri bataklıkta boğulsunlar! Kur’an’ı mızrak ucuna
takanların değil, Kur’an’ı ayaklandıranların yanında durun! Zalim
sultanın yanında değil, ezilenlerin yanında durun! Yetimleri kollayın,
yoksullarla saf tutun! Terk edin Villa ve jip şehvetiyle gözü dönmüş
“kenzcileri.” Allah’ın safına geçin!
Keza bu oyun bozulmuştur.
Düne kadar “Mısır ayaklanmasını” alkışlayanların neredeyse tamamı,
Türkiye’de ki ayaklanma için türlü iftiralar düzmektedirler. Ne yani?
Diğer diktatörler ölsün, bizim diktatörümüze dokunulmasın mı? Bu nasıl
bir şehvettir? Bu nasıl bir hastalıktır! Hayır hayır! Allah sizi
biliyor! Biz de biliyoruz!
Kalbinizden geçenleri de biliyoruz!
Biz, ciğer yiyicilerin
safında değiliz! Yezid’e karşı, İmam Hüseyin’in safındayız. Mümin
kardeşlerime tavsiyem, siz de safınızı tutun. Hüseyin’in safında durun.
Çünkü hesabını veremeyeceğiniz bir zulme ortak oluyorsunuz. Ortak
olmayın! Allah’tan korkun!
Bu daha başlangıç, mücadeleye devam!EREN ERDEM-AYDINLIK