Haksızlığa, zulme karşı dik duruşu işe kitlelerin gönlünü fetheden, Gezi Parkı direnişine verdiği destekle de iktidar çevrelerinin başlıca hedefi haline gelen Yazar İhsan Eliaçık, ortadoğu coğrafyasında da, Türkiye'de de yaşananların temelinde 'açlık, yoksulluk ve emeğe reva görülen saygısızlığın' yer aldığını söyledi.

Tunus'ta, Mısır'da insanların ellerinde 'ekmek' ile yürüyüşe geçtğini, açlık, yoksulluk vurguları yaptıklarını belirten Eliaçık, benzer durumun Türkiye için de geçerli olduğuna dikkati çekti. " En tuzu kurular bizimkiler çıktı" diyen Eliaçık, " Çünkü destek eylemlerinde 'İslamcılar' zinhar ağızlarına 'ekmek, açlık, yoksulluk' kelimelerini almadılar, almıyorlar. Bu sözleri “boğaz davası” diye aşağıladılar, aşağılıyorlar. Buna karşın bazı sol gruplar da zinhar 'Allah, Allahuekber' diyemediler, diyemiyorlar. 'Allah, ekmek, özgürlük' diye bağırılırken İslamcılar 'ekmek', solcular da 'Allah' sözünden kaçıyor. Bu tuhaf olmanın ötesinde Allah’ın sesi ile yoksulun sesini ayırma projesi dediğimiz operasyonun trajik kurbanlarını gösteriyor bize" dedi.

YAŞANANLAR TUTARSIZ, YAŞANANLAR AHMAKÇA...
Yaşananları tutarsızlık, hatta ahmakça sözleriyle nitelendiren Eliaçık, sözlerini şöyle sürdürdü: " Anadolu’nun bir köyüne veya kasabasına gidin. İnsanların yerde gördükleri iki şeyi alıp öperek yukarı koyduklarını göreceksiniz; Kur’an ve ekmek… Allah ve emek… Özgürlük ve onur… Yeryüzünde bundan daha yüce, bundan daha büyük bir dava var mıdır? 'Ekmek' emeğin sembolüdür. 'Emek' Kur’an’da yegane insani değerdir; 'İnsan için emeğinden başkası yoktur.' (Necm; 39) der Kur’an. Emeğin hakkı Allah’ın hakkıdır. Yoksula vermek Allah’a vermektir. Emeği sömürmek Kur’an’a göre en büyük günah olup Allah’a şirk koşmak demektir. Emek, açlık ve yoksulluk kavramları Kur’an söyleminin özüdür. Çünkü Kur’an bunların sesi, soluğu ve çığlığı olarak doğmuştur. Başta tevhid ve şirk olmak üzere diğer bir çok kavram bunlarla ilgilidir. İslam’ı bunlardan koparırsanız “tapınak dinine” ve “zengin eğlencesine” çevirmiş olursunuz."

EY TUZU KURULAR! SİZİN Kİ HANGİ DİN?
Eliaçık, Ramazan ayını kutladığımız bu günlerde emek ve alın terinin çok daha fazla ön plana çıkması gerektiğini de söyledi. Bu iki kavramın insan hayatının yegane değerleri olduğunu kaydeden Eliaçık, sözlerini şöyle noktaladı: " Hiçbir emek sarf etmeden başkasının sırtından geçinenler, tek damla alın teri olmadığı halde hesapsız para kazananlar, çalanlar, çırpanlar, soyanlar… Bunların hepsi emek hırsızları olup, yaptıklarının hesabını vermeden varlık âleminden çekilemeyeceklerdir. Mezara girerek kendini unutturduğunu sananlar yanıldıklarını anladıklarında iş işten çoktan geçmiş olacaktır. Bir ülkede açlık ve yoksulluk 'kavmin zenginlikten şımarmış ileri gelenlerinin' yani 'üsttekilerin' mülkiyet hırsıyla 'alttakiler' ile eşit hale gelmek istememeleri yüzünden olmaktadır. Bugün için açlık ve yoksulluk Kur’an’ın mantığı açısından birince dereceden bir sorundur. Bütün her şey bundan sonra gelir. Öksüzü korumak… Yoksulun yanında olmak… Ve asla yalan söylememek… Yol varsa budur bilmiyorum başka çıkar yol. Ey 'emek, açlık, yoksulluk' kelimelerini ağızlarına alamayan tuzu kurular! 'Öksüzü korumadan', 'yoksulun yanında olmadan' İslam mı olur sanıyorsunuz? Sizinki hangi din?"
Haber Kaynağı: yuzdeyuzhaber
Daha yeni Daha eski