Yalnız adamın ıssız nazırı o. Düşük profil takıldıkça basın üzerine geliyor. Yok çocuğu TED’de beleşe okuyormuş, yok oturduğu konutun aylık kirası 49 bin liraymış. Ta Malezya’da Osmanlı hayalleri kurarken bugün geldiği yere bak.

Suriye’de tam bir hezimet, kanka Mursi’nin Mısır’ı gitmiş elde kalmış koçanı, bi türlü gidilemeyen Gazze’de bitik Hamas’ın yası bile tutulmuyor. Taşeronluk akdini fesheden ABD’den sürekli azarlar, fırçalar. AB desen evde yoklar. Hem Mısır, hem Suriye’de iç savaşın keyfini süren, ordusunu küçülten İsrail de eski ılık “İslamcı” dostlarına sahip çıkmıyor.Hele de Suudiler ile Katar’dan gelen kötü haberler. “Darbeci” Mısır ordusunu tebrik eden Körfez Arapları bir yana, Cidde’deki İslam Konferansı Teşkilatı’nın Türk Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu bile darbe diyememiş. Bu arada Amerikan F-16’ları da Mısır yolunda. Ilımlı İslam yani BOP Projesi, rahmetli Erbakan’ın yurt köşelerinde kala kalan temelleri gibi olmuş. Öyle ki Barzani bile Suriye’deki muhaliflerden desteği çekmiş. Anlayın artık o derece yani.
Arapların şahı olacağız, Sünni İslam’ın halifesi olacağız derken gelinen noktaya bak. İran bile Mısır’da Müslüman Kardeşler’e sahip çıkıyor, Amerika çıkmıyor, Suudlar çıkmıyor, Araplar sırtlarını dönüyor. İçeride zaten ekonomi nanay, notçu kuruluşlar bile Gezi Parkı’ndan dolayı not kırarız diyorlar.
E küresel kriz kapıya gelmiş, cari açık büyüyor, dolar fırlıyor, borsa düşüyor, faiz lobisi malum.
500 bin kişiyi bulan Suriyeli mültecilerle oruç açmış bizim Yeni Osmanlıcı Hariciye Nazırımız. Nizip’teki iftarda bir de şarkı söylemiş. ’Türkiye, Suriye bir ve kardeştir’ anlamına gelen ’Vahid vahid Suri, Türki vahid’ gazelini Arapça seslendirmiş gaza gelip.
İyi de güzel kardeşim, Suriye’de bir demokrasi meselesi varsa neden 100 bin kişi öldü? Kardeşiniz Esad neden eli kanlı Esed oluverdi? Neden Sünni-Alevi savaşı çıkartıp, bu kadar eli kanlı adamı topladınız ? Neden Türkiye’de bile Alevi- Sünni ayrımcılığına gittiniz? Hatay gibi koca bir kenti resmen Suriyeli muhalif toprağı yaptınız. O da yetmedi Urfa’yı, Antep’i de buna kattınız.
Davutoğlu demiş ki: Burada biz burada özgürce iftar açarken, Humus’ta atılan top ateşleri altında şehit düşen, yaralanan kişilere selam olsun. Ve bu zulüm bitene kadar Suriye’nin yanında olacağız. Suriye’nin her şehrinde, hangi dinden, dilden, ırktan olursa olsun özgürce, onurlu bir şekilde yaşayana kadar onlarla beraber olacağız, desteğimizi eksiltmeyeceğiz. Kahraman Suriye halkı, bir gün kendi kanının hakkını görecek ve özgür sabahlara uyanacak. O zaman şehitlerimizin ruhu şad olacak, gazilerimiz o zaman özgürce dolaşacaklar."
Hangi Suriye demezler mi adama? Hangi ırktan filan derken, direk mezhepçilik yapmanızı nasıl açıklayacaksın? Hangi “şehitlerimiz” diye sormazlar mı? Rusya bak soruyor. BM’ye götürmüş o sarin gazlı saldırıları. Tek tek delilleriyle sunmuş. Bunları kullananlar Suriyeli muhalifler, yani o kafa kesen El Nusracılar demiş. Sarin gazlarının menşelerini bile koymuş ortaya. Adana’da yakalanan sarinlere ne oldu peki?
Osmanlı fantezileri kabusa dönüşüyor. Suriye seferleri Yemen çöllerine benziyor. Taklit ettiğiniz Araplar bile demokrasiye uyanıyor. Müslümanlar iki yüzlülükten bıktı. Çakma Arap Baharları, devrimlere doğru evriliyor. Ne içeride ne de dışarıda artık kimse bu lider ülke mavallarını yemiyor. Arap ve Türk halkları artık Amerikan mandası “lider ülke” değil, kardeşçe yaşanan özgür ve demokratik ülke istiyor. 
Hüseyin Vodinalı
Daha yeni Daha eski