Taksim Tarlabaşı’nda geçen Pazartesi akşam saatlerinde Gezi Parkı ile
ilgili yaşanan olaylarda başından biber gazı kapsülü ile yaralanan,
liseli Mustafa Ali Tombul, yoğun bakım servisinde hala uyutuluyor.
Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde habercilerin sorusu üzerine
baba Mehmet Tombul, "Saçma sapan bir olaydan ötürü benim ve oğlumun canı
yandı. Vurulduğu anı sadece kendisi biliyor. Ne kadar kötü bir şey
biliyor musunuz? Onun yerine kendimi koymaya çalışıyorum ama. İnanın o
anı yaşamak istiyorum. Çocukken altını temizledik, hastalandı, hastaneye
götürdük. Okşayarak, severek büyüttük. Hiç kimsenin benim oğlumu benden
alma hakkı yoktur. Bu devletin polisi, lütfen yani. Biz bu ülkenin
vatandaşıyız. Ben vergi veriyorum bu devlete. Yaşamak için bütün
vergilerimi veriyorum. İlk gördüğüm anda kendimi tuhaf hissettim.
Kendimi paralı katil tutmuş gibi hissettim. Polis gelip benim oğlumu
vuruyor. Yarın bir gün oğlum büyüyecek vergisini ödeyecek. Devletin
polisinin bunu yapma hakkı yok. Olay nasıl oldu? Yetkililer de olayla
ilgili bir açıklama yapsınlar" dedi.
Ticaret Lisesi öğrencisi 16 yaşındaki oğlunun hala uyutulduğunu açıklayan babası Mehmet Tombul şunları söyledi:
"Ne zamana kadar uyutulacağı belli değil. Okul bitti, oğlumun dersleri iyiydi. Oğlum tatildeydi. Genç adam, bu ülkenin vatandaşı, gezme hakkı var. Yan sokakta polisler bir grubu kovalıyormuş. Orada görünce onları da kovalamışlar. Bunlar da kaçıyor. Bir bayan tutup oğlumu yavaşlatıyor. Ardından köşeyi dönerken çok yakın mesafeden, 3-5 metreden kafasına isabet ettiriyorlar, kafasının arka kısmından. Bu devletin polisi, lütfen yani. Biz bu ülkenin vatandaşıyız.
Polis gelip benim oğluma vuruyor? Böyle bir şey var mı ya? Ben vergi ödüyorum. Benim oğlumun başına gelen, bir başkasının oğluna ya da kızına da gelebilirdi. Lütfen böyle şeyler olmasın. Bu farklı bir boyut. Devlet büyüklerimizden rica ediyoruz. Yoğun bakımda yatan oğlumun yattığı yoğun bakım servisine, sivil polisin bir tanesi girmeye kalktı. Ben sordum ’Nereye gidiyorsun’ diye. Bana çocuk asayişten olduğunu söyledi. Ben bile günde bir kere giriyorum. Yoğun bakıma kimsenin girme hakkı yok. Bu hastanenin doktoru var, başhekimi var."
Tüm halkımızdan dualarını eksik etmemelerini istiyorum diyen baba Mehmet Tombul, "Allah’ın izniyle yardımıyla oğlum bize geri dönsün. İnsan sonuçta Allah’ın yarattığı bir kul. Allah’ın yarattığı canı ancak Allah alır. Bunu dört büyük kitabımız da yazar. Bunu Kuran’ı Kerim’i okuyan herkes bilir. Benim oğlum karıncayı bile incitmez. Devletin polisinin bunu yapma hakkı yok. Olay nasıl oldu? Yetkililer de olayla ilgili bir açıklama yapsınlar" diye konuştu.
Ticaret Lisesi öğrencisi 16 yaşındaki oğlunun hala uyutulduğunu açıklayan babası Mehmet Tombul şunları söyledi:
"Ne zamana kadar uyutulacağı belli değil. Okul bitti, oğlumun dersleri iyiydi. Oğlum tatildeydi. Genç adam, bu ülkenin vatandaşı, gezme hakkı var. Yan sokakta polisler bir grubu kovalıyormuş. Orada görünce onları da kovalamışlar. Bunlar da kaçıyor. Bir bayan tutup oğlumu yavaşlatıyor. Ardından köşeyi dönerken çok yakın mesafeden, 3-5 metreden kafasına isabet ettiriyorlar, kafasının arka kısmından. Bu devletin polisi, lütfen yani. Biz bu ülkenin vatandaşıyız.
Polis gelip benim oğluma vuruyor? Böyle bir şey var mı ya? Ben vergi ödüyorum. Benim oğlumun başına gelen, bir başkasının oğluna ya da kızına da gelebilirdi. Lütfen böyle şeyler olmasın. Bu farklı bir boyut. Devlet büyüklerimizden rica ediyoruz. Yoğun bakımda yatan oğlumun yattığı yoğun bakım servisine, sivil polisin bir tanesi girmeye kalktı. Ben sordum ’Nereye gidiyorsun’ diye. Bana çocuk asayişten olduğunu söyledi. Ben bile günde bir kere giriyorum. Yoğun bakıma kimsenin girme hakkı yok. Bu hastanenin doktoru var, başhekimi var."
Tüm halkımızdan dualarını eksik etmemelerini istiyorum diyen baba Mehmet Tombul, "Allah’ın izniyle yardımıyla oğlum bize geri dönsün. İnsan sonuçta Allah’ın yarattığı bir kul. Allah’ın yarattığı canı ancak Allah alır. Bunu dört büyük kitabımız da yazar. Bunu Kuran’ı Kerim’i okuyan herkes bilir. Benim oğlum karıncayı bile incitmez. Devletin polisinin bunu yapma hakkı yok. Olay nasıl oldu? Yetkililer de olayla ilgili bir açıklama yapsınlar" diye konuştu.