Eskişehir'de dövülen Ali İsmail Korkmaz ölürken, gizli tanık ortaya
çıktı: Coplu sivil polis ve sopalı bir grup, yere düşen gencin başına
vurup tekmeledi.
Eskişehir’de Gezi olayları sırasında dövülen ve bir aydır yaşama mücadelesi veren üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz, dün hayata veda etti. Otopsi raporunda, ‘kafasına aldığı darbe’ sonucunda öldüğü saptandı. Radikal'den İsmail Saymaz'ın haberine göre, savcılığa ifade veren bir tanık da Korkmaz’ın Sanayi Sokak’ta eli coplu sivil polis ve sopalı kişilerden oluşan 5-6 kişilik bir grup tarafından dövüldüğünü, başı hedef alınarak tekme ve sopayla vurulduğunu anlattı. Aynı tanık dayaktan bayılan Korkmaz’ın ayağa kalktıktan sonra tekrar cop ve sopalarla dövüldüğünü savundu. Öte yandan, Korkmaz’ın dövüldüğü sokağa bakan ve emniyet tarafından savcılığa sunulan üç kameradan ikisinin içinde bir görüntü olmadığı, diğer kaydın da zarar gördüğü saptandı.
Anadolu Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği Bölümü birinci sınıf öğrencisi Ali İsmail Korkmaz, 2 Haziran’da Eskişehir’de yapılan Gezi Parkı gösterilerine katılmıştı. Yunus Emre Caddesi’ndeki kalabalığın içinde 19 yaşındaki Korkmaz da vardı. Polisin gazlı müdahalesi sonrasında Korkmaz, Sanayi Sokak’a kaçtı.
Korkmaz ağır yaralanıp hastaneye yatırıldıktan sonra ortaya çıkan ve bu genci hiç tanımayan kişi tanıklık için Eskişehir Başsavcılığı’na başvurdu. İfadesi alınan tanık, Korkmaz’ın, elinde cop bulunan sivil polisler ve sopalı kişiler tarafından dövüldüğünü savundu. Korkmaz’ın dövüldüğü anlara tanıklık ettiğini anlatan kişi, savcılıkta şunları söyledi:
‘Bayıldıktan sonra da...’
“Sivil giyimli olup gaz maskesi takan bir polisle yanındaki polis Ali İsmail’i yakaladı. Ellerindeki coplarla darp etmeye başladılar. İsmail benim olduğum noktaya doğru koşuyordu. Elinde sopa olan bir vatandaş İsmail’i yakaladı ve vurdu. İsmail başına darbe aldı. Elinde polis copu olan üç-dört kişi ve elinde sopa bulunan sivil giyimli iki-üç kişi İsmail’i yakaladı. Sopa ve copla darp etmeye başladılar. İsmail yere düştü. Coplarla darp etmeye devam ettiler. Vatandaşlardan biri İsmail’in yüzüne tekmeyle vurdu. İsmail darp edildikten sonra bayıldı. Bir süre sonra tekrar uyandı. Birisi yanına gelerek, dört beş tekme attı. Vatandaşlardan birisi başına ve beline doğru birkaç kez tekme attı. İsmail doğrulup kaçmaya çalıştı. Sonra gaz maskeli sivil polise ‘Çevirin bunu’ diye bağırdılar. Bağırdıktan sonra polisler copla dört-beş kez vurdular. Fakat sadece bacaklarına ve bel hizasına doğru vurdular. Ondan sonra İsmail görüş alanımdan çıktı.”
Tanık, aynı sokakta iki göstericinin de dövülüp götürüldüğünü anlattı. Gerçek adıyla ifadesi alınan tanık, sonradan gizli tanıklık için başvurdu. Fakat bu başvurusu reddedildi. Tanık itiraz etmeye hazırlanıyor.
Son sözleri: Polis copladı
Bu arada, Korkmaz’ın yaralandıktan sonra yardıma çağırdığı beş arkadaşı da tanık olarak dinlendi. Arkadaşları Korkmaz’ın “Polis beni copladı, sivil vatandaşlar da vardı” dediğini anlattı. Korkmaz’ın ilk hastaneye gittiğinde “Merdivenden düştüm” dediği, ertesi gün de Odunpazarı Karakolu’na gidip dövüldüğünü anlattığı belirtildi. Avukatı, Korkmaz’ın korktuğu için ilk gün dövüldüğünü gizlediğini söyledi.
Soruşturma kapsamında sokağa bakan üç kameraya el konuldu. Osmangazi Üniversitesi Bilgi İşlem Daire Başkanlığı’nın 26 Haziran tarihli bilirkişi raporunda, ilk iki kaydın içeriğinde bir veri elde edilemediği, son kaydın “zarar görmüş, formatlanmış ya da dosya isimlerin tutulduğu FAT tablosu bozulmuş” halde olduğu ifade edildi.
Korkmaz’ın Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yapılan otopsi sonucunda, ‘ölümün kafa travmasına bağlı beyin kanaması ve bağlı komplikasyonları’ sonucu gerçekleştiği vurgulandı. Raporda, Korkmaz’ın kalp rahatsızlığı nedeniyle kullandığı ‘Kumadin’ adlı ilacın kafa ve beyin travması ile irtibatının olabileceği de ifade edilerek, ‘kafa travması husule gelmeseydi ölümün husule gelmeyeceği’ kaydedildi. Cenazesi Hatay ’a gönderilen Korkmaz, Gezi olaylarının beşinci kurbanı oldu.
Sopa, ilk İzmir ’de görüldü
‘Sopa’, Gezi olaylarının başladığı ilk günlerde önce İzmir’de ortaya çıkmıştı. İzmir Emniyeti, ellerinde sopayla göstericilere saldıran kişilerin sivil polis olduğunu açıklamıştı. Sopalı kişiler daha sonra Eskişehir’de ortaya çıkmıştı.
EŞYA TAŞIRKEN MERDİVENDEN DÜŞTÜ
Korkmaz'ın ölümüyle ilgili ilk raporda gencin “eşya taşırken merdivenden düştüğünü” söylediği iddia ediliyor. Radyoloğun kanama ve kırık olmadığı yönünde beyan verdiği ve Ali'nin sadece sağ omzunun bandajlandığı, sonrasında taburcu edildiği, evde fenalaşması üzerine yeniden hastaneye kaldırıldığı ortaya çıktı.
Korkmaz, Yunus Emre Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Burada tomografisi çekilen genç, ‘Bir şeyin yok’ denilerek evine gönderildi. Evine gidip uyuduktan sonra fenalaşan Korkmaz’ın, götürüldüğü Eskişehir Devlet Hastanesi’nde yapılan tetkiklerinde beyin kanaması geçirdiği belirlendi.
Üniversiteli genç, sevk edildiği Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Hastanesi’nde 4 Haziran’da beyin ameliyatı oldu. Ameliyat sonrası yoğun bakım servisinde tutulan Korkmaz, 3-4 gün ilaçlarla uyutuldu. İlaçların kesilmesinin ardından solunumu ve bilinci açılmayan Korkmaz, yoğun bakım servisinde solunum cihazına bağlı olarak tedavi altında tutuldu. Bir hafta önce solunum cihazından çıkarılan ve kendi kendine nefes almaya başlayan ancak bilinci yerine gelmeyen genç, dün öğle saatlerinde yaşamını yitirdi. Ön otopsi raporunda, “Darba bağlı beyin içi kanamasının olması ve kanamanın devam etmesi neticesi ölüm” denildi. Kesin ölüm nedeni için otopside alınan parçalar Adli Tıp Kurumu’na gönderilecek.
17 GÜN SONRA İNCELEME
Korkmaz’ın hastaneye kaldırılmasının ardından avukat ağabeyi Gürkan Korkmaz ve aile avukatı Selin Dağlar, olaydan bir gün sonra savcılığa suç duyurusunda bulundu. Savcılık, 2 gün sonra soruşturma başlattı. Ancak olay yeri incelemesi ise 19 Haziran’da yapıldı. Olay yeri raporunda “Faili belirlenemedi. Görgü tanığı yok. Olayı gösteren görüntü kaydı bulunamadı” denildi.
Ali İsmail Korkmaz’ın ölümünün nasıl gerçekleştiğine dair İçişleri ve sağlık bakanlığı nezninde geniş kapsamlı soruşturma başlatıldı.
SAĞLIK PERSONELİ DE HESAP VERECEK
Sağlık Bakanlığı da 19 yaşındaki gencin hastaneye başvurusunun ardından yaşanan süreci de aydınlatmak amacıyla o gece ve sonrasında tıbbi tetkik ve muayeneleri gerçekleştiren, ameliyatları yapan tüm personelin ifadesini alacak. Bu kapsamda ilk aşamada bir rapor hazırlandı. Raporda 03.06.2013 tarihinde saat 02.10’da Anadolu Üniversitesi acil servisine başvurduğu belirtilen gencin ilk muayenesinin ismi belli bir kadın doktor tarafından yapıldığı örenildi. Gencin olaya neden olarak da “eşya taşırken merdivenden düştüğünü” söylediği iddia edildi.
RADYOLOĞA EVİNDEN OKUTULDU
Tomografi cihazı olmaması nedeniyle Yunus Emre Hastanesi aciline gönderilen gencin burada bir erkek doktor tarafından muayenesinde tetkikler alındıktan sonra bu tetkikler de yine evinde nöbetçi olan bir radyoloğa okutturuldu. Radyolog “Hastada travmaya yönelik olarak kafa kaidesinde herhangi bir kırık olmadığını ve paramkimde kanamaya ait bulgu olmadığını” sözlü olarak rapor ediyor. Hastanın sadece sağ omzuna bandajlama yapılıyor.
SAATLER SONRA KANAMA TESPİTİ
06.30’da da taburcu ediliyor. Aynı gün akşam 20.00 sıralarında genç, Eskişehir Devlet Hastanesi’ne bu kez konuşma zorluğu baş ağrısı ve uykuya meyil şikayetiyle başvurunca çekilen kafa tomografisi sonucunda “subaraknoid kanama” tanısıyla Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne sevk edildi.
KALP HASTALIĞI DA VAR
Bundan sonrasında hastanın opere kalp kapak hastalığı nedeniyle Kumadin kullandığı tespit edildiği belirtiliyor. Raporun sonraki bölümlerinde çeşitli operasyonlar yapıldığı belirtilerek dün 11.15’de kardiyak arrest gelişmesi üzerine gencin hayatını kaybettiği ifade ediliyor. Raporun son bölümünde Yunus Emre Devlet Hastanesi’nde acil serviste ana muayenesini yapan doktor H.G. hakkında ön inceleme başlatıldığı kayda geçiriliyor.
Eskişehir’de Gezi olayları sırasında dövülen ve bir aydır yaşama mücadelesi veren üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz, dün hayata veda etti. Otopsi raporunda, ‘kafasına aldığı darbe’ sonucunda öldüğü saptandı. Radikal'den İsmail Saymaz'ın haberine göre, savcılığa ifade veren bir tanık da Korkmaz’ın Sanayi Sokak’ta eli coplu sivil polis ve sopalı kişilerden oluşan 5-6 kişilik bir grup tarafından dövüldüğünü, başı hedef alınarak tekme ve sopayla vurulduğunu anlattı. Aynı tanık dayaktan bayılan Korkmaz’ın ayağa kalktıktan sonra tekrar cop ve sopalarla dövüldüğünü savundu. Öte yandan, Korkmaz’ın dövüldüğü sokağa bakan ve emniyet tarafından savcılığa sunulan üç kameradan ikisinin içinde bir görüntü olmadığı, diğer kaydın da zarar gördüğü saptandı.
Anadolu Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği Bölümü birinci sınıf öğrencisi Ali İsmail Korkmaz, 2 Haziran’da Eskişehir’de yapılan Gezi Parkı gösterilerine katılmıştı. Yunus Emre Caddesi’ndeki kalabalığın içinde 19 yaşındaki Korkmaz da vardı. Polisin gazlı müdahalesi sonrasında Korkmaz, Sanayi Sokak’a kaçtı.
Korkmaz ağır yaralanıp hastaneye yatırıldıktan sonra ortaya çıkan ve bu genci hiç tanımayan kişi tanıklık için Eskişehir Başsavcılığı’na başvurdu. İfadesi alınan tanık, Korkmaz’ın, elinde cop bulunan sivil polisler ve sopalı kişiler tarafından dövüldüğünü savundu. Korkmaz’ın dövüldüğü anlara tanıklık ettiğini anlatan kişi, savcılıkta şunları söyledi:
‘Bayıldıktan sonra da...’
“Sivil giyimli olup gaz maskesi takan bir polisle yanındaki polis Ali İsmail’i yakaladı. Ellerindeki coplarla darp etmeye başladılar. İsmail benim olduğum noktaya doğru koşuyordu. Elinde sopa olan bir vatandaş İsmail’i yakaladı ve vurdu. İsmail başına darbe aldı. Elinde polis copu olan üç-dört kişi ve elinde sopa bulunan sivil giyimli iki-üç kişi İsmail’i yakaladı. Sopa ve copla darp etmeye başladılar. İsmail yere düştü. Coplarla darp etmeye devam ettiler. Vatandaşlardan biri İsmail’in yüzüne tekmeyle vurdu. İsmail darp edildikten sonra bayıldı. Bir süre sonra tekrar uyandı. Birisi yanına gelerek, dört beş tekme attı. Vatandaşlardan birisi başına ve beline doğru birkaç kez tekme attı. İsmail doğrulup kaçmaya çalıştı. Sonra gaz maskeli sivil polise ‘Çevirin bunu’ diye bağırdılar. Bağırdıktan sonra polisler copla dört-beş kez vurdular. Fakat sadece bacaklarına ve bel hizasına doğru vurdular. Ondan sonra İsmail görüş alanımdan çıktı.”
Tanık, aynı sokakta iki göstericinin de dövülüp götürüldüğünü anlattı. Gerçek adıyla ifadesi alınan tanık, sonradan gizli tanıklık için başvurdu. Fakat bu başvurusu reddedildi. Tanık itiraz etmeye hazırlanıyor.
Son sözleri: Polis copladı
Bu arada, Korkmaz’ın yaralandıktan sonra yardıma çağırdığı beş arkadaşı da tanık olarak dinlendi. Arkadaşları Korkmaz’ın “Polis beni copladı, sivil vatandaşlar da vardı” dediğini anlattı. Korkmaz’ın ilk hastaneye gittiğinde “Merdivenden düştüm” dediği, ertesi gün de Odunpazarı Karakolu’na gidip dövüldüğünü anlattığı belirtildi. Avukatı, Korkmaz’ın korktuğu için ilk gün dövüldüğünü gizlediğini söyledi.
Soruşturma kapsamında sokağa bakan üç kameraya el konuldu. Osmangazi Üniversitesi Bilgi İşlem Daire Başkanlığı’nın 26 Haziran tarihli bilirkişi raporunda, ilk iki kaydın içeriğinde bir veri elde edilemediği, son kaydın “zarar görmüş, formatlanmış ya da dosya isimlerin tutulduğu FAT tablosu bozulmuş” halde olduğu ifade edildi.
Korkmaz’ın Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yapılan otopsi sonucunda, ‘ölümün kafa travmasına bağlı beyin kanaması ve bağlı komplikasyonları’ sonucu gerçekleştiği vurgulandı. Raporda, Korkmaz’ın kalp rahatsızlığı nedeniyle kullandığı ‘Kumadin’ adlı ilacın kafa ve beyin travması ile irtibatının olabileceği de ifade edilerek, ‘kafa travması husule gelmeseydi ölümün husule gelmeyeceği’ kaydedildi. Cenazesi Hatay ’a gönderilen Korkmaz, Gezi olaylarının beşinci kurbanı oldu.
Sopa, ilk İzmir ’de görüldü
‘Sopa’, Gezi olaylarının başladığı ilk günlerde önce İzmir’de ortaya çıkmıştı. İzmir Emniyeti, ellerinde sopayla göstericilere saldıran kişilerin sivil polis olduğunu açıklamıştı. Sopalı kişiler daha sonra Eskişehir’de ortaya çıkmıştı.
EŞYA TAŞIRKEN MERDİVENDEN DÜŞTÜ
Korkmaz'ın ölümüyle ilgili ilk raporda gencin “eşya taşırken merdivenden düştüğünü” söylediği iddia ediliyor. Radyoloğun kanama ve kırık olmadığı yönünde beyan verdiği ve Ali'nin sadece sağ omzunun bandajlandığı, sonrasında taburcu edildiği, evde fenalaşması üzerine yeniden hastaneye kaldırıldığı ortaya çıktı.
Korkmaz, Yunus Emre Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Burada tomografisi çekilen genç, ‘Bir şeyin yok’ denilerek evine gönderildi. Evine gidip uyuduktan sonra fenalaşan Korkmaz’ın, götürüldüğü Eskişehir Devlet Hastanesi’nde yapılan tetkiklerinde beyin kanaması geçirdiği belirlendi.
Üniversiteli genç, sevk edildiği Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Hastanesi’nde 4 Haziran’da beyin ameliyatı oldu. Ameliyat sonrası yoğun bakım servisinde tutulan Korkmaz, 3-4 gün ilaçlarla uyutuldu. İlaçların kesilmesinin ardından solunumu ve bilinci açılmayan Korkmaz, yoğun bakım servisinde solunum cihazına bağlı olarak tedavi altında tutuldu. Bir hafta önce solunum cihazından çıkarılan ve kendi kendine nefes almaya başlayan ancak bilinci yerine gelmeyen genç, dün öğle saatlerinde yaşamını yitirdi. Ön otopsi raporunda, “Darba bağlı beyin içi kanamasının olması ve kanamanın devam etmesi neticesi ölüm” denildi. Kesin ölüm nedeni için otopside alınan parçalar Adli Tıp Kurumu’na gönderilecek.
17 GÜN SONRA İNCELEME
Korkmaz’ın hastaneye kaldırılmasının ardından avukat ağabeyi Gürkan Korkmaz ve aile avukatı Selin Dağlar, olaydan bir gün sonra savcılığa suç duyurusunda bulundu. Savcılık, 2 gün sonra soruşturma başlattı. Ancak olay yeri incelemesi ise 19 Haziran’da yapıldı. Olay yeri raporunda “Faili belirlenemedi. Görgü tanığı yok. Olayı gösteren görüntü kaydı bulunamadı” denildi.
Ali İsmail Korkmaz’ın ölümünün nasıl gerçekleştiğine dair İçişleri ve sağlık bakanlığı nezninde geniş kapsamlı soruşturma başlatıldı.
SAĞLIK PERSONELİ DE HESAP VERECEK
Sağlık Bakanlığı da 19 yaşındaki gencin hastaneye başvurusunun ardından yaşanan süreci de aydınlatmak amacıyla o gece ve sonrasında tıbbi tetkik ve muayeneleri gerçekleştiren, ameliyatları yapan tüm personelin ifadesini alacak. Bu kapsamda ilk aşamada bir rapor hazırlandı. Raporda 03.06.2013 tarihinde saat 02.10’da Anadolu Üniversitesi acil servisine başvurduğu belirtilen gencin ilk muayenesinin ismi belli bir kadın doktor tarafından yapıldığı örenildi. Gencin olaya neden olarak da “eşya taşırken merdivenden düştüğünü” söylediği iddia edildi.
RADYOLOĞA EVİNDEN OKUTULDU
Tomografi cihazı olmaması nedeniyle Yunus Emre Hastanesi aciline gönderilen gencin burada bir erkek doktor tarafından muayenesinde tetkikler alındıktan sonra bu tetkikler de yine evinde nöbetçi olan bir radyoloğa okutturuldu. Radyolog “Hastada travmaya yönelik olarak kafa kaidesinde herhangi bir kırık olmadığını ve paramkimde kanamaya ait bulgu olmadığını” sözlü olarak rapor ediyor. Hastanın sadece sağ omzuna bandajlama yapılıyor.
SAATLER SONRA KANAMA TESPİTİ
06.30’da da taburcu ediliyor. Aynı gün akşam 20.00 sıralarında genç, Eskişehir Devlet Hastanesi’ne bu kez konuşma zorluğu baş ağrısı ve uykuya meyil şikayetiyle başvurunca çekilen kafa tomografisi sonucunda “subaraknoid kanama” tanısıyla Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne sevk edildi.
KALP HASTALIĞI DA VAR
Bundan sonrasında hastanın opere kalp kapak hastalığı nedeniyle Kumadin kullandığı tespit edildiği belirtiliyor. Raporun sonraki bölümlerinde çeşitli operasyonlar yapıldığı belirtilerek dün 11.15’de kardiyak arrest gelişmesi üzerine gencin hayatını kaybettiği ifade ediliyor. Raporun son bölümünde Yunus Emre Devlet Hastanesi’nde acil serviste ana muayenesini yapan doktor H.G. hakkında ön inceleme başlatıldığı kayda geçiriliyor.