Anıtkabir Komutanlığı, büyük önder Atatürk'ün "naaşının mumyalandığı"
iddialarını formülle yalanladı. Hazırlanan kitapta, Atatürk'ün naaşının ebedi
istirahatgahına taşınma sürecine ait özel fotoğrafların yanı sıra naaşa
uygulanan tahnit işleminin tutanağına, yapan heyetin bilgisine ve kullanılan
solüsyonunun içeriğine yer verildi.
Anıtkabir'in 60'ıncı yılında "Etnografya'dan Anıtkabir'e 60'ıncı yıl etkinlikleri" düzenlenecek. Anıtkabir Komutanlığının hazırladığı program kapsamında 10 Kasım'daki resmi törende, 1953 yılında olduğu gibi izciler ve seğmenler de görev alacak, mozole binasına 60 yıl öncesindeki gibi devasa Türk bayrağı asılacak.
Etkinlikler kapsamında komutanlık tarafından "Sonsuz Yolculuk, Dolmabahçe'den Anıtkabir'e" kitabı hazırlandı. Sınırlı sayıda özel olarak hazırlanan kitapta büyük önderin veda günü, ölüm raporu, vasiyeti, cenaze töreni, naaşının Anıtkabir'e nakli, Türk basınında yas gibi konular fotoğraflarıyla yer aldı.
Anıtkabir Komutanlığı, Atatürk'ün "naaşının mumyalandığı" iddialarına da bu kitapla yanıt verdi. Kitabın bir bölümünde Atatürk'ün el ve yüz maskı ile tahnit işlemlerine ilişkin bilgiler bulunuyor. Komutanlık tahnit raporu ve kullanılan solüsyonun içeriğini de kitapta paylaştı.
-"Hemen çekip gidelim ormanlara... "-
Kitabın girişinde Anıtkabir Komutanlığının sunuşuna yer verildi. Sunuşta, şunlar kaydedildi:
"Değerli okuyucular, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ebediyete intikalinin üzerinden 75 yıl, geçici kabri Etnografya Müzesi'nden Anıtkabir'e aziz naaşının nakli üzerinden 60 yıl geçti.
Yüce Türk milletinin ebedi istirahatgah olarak ona layık gördüğü bu değerli abidenin Anıtkabir'in açılışının 60'ıncı yıl dönümü münasebetiyle hazırlanan bu eser, Atatürk'e olan şükran borcumuzun bir ifadesidir.
İnanıyoruz ki bağrından çıktığı büyük Türk milleti yüreğinde taşıdığı sevgisiyle eşsiz liderini hiç unutmayacak ve manevi mirasına daima sahip çıkacaktır."
Büyük önderin bir fotoğrafı ile "Gidelim Afet, bir orman kenarına gidelim. Her şeyi bırakalım. Şöyle basit bir ev, ocaklı bir oda...Memleketimizde güzel ormanlık yerler de var. Söyle bakayım, senin bildiğin bir orman var mı? Evet, evet hemen çekip gidelim ormanlara, hele ben bir iyi olayım da..." sözleriyle başlayan kitapta, Atatürk'ün hayata gözlerini kapattığı tarihin takvim yaprağına da yer verildi.
Tahnit işlemi
Vasiyetinin de paylaşıldığı eserde en dikkat çekici bölümlerden biri tahnit işleminin anlatıldığı kısım oldu. El ve yüz maskının fotoğrafına yer verilen "Sonsuz Yolculuk, Dolmabahçe'den Anıtkabir'e" kitabında, tahnit işlemi bölümünde, şu bilgilere yer verildi:
"Atatürk'ün ölümünden hemen sonra İstanbul Hıfzıssıhha Müzesi Müdürü Doktor Nuri Hakkı Aktansel tarafından Atatürk'ün yüzünün ve sağ elinin maskı yapılmıştır. Bu mulajlar Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı kasalarında saklanmış, daha sonra Anıtkabir'e verilmiştir. Yüce önder Atatürk'ün 10 Kasım Perşembe günü saat 09.05'te ebediyete intikal etmesinin ardından naaşı Dolmabahçe Sarayı'nda zamanın İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyelerinden olan Ordinaryus Profesör Şerafettin Yaltkaya'nın nezaretinde İslami usullere uygun yıkanmıştır. Atatürk'ün ölümünden sonra Başbakan Celal Bayar'ın emriyle naaşa tahnit işlemi uygulanmıştır. Tahnit işlemi devrin ünlü doktorları Prof. Dr. Süreyya Hidayet Serter ve Prof. Dr. Mustafa Hayrullah Diker'in nezaretinde Gülhane Patolojik Anatomi hocası Prof. Dr. Lütfi Aksu ve ekibi tarafından yapılmıştır."
Tahnit işlemiyle ilgili tutanak hazırlandığı belirtilen yazıda, Prof. Dr. Aksu'nun tahnit için hazırladığı solüsyondan iki küçük şişeye doldurduğu, ağzı lehimlenen şişelerin Atatürk'ün kollarının arasına yerleştirildiği kaydedildi. Tabut açıldığında şişelerin Prof. Dr. Kamile Mutlu tarafından alınarak Anıtkabir'e gönderildiği belirtildi.
Tahnit raporu
Kitapta tahnit işlemine ilişkin tutulan rapor da yer aldı.
Tahnit işlemini yapan heyetin isimlerinin bulunduğu raporda, "Aşağıda isimleri bulunan tabipler Atatürk'ün defin merasimi yapılıncaya kadar naaşın muhafazası için aşağıda yazılı mahlul ile usulü dairesinde Gülhane Teşrihi Marazi Profesörü Doktor Lütfi Aksu tarafından tahnit yapılmasına karar verilmiş ve bu tahnit derekap yapılmıştır" ifadelerine yer verildi.
Formüle göre tahnit işleminde 200 gram formaline, bir gram sublime, 200 gram tuz, 10 gram acide peheque ile 1000 gram su kullanıldı.
Tahnit işlemi 9-10 Kasım 1953'te büyük önderin naaşının Anıtkabir'e taşınması öncesinde tabut açılarak Anatom Patalog Prof. Dr. Kamile Şevki Mutlu tarafından çözüldü.
Kitapta Atatürk'ün naaşının Dolmabahçe'den ebedi istirahatgahına nakli sırasında düzenlenen törenlere ilişkin özel fotoğraflara da bulunuyor.
Kitabın son sayfasında ise Atatürk'ün fotoğrafı ve büyük önderin "Mesudum çünkü muvaffak oldum " sözleri yer aldı.
9 YILDA TAMAMLANABİLDİ
Büyük
önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ebedi istirahatgahı Anıtkabir 9 yılda
tamamlanabildi. Anıtkabir Projesi'nin belirlendiği uluslararası yarışmayı "25
numaralı" projeleriyle Türk mimarlar kazandı. Dört defa değişikliğe uğrayan
projede Aslanlı Yol'un yerinde olması planlanan merdivenli yol kaldırıldı, 35
metre olacak ve iki kattan oluşacak mozole binası mevcut halini aldı.
Anıtkabir'in 60'ıncı yılında "Etnografya'dan Anıtkabir'e 60'ıncı yıl etkinlikleri" düzenlenecek. Anıtkabir Komutanlığının hazırladığı program kapsamında 10 Kasım'daki resmi törende, 1953 yılında olduğu gibi izciler ve seğmenler de görev alacak, mozole binasına 60 yıl öncesindeki gibi devasa Türk bayrağı asılacak.
Etkinlikler kapsamında komutanlık tarafından "Sonsuz Yolculuk, Dolmabahçe'den Anıtkabir'e" kitabı hazırlandı. Sınırlı sayıda özel olarak hazırlanan kitapta büyük önderin veda günü, ölüm raporu, vasiyeti, cenaze töreni, naaşının Anıtkabir'e nakli, Türk basınında yas gibi konular fotoğraflarıyla yer aldı.
Anıtkabir Komutanlığı, Atatürk'ün "naaşının mumyalandığı" iddialarına da bu kitapla yanıt verdi. Kitabın bir bölümünde Atatürk'ün el ve yüz maskı ile tahnit işlemlerine ilişkin bilgiler bulunuyor. Komutanlık tahnit raporu ve kullanılan solüsyonun içeriğini de kitapta paylaştı.
-"Hemen çekip gidelim ormanlara... "-
Kitabın girişinde Anıtkabir Komutanlığının sunuşuna yer verildi. Sunuşta, şunlar kaydedildi:
"Değerli okuyucular, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ebediyete intikalinin üzerinden 75 yıl, geçici kabri Etnografya Müzesi'nden Anıtkabir'e aziz naaşının nakli üzerinden 60 yıl geçti.
Yüce Türk milletinin ebedi istirahatgah olarak ona layık gördüğü bu değerli abidenin Anıtkabir'in açılışının 60'ıncı yıl dönümü münasebetiyle hazırlanan bu eser, Atatürk'e olan şükran borcumuzun bir ifadesidir.
İnanıyoruz ki bağrından çıktığı büyük Türk milleti yüreğinde taşıdığı sevgisiyle eşsiz liderini hiç unutmayacak ve manevi mirasına daima sahip çıkacaktır."
Büyük önderin bir fotoğrafı ile "Gidelim Afet, bir orman kenarına gidelim. Her şeyi bırakalım. Şöyle basit bir ev, ocaklı bir oda...Memleketimizde güzel ormanlık yerler de var. Söyle bakayım, senin bildiğin bir orman var mı? Evet, evet hemen çekip gidelim ormanlara, hele ben bir iyi olayım da..." sözleriyle başlayan kitapta, Atatürk'ün hayata gözlerini kapattığı tarihin takvim yaprağına da yer verildi.
Tahnit işlemi
Vasiyetinin de paylaşıldığı eserde en dikkat çekici bölümlerden biri tahnit işleminin anlatıldığı kısım oldu. El ve yüz maskının fotoğrafına yer verilen "Sonsuz Yolculuk, Dolmabahçe'den Anıtkabir'e" kitabında, tahnit işlemi bölümünde, şu bilgilere yer verildi:
"Atatürk'ün ölümünden hemen sonra İstanbul Hıfzıssıhha Müzesi Müdürü Doktor Nuri Hakkı Aktansel tarafından Atatürk'ün yüzünün ve sağ elinin maskı yapılmıştır. Bu mulajlar Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı kasalarında saklanmış, daha sonra Anıtkabir'e verilmiştir. Yüce önder Atatürk'ün 10 Kasım Perşembe günü saat 09.05'te ebediyete intikal etmesinin ardından naaşı Dolmabahçe Sarayı'nda zamanın İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyelerinden olan Ordinaryus Profesör Şerafettin Yaltkaya'nın nezaretinde İslami usullere uygun yıkanmıştır. Atatürk'ün ölümünden sonra Başbakan Celal Bayar'ın emriyle naaşa tahnit işlemi uygulanmıştır. Tahnit işlemi devrin ünlü doktorları Prof. Dr. Süreyya Hidayet Serter ve Prof. Dr. Mustafa Hayrullah Diker'in nezaretinde Gülhane Patolojik Anatomi hocası Prof. Dr. Lütfi Aksu ve ekibi tarafından yapılmıştır."
Tahnit işlemiyle ilgili tutanak hazırlandığı belirtilen yazıda, Prof. Dr. Aksu'nun tahnit için hazırladığı solüsyondan iki küçük şişeye doldurduğu, ağzı lehimlenen şişelerin Atatürk'ün kollarının arasına yerleştirildiği kaydedildi. Tabut açıldığında şişelerin Prof. Dr. Kamile Mutlu tarafından alınarak Anıtkabir'e gönderildiği belirtildi.
Tahnit raporu
Kitapta tahnit işlemine ilişkin tutulan rapor da yer aldı.
Tahnit işlemini yapan heyetin isimlerinin bulunduğu raporda, "Aşağıda isimleri bulunan tabipler Atatürk'ün defin merasimi yapılıncaya kadar naaşın muhafazası için aşağıda yazılı mahlul ile usulü dairesinde Gülhane Teşrihi Marazi Profesörü Doktor Lütfi Aksu tarafından tahnit yapılmasına karar verilmiş ve bu tahnit derekap yapılmıştır" ifadelerine yer verildi.
Formüle göre tahnit işleminde 200 gram formaline, bir gram sublime, 200 gram tuz, 10 gram acide peheque ile 1000 gram su kullanıldı.
Tahnit işlemi 9-10 Kasım 1953'te büyük önderin naaşının Anıtkabir'e taşınması öncesinde tabut açılarak Anatom Patalog Prof. Dr. Kamile Şevki Mutlu tarafından çözüldü.
Kitapta Atatürk'ün naaşının Dolmabahçe'den ebedi istirahatgahına nakli sırasında düzenlenen törenlere ilişkin özel fotoğraflara da bulunuyor.
Kitabın son sayfasında ise Atatürk'ün fotoğrafı ve büyük önderin "Mesudum çünkü muvaffak oldum " sözleri yer aldı.
9 YILDA TAMAMLANABİLDİ