HIDE

GAZETE DEMOKRAT / EKONOMİ

GRID_STYLE

SON HAVADİS

SHOW_BLOG

ÖDP Silivri Belediye Başkan Adayı Nurdoğan Özgör Anlatıyor

"PROJELERİM VAR" DİYEN, RANT PEŞİNDEDİR! Güneşli bir gündü. ÖDP Silivri ilçe merkezine gittiğimde, Silivri belediye başk...

"PROJELERİM VAR" DİYEN, RANT PEŞİNDEDİR!

Güneşli bir gündü.
ÖDP Silivri ilçe merkezine gittiğimde, Silivri belediye başkan adayı Nurdoğan Özgör ile, ilçe başkanı Osman Muslu'yu beni beklerlerken buldum.
Sorularım çoktu. Klasik aday tanıtımı dışında bir çalışmaydı yapmak istediğim.
Özellikle son iki haftadır peş peşe ortaya çıkan ses kayıtlarının giderek daha büyük bir hızla belirlemeye başladığı, çerçevesini çizdiği bir ülke görüntüsünü karşımdaki iki insana anlattırmaktı asıl amacım. Zaman kaybetmeden sorularıma geçtim.

Önce, mevcut iktidar son bulduktan sonraki süreçten ve buna bağlı olarak çözüm önerilerinden söz etmelerini istedim.

Belediye başkan adayı Nurdoğan Özgör; mevcut burjuva siyasal anlayışıyla burjuva parti anlayışlarına karşı olduklarını belirterek sözlerine başladı. O'na göre; ülkenin politik yaşamı üzerinde, diğer bütün alanlarda olduğu gibi neo liberal, gerici bir baskı hüküm sürmekteydi ve ortadoğudaki emperyalist senaryoların bir parçası olarak Türkiye de, bu ağır baskıdan payına düşeni almaktaydı.

Özgör, toplumsal muhalefetin karşısına konulan politik sistemin gerici özelliğine vurgu yaparak, böyle bir sistemin, toplumun önünü açabilme noktasında değiştirilmesi  gerekliliğine özellikle vurgu yaptı.

Mevcut politik yapının iki temel kulvarı olan siyasal partiler yasasıyla seçim sisteminin değiştirilmesi Özgör açısından çok önemliydi. Özgör bu noktada, demokratik kitle örgütleriyle sivil toplum kuruluşlarının sürece müdahale anlamında söz, yetki ve karar sahibi olmaları ihtiyacının altını çizdi.

ÖDP'nin yerel yönetimler bazında çözüm önerilerinin çok önemli bileşenlerinden biri olan "Halk Denetimine Açık Yerel Yönetim" modelinin en önemli ayağı  ve yukarıdan aşağıya örgütlenme modeli olarak da ifade edilebilecek "Halk Meclisleri" temelinde, "Geri Çağırma" politikasından söz ederken Özgör; belediyelerin tüm gelir ve giderlerini denetleyecek bir mekanizma olarak halk meclislerinin, ÖDP'li belediye başkanlarını ve belediye meclis üyelerini yeni seçimleri beklemeksizin gerektiğinde geri çağıracağını, bu anlamda, halkın yönetim sürecine doğrudan müdahalesinin sağlanabileceğini belirtti.

ÖDP ilçe başkanı Osman Muslu'ya döndüğümde, kendisinden önce ülkenin son durumunu ve hep birlikte geldiğimiz noktayı tahlil etmesini iistedim.

Muslu; Recep Tayyip Erdoğan'ın şu anda ve bunca gelişmeden sonra "mazlum" pozisyonunda iktidardan indirilmesinin bir çözüm olmadığına vurgu yaptı ve kendi deyimiyle "Bu Kokuşmuş Düzen"in kökten değiştirilmesi gerektiğini belirtti.

Ülkedeki sosyalist solun toplumsal anlamda hala arzulanan noktada bir karşılık bulamamasının ve genelde de AKP'nin sağlam bir alternatifinin olmadığının en büyük sorunlardan biri olduğunu söyleyen Muslu, AKP'nin alternatifini yaratmanın yolunun, sosyalist solu halkla buluşturmaktan geçtiğinin altını çizdi.

"Bu halk, herşeye rağmen hala sokağa çıkmıyorsa, burada bir sıkıntı var" diyen Muslu, son operasyonlarla telefon dinlemelerin ve bunların servis edilmelerinin uluslararası sermayenin organizasyonları olduğunu belirtti.

Konuşmamızın bu noktasında söze giren Nurdoğan Özgör, Gezi Ruhu'nun devamlılığının, AKP'nin alternatifi olacağını söyledi.

Mevcut halleriyle CHP ve MHP'nin, AKP'nin alternatifi olamayacaklarını savunan Muslu, sosyalistlerinin yapması gerekenin, ortadoğudaki hegemonya mücadelesinin Türkiye'deki yansımasının sonuçlarından biri olarak, AKP-Cemaat çatışmasının önünü açmak değil, bu çatışmayı derinleştirmek olduğunu vurguladı. Muslu, gelinen noktada hukuk sistemiyle emniyetin AKP'nin elini güçlendirdiğini belirterek bu anlamda radikal çözümün "Sokak"ta olduğunun altını çizdi.

ÖDP Silivri belediye başkan adayı Nurdoğan Özgör'e Silivri'yi ve yapmak istediklerini sorduğumda bana söyledikleri, diğer birçok belediye başkan adayının söylediklerinden epeyce farklıydı.

İşte Özgör'ün tespitleri:

"Projelerim Var" diyen, "Rant" peşindedir!
Kiptaş projesi bir banka-tefeci projesidir!
TOKİ, Türkiye'nin yapay bitki örtüsüdür!
Türkiye'de ki rüşvet ve soygunun önemli bir bölümünün adı TOKİ'dir!
Kamu arazileri ve yeşil alanlar modern tefecilere peşkeş çekilmektedir!
Şehiri şehir yapan, ortak yaşam alanlarıdır!
Kadir Topbaş'ın "değnekçileri" Silivri'den gitmelidir!
Kamu binalarının ısrarla kent içerisinde tutulmasının mantığı ve anlamı yoktur!
Bir büyük eksiklik olarak, Yenimahalle ve benzeri yerleşim birimlerinde sosyal yaşam alanları yoktur!
Kent Konseyleri aslında, belediye ile büyük sermaye arasındaki köprüdür!
Silivri'de ki trafik sorunu, kentin önemli bir bölümünü "araçtan arındırmak"la çözülebilir!
Belediye bütçesini halk sağlıyorsa, kararlar sürecine de fiili olarak dahil olmalıdır!
Beldelere ve köylere yapılan düğün salonlarını atıl durumlarından kurtarmanın yolu, bu binaları kültür ve etüd merkezleri olarak da kullanılabilecek hale getirmekten geçer!
Büyük binalar halkın yaşam alanlarına yönelik bir gasptır, lüks ve yüktür. Silivri'nin böyle yapılara değil, bir kültür merkezine ihtiyacı vardır!
Silivri içerisinde, Ali Çetinkaya caddesinden sahile kadar uzanan bant araç trafiğine kapatılmalıdır!
Eski belediye binası alanıyla festival alanı otopark olmalıdır!
Toplu taşımacılık bir ulaşım yöntemi olarak kullanılmalıdır!
"Mahalle Meclisleri", STK'lar ve meslek odaları söz, yetki ve karar sahibi yapılmalıdır!
Her mahallede, sandıktan çıkacak unsurlarla 150 kişilik bağımsız bir meclis oluşturulmalı, bu meclis belediyeyi ve özellikle de belediye bütçesini denetleyebilmelidir!
Silivri, İstanbul'un arka bahçesi olmaktan kurtarılmalıdır!
Neredeyse köylerdeki tulumbalara bile sayaç takma peşinde olan ve doğal su kaynaklarını halka pazarlamanın yollarını arayan AKP zihniyetine dur denilmelidir!
Doğayla aşırı kar hırsıyla oynanmasının zararını halk görecektir, görmektedir!
İçi boş ve tüketime dönük festival anlayışı yerine, eskiden beri bilinen ve tamamen üretime dönük "Panayır" anlayışı geri getirilmelidir!
1960'ların kalitesi yakalanmalıdır!  

Özgör'ün tespitleri ve çözüm önerileri bunlardı.

Kapanışı ÖDP Silivri İlçe Başkanı Osman Muslu ile yaptık:
"Recep Tayyip Erdoğan'ın bu haliyle 'Gitmesi', 'İç Savaş'a yol açar!"

"Recep Tayyip Erdoğan, son yaşananların ardından, 'Ergenekoncular'la anlaşmıştır!"

ÖDP SİLİVRİ BELEDİYE BAŞKAN ADAYI NURDOĞAN ÖZGÖR KİMDİR
1978'de Edirne Uzunköprü'de doğdu. İstanbul Küçükçekmece'de büyüdü. İlkokulu ve ortaokulu Sefaköy'de, lise öğrenimini ise Zeytinburnu'nda tamamladıktan sonra Trakya Üniversitesi Saray MYO Elektrik Bölümünden mezun oldu. Anne tarafından Yörük ve Gacal, baba tarafından ise Arnavut ve Pomak. 2006 yılından beri Silivri'de yaşıyor. Uzun bir süre fabrikalarda işçilik yaptıktan sonra kendi işini kurdu. Artık fabrikalara enerji tasarrufu ve endüstriyel elektrik konularında danışmanlık hizmeti veriyor. İran, Irak, Ermenistan ve Rusya ile çözüm ortaklığı anlamında çalışmalar yapıyor. Yakında bu portföyüne Libya'yı da dahil edecek.Nurdoğan Özgör evli ve 9 yaşında bir kızı var.


RÖPORTAJ: HAYRİ GÜNEL
BU METİN, BİZİM SİLİVRİ GAZETESİNDE DE YAYINLANMIŞTIR.

Business News