1) Yüreğimden dökülen yaprakların,
sarardığını görmek,
Sensizliğin yetimliği mi bu şehirde?
Kalbimde tükenen,
kırık sözlerin,son satırları bunlar.
Yağmur yağıyor, yanaklarıma yine.
Bu flu sensizlik ikliminde...
2) Mutluluk;
Göç eden bir martının kan/adında,
mavi düşler ülkesinde, maviliklere doğru,
mavi bir aşka uçtu.
Bir yağmur ertesinde,
Yüreğimde açan gökkuşağına...
Sen deniz gözlü, martı bakışlı k/adın aşk olsun.
3) Sana sürgün,
bir günahın darağacındayım.
Bir yağmur kaçağında,
sensizliğin, ıslattığı bir gecede,
yokluğunun sağanağı var bu şehirde...
Damlaların dansında,
gecenin yalnızlığında,
yüreğim yine kimsesiz gecelere uyanık.
Sessizliğin çıngırak sesinde,
sesin ruhuma d/okunmuyor artık.
4) Mülteci bir çocuk yalnızlığında,
huysuz gecenin koynunda,
masum şiirler saklıyorum.
Haydi gecene konuk et beni !
çöz duygularını birer birer,
yakalım harfleri,
küllerini, kelimelere serpip,
aşkla sulayalım...
5) Hangi şehirden, başlasam,
seni unutmaya.
Hep aynı sokak ortasında,
buluyorum kendimi.
Geçip gidenler hep sen.
Bütün evleri, sen dolu bir sokak.
Sanki dünya bir karış İzmir,
iki avuç sen.
Oysa ki bazı şeyler, yokken de güzeldi.
Sen gibi..!
6) Geceydi dolunaydı,
tenimde sen fısıltıları.
Sesimi bıraktım,
bir med cezir gecesinde, yakamozlarına.
Sokul göğsüme, gir içeri,
deniz bakışlarınla, ıslat ruhumu.
Gel gitleri, denizde kanayıp ıslanan,
bir aşkın ruhumda, bıraktığı kelimelerde..
7) kendini gizledi gözlerin...
Artık ne sen var ne sözlerin
Ne Sen Var Ne Sensizlik
Sadece Bir yalnızlık,
Birde Kırılmış yürek Dalları...
Kırıldım İşte...
MUSTAFA İDRİSOĞLU