Sultanahmet saldırıları dün Avrupa basınının manşetlerindeydi. Sol eğilimli Frankfurter Rundschau, Türkiye’nin IŞİD’i desteklediğini, savaşçıların Türkiye sınırlarından rahatça girip çıkabildiğini, hatta militanların Türkiye’deki hastanelerde tedavi edildiğini yazarak “Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yanlış Suriye politikası, bir bumerang gibi tüm gücüyle dönüp geri geliyor” yorumunu yaptı. Frankfurter Allgemeine Zeitung, Alman Tornado keşif uçaklarının göreve başlamasından 4 gün sonra İstanbul’da Almanların hedef alınmasının “tesadüf olamayacağını” söyledi.
‘Artık ihtiyatlı değil’
Britanya’da yayımlanan Independent gazetesinin ünlü Ortadoğu analistli Patrick Cockburn de dün yayımladığı makalesinde “IŞİD artık Türkiye’ye karşı dikkatli davranmasına ihtiyaç olmadığına inanıyor” yorumunu yaptı. Cockburn, saldırının “Türk devletinin kendisine karşı alacağı herhangi bir önleme misillemede bulunacağı yönünde bir uyarı” olarak yorumlanabileceğini belirterek bunun tek bir saldırı mı yoksa yeni bir saldırı dalgasının başlangıcı mı olduğunu sorguladı.
İstihbarat sorunlu
Financial Times gazetesi saldırının Türkiye’nin geniş istihbarat ağının saldırıları önleme konusundaki kabiliyeti konusunda da soru işaretleri yarattığını yazdı. Guardian gazetesinden Simon Tisdall ise saldırıyı “ölümcül, maliyeti büyük ve hepsinden daha önemlisi sembolik bir darbe” olarak yorumladı. Tisdall “İstanbul’daki katliam tamamen Erdoğan’a yüklenecek zarar verici ve maliyetli bir güvenlik fiyaskosu” yorumunu yaptı.
Fransa’nın önde gelen muhafazakar gazetesi Le Figaro birinci sayfadan gördüğü haberine “IŞİD, Türkiye’de istikrarı bozmak için terör tohumu ekti” başlığını kullandı. Gazete “Erdoğan, ilüzyonun sonu” başlıklı başyazısında da Türkiye başta olmak üzere hiçbir ülkenin “cihatçı kangrenden” korunaklı olmadığı bir dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı gerektiği şekilde dikkatli davranmamakla suçladı.
‘Batı endişeli’
Liberation gazetesi saldırıyı kapağına “Türkiye Avrupa’nın barut fıçısı” başlığıyla taşırken Türkiye’deki gelişmelere dört tam sayfa yer ayırdı. Gazetenin kıdemli dış politika muhabiri Marc Semo, Türkiye’nin Suriye’deki çatışmaya yakınlığını vurgulayarak “Ülke hem cihatçılar hem de Kürt isyancılarla mücadele ediyor. İslamcı cumhurbaşkanının artan otoriterliğinin kurbanı olan Ankara, Batı’yı endişelendiriyor” dedi.
'Obama'nın anlaması için daha ne olmalı?'
Sultanahmet’te önceki günü yaşanan terör saldırısının ardından Amerikan basınında saldırıya en geniş yer ayıran gazete Washington Post oldu. Gazete “Saldırı ülkenin karşı karşıya olduğu tehdit hissini güçlendirdi” dedi. Ishaan Tharoor imzalı analizde IŞİD’in Türkiye’de daha önce Kürtleri ve sol grupları hedef aldığı, bu kez ise ülkenin en sembolik noktasına saldırdığı vurgulandı. Tharoor, “Sultanahmet saldırısı Türk hükümeti için yeni, tehlikeli bir an” dedi.
Senatörden çağrı
Gazetedeki bir başka makalede ise Cumhuriyetçi Senatör Tom Cotton’un “Teröristler dünyanın kavşağını hedef aldı. Saldırı radikal İslamcı teröre karşı mücadelenini sadece Türkiye’nin, Suriye’nin değil, dünyanın savaşı olduğunu net şekilde gösterdi. Başkan Obama’nın bunu anlaması için daha ne olması lazım? ABD Türkiye gibi müttefiklerinin yanında durarak IŞİD’i yok etmek için ciddi bir harekât yürütmeli” sözlerine yer verildi.