Ensar Vakfı’na bağlı evlerde meydana gelen cinsel istimarların ortaya çıkması üzerine vakfın kapatılması talebiyle tepkiler büyürken, Saray-AKP iktidarı; milletvekili, bakanı, başbakanı, kalemşorları ile topyekün Ensar Vakfı’na sahip çıktılar. Ensar Vakfı’nda yaşananlar AKP, vakıflar ve dernekler arası ilişkiyi yeniden gündeme getirdi.
İşte AKP’nin “vakıf” sevdasının 5 nedeni ve Saray şürekasının övgüyle andığı Ensar Vakfı’nın “kardeş” kurumları
Karaman’da Ensar Vakfı’na bağlı evlerde meydana gelen cinsel istimarların ortaya çıkması üzerine vakfın kapatılması talebiyle tepkiler büyürken, Saray-AKP iktidarı; milletvekili, bakanı, başbakanı, kalemşorları ile topyekün Ensar Vakfı’na sahip çıkmanın peşine düştüler. Hiçbir AKP’li yaşananların sorumlusunun Ensar Vakfı olduğunu ifade eden bir açıklama yapmadı. Ortak söylemleri: “İstismarcı idam bile edilebilir fakat Ensar Vakfı’na dokunulamaz.” Peki AKP için vakıfları çocuk cinsel istismarı gibi bir olayda dahi bu denli dokunulmaz kılan şey nedir?
Ensar Vakfı, TÜRGEV, İHH, Deniz Feneri Derneği, İlim Yayma Cemiyeti ve MÜSİAD başta olmak üzere 150 vakıf ve derneğin oluşturduğu Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı, 31 Mart’ta bir açıklama yaparak yurtlarında çocuklara yönelik cinsel istismarla gündeme gelen Ensar Vakfı’na destek verdi. AKP’lilerin bir bir arkasına dizildiği ve “Hepimiz Ensar’ız” diyerek sahip çıktığı Ensar Vakfı ile; AKP – vakıf ve dernekler arasındaki ilişki yeniden gündeme geldi.
AKP’nin ‘vakıf’ sevdasının 5 nedeni
1- İslamcı hareket tarafından vakıf, cemaat ve tarikatlar her dönem örgütlenme, para akışı sağlama ve kadro yetiştirme aracı olarak işlevlendirildi. Şimdilerde ise bunların tamamı doğrudan Erdoğan’ın suç şebekesinin para aklama, devlet arazilerinin bedelsiz devri vb. yöntemlerle rant elde etme ihtiyacı için kullanılıyor.
2- Bu gibi vakıflar Ensar örneğinden yola çıkılırsa; yayın grupları, Diyanet ve Milli Eğitim Bakanlığı ortaklı projeler ile doğrudan eğitim sistemi içerisinde, toplumsal yaşamın gericileştirilmesinde aktif bir özne olarak konumlandırılıyor.
3- Ensar Vakfı ve diğer birçok vakıfta AKP’li isimler yer alıyor. Erdoğan ailesi, Diyanet, Milli Eğitim Bakanlığı, AKP’li belediyeler ile yakın ilişkisi bulunan vakıflara yönelik herhangi bir operasyon işin ucunun doğrudan devletin birçok kademesine uzanması anlamına geliyor. Dolayısıyla iktidarın rant-sermaye ilişkilerinin açığa çıkması, yıpranması ve zarar görmesi söz konusu iken AKP’lilere vakfı savunmaktan ve aklamaya çalışmaktan başka bir yol kalmıyor.
4- Çocukların eğitim, barınma, yemek gibi en temel ihtiyaçlarını karşılamakla yükümlü olan devlet bütün bu sorumluluklarını vakıflara devrediyor. Vakıfların çocuklara yönelik bir dizi hizmet sunduğu propaganda edilerek, eşitsizliğin, anti demokratik uygulamaların, gerici faaliyetlerin üzerine örtü çekiliyor. Vakıf, dernek ve cemaat ilişkileri ile yaratılan toplumsal düzen meşru kılınmaya çalışılıyor. Vakıflar çeşitli yardım, eğitim, destek gibi ağları ile yağma, talan ve sömürü sistemine meşruluk kazandırılıyor.
5- Devlet, öğrencilerin barınma ihtiyacını karşılamak için yurt açmıyor. Vakıflar tarafından açılan yurtlar, evler ve Kuran Kursları devlet tarafından teşvik ediliyor. Buralarda kendilerine muhtaç- mecbur kıldıkları çocukları “dindar nesil” projesinin bir kurbanı haline getiriliyorlar.
Ensar Vakfı tek değil. İşte Saray’ın; yolsuzluk-rant ağlarını yürüten, gerici politikalarını hayata geçirmekle işlevlendirilen, MEB ile ortak projelerde bulunan, Ensar Vakfı’yla yakınlığı bilinen “kardeş” kurumlar
TÜRGEV: Yolsuzluk, rüşvet, rant
17-25 Aralık yolsuzluk operasyonlarının merkezine oturan, Tayyip Erdoğan’ın yolsuzluk, rüşvet ve rant ağını yöneten Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı’nın (TÜRGEV) şirketlerden para aktarma, bağış adı altında rüşvet akışını sağlama, kamu arazilerini ele geçirme faaliyetlerinde kullanıldığı ortaya çıkmıştı. 2014 yılında kapasitesini yüzde yüz artıran TÜRGEV 1996’da ilk yurdunu açarak faaliyetlerine başladı. Yönetiminde Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan ve kızı Esra Albayrak bulunuyor. TÜRGEV’e Tükiye’nin birçok yerinde AKP’li belediyeler tarafından binalar ve arsalar tahsis ediliyor. Gaziantep, Şahinbey Belediyesi tarafından 24 bin metrekarelik iki arazi 25 yıllığına bedelsiz olarak vakfa devredilmişti. 2015 Aralık ayında Milli Eğitim Bakanlığı ile imzalanan protokol ile TÜRGEV’de her türlü sosyal, kültürel, sportif, mesleki ve teknik kurs verilmeye başlandı. Protokole göre eğitim, öğretmenlerin maaşları, organizasyon, uygulama ve sertifika ise Milli Eğitim Bakanlığı tarafından karşılacanak.
İlim Yayma Vakfı
İlim Yayma Vakfı, 1951’de kurulan ve Türkiye’deki ilk imam hatip okulunu açan İlim Yayma Cemiyeti tarafından 1973 yılında kuruldu. Vakfın kurucu isimleri arasında Tayyip Erdoğan ve Numan Kurtulmuş da yer alıyor. Vakfın, 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonlarında, Tuzla’daki 300 hektarlık ormanlık alanının verilmesi için girişimde bulunulan kurumlar arasında adı geçiyordu. İlim Yayma Cemiyeti’ndeki tanıdık isimlerden biri ise “Alo Fatih” olarak tanınan Erdoğan’ın yakın dostu Fatih Saraç. Saraç, yolsuzluk operasyonlarında 41 kişilik gözaltı listesinin içinde yer alıyordu. Ciner Yayın Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Fatih Saraç, Habertürk’te Tayyip Erdoğan’ın Gezi Parkı eylemlerini sansür uygulamasına aracılık etmişti.
Cemiyet, yüksek lisans ve doktora öğrencilerine burs veriyor. Bunun yanında orta öğretim ve üniversite öğrencileri için yurt ve konukevleri bulunuyor. Vakıf, İstanbul’da 38 toplamda 146 öğrenci yurduyla faaliyet gösteriyor:
TÜGVA (Türkiye Gençlik Vakfı)
Yüksek İstişare Kurulu’nda Bilal Erdoğan’ın bulunduğu vakıf TÜRGEV’in kardeş kuruluşu olarak tanımlanıyor. Vakfın neredeyse her şube açılış etkinliğine Tayyip Erdoğan ve Sümeyye Erdoğan katılıyor. Vakfın başkanı, Bilal Erdoğan’ın yakın arkadaşı İsmail Emanet. 81 şubesi bulunan vakfın 19 tane yüksek öğrenim erkek öğrenci yurdu bulunuyor. Geçtiğimiz günlerde Eyüp’te İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) ait parseller TÜGVA’nın isteği doğrultusunda hızla ‘Park+ Zeminaltı Katlı Otopark’ ve ‘Sosyal ve Kültürel Tesis Alanı’na alındı. TÜGVA’nın faaliyetleri için ticaret alanında yer alan kısımlar vakfa satıldı. Normalde aylar süren kararı İBB 28 gün içinde aldı. TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu
ÖNDER İmam Hatipliler Derneği
1958 yılında İstanbul İmam Hatip Okulu Mezunlar Cemiyeti ismiyle kurulan dernek, daha sonra ÖNDER İmam Hatip Liseleri Mezunları ve Mensupları Derneği adını aldı. “Geleceğin inşasının gençlerin eğitiminden geçtiğini” belirten ve Ensar Vakfı Üsküdar şubesi açılışında konuşan Bilal Erdoğan, “Ensar Vakfı, İlim Yayma Cemiyeti, ÖNDER ve TÜRGEV gibi nice vakıfların bu yolda artık çok daha güçlü adımlar atmanın telaşı içerisinde olduğunu” söylemişti. ÖNDER tarafından okullara “Dersimi seçiyorum, dinimi öğreniyorum” yazılı afişler asılmış ve Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı da “bu inşallah bir rekabete vesile olur ” diyerek derneğe sahip çıkmıştı. ÖNDER’in Ankara’da düzenlediği bir etkinliğe Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, İçişleri Bakanı Efkan Ala, TBMM Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu Başkanı Emrullah İşler ve çok sayıda milletvekili de katılmıştı. Derneğin Başkanı Halit Bekiroğlu, MÜSİAD Tacikistan Temsilciliği, Cihannuma Derneği ve Yedihilal Derneği’nda danışma kurulu üyeliği, İHH İnsani Yardım Vakfı yönetim kurulu üyeliği, Milli Gençlik Vakfı İstanbul Başkan Yardımcılığı gibi görevlerde bulundu.
Vakıflar Genel Müdürlüğü raporu
AKP’nin hem ideolojisini hem sermayesini üzerine kurduğu vakıflar hakkında, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün hazırladığı faaliyet raporunda herhangi bir ayrıntılı bilgi yer almıyor. 2015 yılı faaliyet raporuna göre toplam 960 vakıf denetlendi, 22 adet Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunuldu. Hangi konularda suç duyurusunda bulunulduğu, vakıf isimleri vs. dahil olmak üzere raporda hiçbir ayrıntılı bilgiye yer verilmedi.