“Sorgucularımız sağlam kanıtlara sahip olduğundan itiraf etmeniz kaçınılmaz” derdi, karşılarına oturttukları kurbanlarından bir an önce itiraflar kopartmaktan başka bir işleri olmayan NKVD’nin sorgucuları (kitabın çevirmeni ya da bizzat Grover Furr, kitabın İngilizcesi elimde olmadığından bilemiyorum, pek sevimsiz “sorgucu” (interrogator) sözcüğü yerine “müfettiş” (inspector) gibi daha “saygın” bir sözcüğü kullanmayı tercih etmiş). Elbette bu itirafların istisnasız hepsi NKVD’nin fabrikasyonuydu. Bunu en iyi NKVD görevlileri bildiklerinden, bir süre sonra kendileri de tutuklandıklarında, hücrelerinin duvarlarına, “asla hiçbir şeyi imzalama” diye yazarlardı. 


Tarihteki en önemli ve en fazla karartılmış suikast ve komplo olan Sergey Mironoviç Kirov cinayeti üzerine, son iki yılda Türkçe art arda iki çeviri yayınlanması tesadüf müdür bilemiyorum: Robert Conquest, Kirov Cinayeti ve Stalin, çev: Gün Zileli, h2o, 2015; Grover Furr, Sergey Kirov Cinayeti, çev: Reşat Bilici, Yazılama, 2016. 

Grover Furr’u daha önce çıkan kitaplarından biliyordum, hatta bir kitabını da tanıtmıştım: “Büyük Temizlik… Büyük Kirlilik” http://www.gunzileli.com/2013/12/04/buyuk-temizlik-buyuk-kirlilik/”. 

Kirov cinayeti, Sovyetler Birliği’nde Büyük Temizlik’i başlatan büyük bir provokatif suikast olduğundan bu cinayetin girdisi çıktısıyla yakından ilgileniyordum ve konuyla ilgili olarak, yakınlarda ölen Robert Conquest’in kitabını çevirmiştim. Grover Furr’un kitabının Yazılama Yayınları’ndan çıktığını duyunca gidip Nazım Kültür Merkezi’nden aldım kitabı ve hemen okumaya başladım. 

Aşağıda, bu kitapla ilgili, alışılmadık bir “kitap tanıtma yazısı” bulacaksınız. Bu “yazıda” kitabın muhtevasına girmeyeceğim. “Yazı” tamamen Grover Furr’dan çevrilmiş sözcüklerden seçilerek düzenlenmiştir. Eğer sabrınız bu “yazıyı” sonuna kadar “okumaya” yeterse, kitabı okurken çektiğim ızdıraba sizi de ortak ettiğimi düşünerek biraz teselli bulacağım. 

Aşağıdaki seçilmiş kelimeler ve cümle parçacıkları ile ilgili birkaç not düşeyim. Üç kelime üzerinden gittim: Kanıt, İtiraf, yalan. Aslında başka kelimeler de var, örneğin hipotez/varsayımgibi ama metni çok uzatacağı için bunlardan bir seçme yapmadım. Belirttiğim üç kelimenin ilk ikisinden birçok sayfada 4’le 15 arası bulunmaktadır. Ben her kelimeden her sayfada sadece birinin bulunduğu bir cümle parçası seçtim ve göreceğiniz gibi bunları sayfa sayısını belirterek dizdim. Kitapta, kanıt sözcüğü 855; itiraf sözcüğü 478 kere geçmektedir. Diğer yandan, kanıt, itiraf, hipotez gibi sözcüklerin rekor seviyede geçtiği sayfalar şunlardır: 106. sayfa- 12 Kanıt, 4 itiraf, 1 hipotez; 126. sayfa- 15 kanıt, 1 itiraf, 2 hipotez; s. 236- 12 kanıt, 2 hipotez; s. 323- 8 itiraf, 1 kanıt; 348. sayfa- 8 itiraf, 1 kanıt; 368. sayfa-  14 kanıt, 1 itiraf, 4 hipotez; 369. sayfa- 5 kanıt, 8 itiraf, 2 hipotez; 379. sayfa- 9 kanıt, 4 hipotez; 391. sayfa- 6 kanıt, 6 itiraf; 398. sayfa: 8 kanıt, 3 hipotez; 403. sayfa- 13 kanıt, 7 hipotez; 404. sayfa- 12 kanıt, 1 itiraf; 418. sayfa: 12 itiraf, 2 kanıt, 1 hipotez; 419. Sayfa- 9 kanıt, 1 itiraf, 3 hipotez; 424. sayfa- 13 kanıt, 3 itiraf; 426. sayfa- 8 itiraf, 3 hipotez, 2 kanıt. 

Bu deli saçması “istatistiki” işlere neden kafa yordun, emek verdin diye soracak olursanız, bunun cevabını, kitabın muhtevasını inceleyeceğim bundan sonraki yazıda bulacağınızı umuyorum. 

“Sorgucularımız sağlam kanıtlara sahip olduğundan itiraf etmeniz kaçınılmaz” derdi, karşılarına oturttukları kurbanlarından bir an önce itiraflar kopartmaktan başka bir işleri olmayan NKVD’nin sorgucuları (kitabın çevirmeni ya da bizzat Grover Furr, kitabın İngilizcesi elimde olmadığından bilemiyorum, pek sevimsiz “sorgucu” (interrogator) sözcüğü yerine “müfettiş” (inspector) gibi daha “saygın” bir sözcüğü kullanmayı tercih etmiş). Elbette bu itirafların istisnasız hepsi NKVD’nin fabrikasyonuydu. Bunu en iyi NKVD görevlileri bildiklerinden, bir süre sonra kendileri de tutuklandıklarında, hücrelerinin duvarlarına, “asla hiçbir şeyi imzalama” diye yazarlardı. 

Ortaçağ tarihçisi olduğunu söyleyen Grover Furr, insanlardan zorla itiraf alma işinin başlangıcı olan Ortaçağ’ı çok iyi biliyor olmalı ki, sahte itiraflara ve kanıtlara dayanarak Stalin terörünü savunmaya girişmiş kitabında. İşte bu sözcükleri, neredeyse dili takılmış ya da sayıklayan bir insan gibi durmadan tekrarlamasının sebebi bu. Çünkü elinde, “kanıt olarak” (bu sözcüğü bundan sonra ömrüm boyunca kullanmayacağım gibi bir his var içimde) ortaya sürmeye çalıştığı NKVD’nin işkence ve zorbalıkla (sanıkların ailelerinin, çocuklarının da öldürüleceği tehdidi belki de itirafların alınmasında işkenceden bile daha etkili bir silahtı) aldığı itiraflardan başka bir şey yok. 

Kirov cinayetinin içyüzünü de yeniden ele alacağım bundan sonraki Grovar Furr tanıtmasında buluşmak üzere. 

*** 

Kanıtlara göre, Kirov’un Zinovyevci gizli bir terörist konspirasi sonucu öldürüldüğüne dair hiçbir şüphe yok. (s. 23) … pek çok kanıta sahibiz. (s. 28) … 

… kanıtları yok sayma girişimi… (s. 32) … kanıtları görmezden gelmiş. (s. 36) 

… Kanıt sunmuyor. Kanıt yok. (s. 50) … Bu ifade yalan. (s. 52) … kanıtları tespit ediyor. (s. 54) … kanıt yoksunluğunu gizlemek… (s. 55) … kanıtlar, konspirasinin yaşandığı konusunda hiçbir kuşkuya yer bırakmıyor. (s. 56) … kanıtlar tam tersine işaret ediyor. (s. 57) … kanıtlarla desteklenmiyor. (s. 57) … güvenilir kanıtlara göre… (s. 58) …Stalin’in… sahte kanıtlar düzenlemeyi emrettiğine dair bir kanıt sunmuyor. (s. 58) 1937-1938’de Yejov’un çok sayıda insanın aleyhine sahte kanıtlar düzenlediğini biliyoruz, fakat Stalin’in bu tahrifatlarla ilişkili olduğunu gösteren kanıt yok… Stalin’in … ‘kumpas’ kurmadığını ispatlıyoruz. (s. 59) Doğrusu, Stalin’in, tek bir kişiye bile ‘komplo’ düzenlediğine dair hiçbir yerde hiçbir tanıt bulunmuyor. (59-60) 

Elimizdeki TÜM kanıtlar… bu kişilerin suçlu olduğunu destekliyor. (s. 60) … elimizde bulunan kanıtlara dayanarak… (s. 63) … kanıttan yoksun olduğu sonucuna varıyoruz. (s. 64) … itiraf ettiler. (s. 64) … … yalan söylediğini göstermiş olduk. (s. 67) … geride hiçbir kanıt bırakmamaktır. (s. 68) Konspisari konusunda ise pek çok kanıt mevcut. (s. 68) 

Yalan bu; (s. 70) … birçok kanıt mevcut (s. 70) … Hiçbir kanıt yok. (s. 71) Pek çok kanıt var (s. 71) … yalan söylediğini biliyoruz. (s. 79) 

… kanıt bulamadılar. (s. 80) … kanıtlar mevcuttur. (s. 80) kanıtlanabilir yalanlar içeriyor. (s. 81) Lenoe’nin bu ifadesi de yanlış. (s. 81) Serov’un raporu, Yagoda ve diğer Moskova Mahkemeleri sanıklarının Kirov cinayeti hususunda masum olduklarını ve suçlu oldukları konusunda şüphe uyandırabilecek bir delil olmadığını gösteren hiçbir kanıt içermemektedir. (s. 82)… olmayan kanıtlar kullanıyor. (s. 81) Bu ifade yanlış. (s. 82)… kanıt teşkil etmektedir. (s. 84) Bu tamamen yanlış. (s. 85) … yalan söylüyordu. (s. 85) … kanıtları saklayıp… (s. 86)… kanıt yok. (s. 87) … kanıt olarak kullanmaya hakkı yoktur; (s. 87) Bir kez daha, bu da yalan. (s. 87) … güçlü bir kanıttır. (s. 89) … itiraflarının doğru olduğunu gösteriyor. (s. 89) … suçunu itiraf ettiği kısmı… (s. 89) 

… uydurmaca olduğu kanıtlanmıştır. (s. 90) … kanıtlara sahip değil. (s. 93) … kanıtlara sahibiz. (s. 93) Bu itirafların ‘uydurma’ olduğunu gösteren bir kanıtsa yok. (95) … bu kanıt yokluğu… kanıtlar sunmuyor … kanıtlar sunuyor. (s. 97) … kanıt göstermiyor. (s. 98) … kanıt vermiyor. (s. 99) 

… kanıt olamazdı zaten! (s. 100) … kanıtlanmaya ihtiyaç duyulan… (103) … kanıtlamakla yükümlüdür. (s. 103) … kanıtladığını iddia ettiği şeyleri kanıtlayamadığını… itiraf etmiş oluyor. (s. 104) … tüm kanıtların tahrif edilmesi gerekir. (s. 105) … hiçbir kanıt vermediği için… (s. 106) … destekleyici kanıt bulunmuyorsa… (s. 106) … itiraf ettiler. (s.106)  … kanıt yoksunluğu… (s. 107) … itiraflarını ele alırken (s. 107) … kanıtlarla desteklenmiyor. (s. 108)… … yanıldığını biliyoruz. (s. 108) … hiçbir kanıta sahip olmadığının üstü kapalı itirafıdır. (s. 109) 

… işaret eden tüm kanıtlar… (s. 110) … itiraf ediyorlardı. (s. 111) … pek çok diğer kanıtı destekliyor. (s. 112) … kanıtların olmadığını varsayabiliriz. (s. 114) … hiçbir kanıt bulunmadığının… itirafıdır. (s. 115) … pek çok kanıta sahibiz. (s. 116) … kanıt olmaksızın. (s. 117) … pek çok kanıt bulunuyor… hiçbir kanıt yok. (s. 118) … bir kanıt teşkil etmek şöyle dursun… (s. 119) 

… çelişen bir kanıtla karşı karşı kalsa… (s. 120) … itirafta bulunarak… (s. 120) … bir kanıt gösteremiyorlar. (s. 121) … kanıtlanması gereken… (s. 122) … kanıtları hiç incelemeden… (s. 123) … …itiraf ettiğini… itiraf etmediğini… itiraf ettiğini… (s. 123) … itirafta bulunmaya zorlandığı… (s. 124) … kanıtınız nedir?… kanıt yok… kanıtlar olduğunun… (s. 124) … kanıtlar incelenmek zorundadır. (s. 125) … kanıtlara gereksinim varken… kanıtlar sunmuyor. (s. 126) … birçok kanıt sunuyor. (s. 127) … kanıtlardan ziyade… (s. 128) … kanıtlar bakımından… (s. 128) 

… elimizde bulunan kanıtlar… (s. 131) … elimizdeki kanıtların… (s. 133) … kanıt mevcut değil. (s. 134) … bir kanıt oluştururdu. (s. 136) … bir kanıt sunmuyor (s. 138) … … bu tamamen yanlış. Şunları biliyoruz: (s. 139) 

… pek çok kanıt vardı. (s. 140) … hiçbir kanıt bulunmuyor. (s. 141) … tüm kanıtları görmelerine.. (s. 142) … bir kanıt sunmuyor: (s. 143) … bir kanıt yoktur. (s. 144) … fazla kanıt içeriyordu. (s. 145) … kanıtları yok edip… (s. 146) … kanıtları sakladıkları… (s. 147) … yalan söylediğini gösteriyor. (s. 149) 

… bir kanıt bulunuyor (s. 150) … mevcudiyetini kanıtlayan… (s. 151) … kanıtlar içermiyor. (s. 152) … itiraf etmişti. (s. 152) … bağlı olduğunu itiraf etti (s. 152) … büyük bir kanıt teşkil ediyor. (s. 153) … yalan söylüyordu. (s. 153) … asılsız kanıtlar sunduğu … (s. 154) … itiraf sunmuş olsalardı… (s. 155) … sağlam kanıtlar var. (s. 156) … ortaya koyan itirafları … (s. 156) … yalan söylediklerini keşfetti. (s. 158) … tek kanıtı teşkil ediyor. (s. 159) … itiraf metninin incelenmesi (s. 159) 

… itiraflarına ilişkin … (s. 162) … itirafa ilişkin… (s. 163) … kanıtlarla da uyumludur. (s. 165) … itiraf etmek zorundadır. (s. 166) … kanıtları ortadan kaldırmaya… (s. 167) … itiraflarını incelediğimiz … (s. 167) … hiçbir kanıt yok. (s. 168) … itiraf ettiği gibi… (s. 168)… bu iki itirafta… (s. 169) 

… itiraf ettiğini belirtiyor. (s. 170) … orijinal bir itiraf… (s. 170) … kanıtları değerlendirme açısından… (s. 170) … kanıt olarak kabul edemeyiz. (s. 171) … ‘ilk itiraf’ (s. 171) … kanıt olsa bile… (s. 172) … kanıt olmamasına rağmen… (s. 178) … itiraf etmeye zorlanmış… (s. 178) … kanıtlarla desteklenmediğini… (s. 179) 


… kanıt toplamaları (s. 180) … kanıt içeriyordu. (s. 182) … kanıtlar toplamak için.. (s. 183) … kanıtlarla doğrudan çelişiyor. (s. 184) … itiraflar almaya zorladı. (s. 184) … kanıtlar toplanması için… (s. 185) … kanıtın gösterdiği gibi (s. 186) … kanıtlarla desteklenmeyen… (s. 187) Bu kanıt değil… (s. 189) 

… kanıtlara ters düştüğünü… (s. 190) … itiraf etmeye… (s. 190) … itiraflar alındı. (s. 191) … düzmece kanıtları… (s. 191) … bir başka kanıt… (s. 192) … itirafta bulundu: (s. 192) Elinde kanıt yok. (s. 193) … itirafta bulundu. (s. 193)  … hiçbir kanıt yok… (s. 194) … itirafta bulundu. (s. 195) … bir kanıt yok. (s. 196) … itiraf olabileceğini … (s. 196) … kanıt teşkil etmiyor. (s. 197) … itiraf ediyor… (s. 198) … kanıtlara ulaşmaya… (s. 199) … itiraf olarak yorumlamıştı (s. 199)

… kanıt bulunmuyor. (s. 200) … itiraflarda bulunmayan… (s. 200) … yalancı olduğunu ispatlıyor (s. 201) … fazla kanıt içeriyordu. (s. 202) … kanıtın bulunmadığı … (s. 203) … bu ifade yalan. (s. 203) … soyut itirafları dışında… (s. 203) … itiraflarda bulunmuşlardı. (s. 204) … itiraf etmişti. (s. 205) … kanıtları aktarması… (s. 205) … itiraf ederken… (s. 206) … iki ciddi yalan… (s. 207) … kanıt yokken … (s. 207) … yalan olduğunu biliyoruz. (s. 208) … kanıtları ele alacağız (s. 209) 

… itiraf ederken … (s. 210) … itiraf etmiş… (s. 211) … itirafa bakarsak … (s. 212) … itirafları… (s. 213) … itirafların örtüştürülmesi … (s. 215) kanıtlar içeriyor. (s. 215)… itiraf metninin… (s. 216) … itiraf etmiş… (s. 217) … itirafına dayanarak (s. 218) … kanıt bulunmuyor. (s. 218) … kanıtlanan … (s. 219) … yalan söylediği açık. (s. 219) 

… itirafına gönderme yapıyordu. (s. 221) … kanıt oluşturuyor. (s. 221) … itiraf ettiği … (s. 223) … itirafları… (s. 224) … itiraf etmişti”. (s. 225) … kanıtla bir alakası yok. (s. 225) … itiraf etti. (s. 226) … kanıtlar içeriyor. (s. 226) … itirafının … (s. 227) … itiraf ettiler. (s. 228) … sağlam kanıtlardır. (s. 228) … yalan söylediklerini… (s. 228) … itirafta bulundu: (s. 229) 

… itiraf etti. (s. 230) … itiraflarına göre… (s. 231) … ilişkin kanıtlarımıza … (s. 232) … itiraflarından birinde … (s. 232) … yalan olduğunu (s. 233) … itirafıyla örtüşüyor. (s. 233) … kanıtlarını oluşturuyor. (s. 233) … hiçbir kanıt yok. (s. 234) … kanıtların birçoğunu… (s. 235) … kanıtları çarpıtıyorlar. (s. 236) … kanıtlara ulaşamamışlardı. (s. 237) … itiraf ettiği … (s. 237) … yalanlarına devam ediyor. (s. 238)  … itiraf ediyor. (s. 238) … kanıtlıyor. (s. 239) … bu itiraflar… (s. 239) 

… kanıtlara bakılırsa … (s. 240) … itiraf etmişti. (s. 240) … itiraf ettiler. (s. 241) … itiraf etti. (s. 242) … kanıt teşkil ediyor. (s. 243) … itirafından bazı pasajlar… (s. 243) … itiraf ediyor. (s. 245) … itiraf etmek… (s. 246) … itiraf ederim. (s. 247) … kanıtlar oluşturuyor. (s. 248) … itirafı olmasa da… (s. 248) … itiraf ettin. (s. 249) 

… kanıt oluşturuyor. (s. 250) … itirafta geçen ifadeleri… (s. 250) … kanıt oluşturuyor. (s. 251) … şu itiraflarda bulunuyor: (s. 251) … kanıt sunabiliyor. (s. 252) … bu kanıtları… (s. 253) … itiraf ettiklerini gösteriyor. (s. 253) … desteklemeyen kanıtları … (s. 254) … tüm kanıtlar da elimizde. (s. 255) … ve itirafların … (s. 255) … içsel kanıtlar.. (s. 256) … itiraflarıyla örtüşme eğilimi… (s. 256) 

… mevcut kanıtlar … (s. 263) … itiraflarıyla örtüşüyor. (s. 266) Başka neler itiraf etmek istersin? (s. 267) … itiraf ediyorum. (s. 268) 

… kanıt teşkil edebilirler. (s. 271) … itiraf etmekle yetinmeyip … (s. 271) … kanıt sunmuyor. (s. 272) … itiraf etti. (s. 272) … kanıt oluşturuyor. (s. 273) … yer alan kanıtları … (s. 275) … itiraflarını temel alarak … (s. 275) … itiraf ettiğini … (s. 276) … kanıtlara sahip olan … (s. 277) … itiraflarda bulunmaya … (s. 277) … hiçbir kanıt yok; (s. 278) … itirafları yayımlanan … (s. 278) … öneme sahip kanıtları… (s. 279) 

… itiraf etti. (s. 282) … itirafları teyit etti. (s. 284) … kanıt bulunmaması … (s. 287) … gösteren itiraflar… (s. 287) … kanıtlar sunuyor… (s. 288) … itiraf etmiş … (s. 288) … sağlam kanıtlardır. (s. 289) 

… tabii ki yalan söylüyor. (s. 290) … itiraf etti. (s. 291) … itiraflarda bulunabilecek kişi.. (s. 293) … sağlam kanıtlar teşkil ediyor. (s. 294) … itiraf etmeyi inatla inkâr etmesi… (s. 294) … kanıtsal temeller… (s. 295) … ilgili bir itirafını… (s. 296) … ilgili itirafının… (s. 297) … itirafların hakiki olduğunu … (s. 298) … gerçek kanıtlardan … (s. 298) … itiraflarından haberdar; (s. 299) … başka kaynaklardan kanıt… (s. 299) 

… suçunun itirafını … (s. 301) … itiraf ediyorum. (s. 302) … tek itiraf oldu. (s. 303) … itiraf ediyorum. (s. 304) … itiraf ettin? (s. 305) … sorgu itirafında … (s. 306) … ek bir kanıt da sunuyor. (s. 307) … sorgu itirafında… (s. 307) 

… itiraf ettirmeye … (s. 310) … yalanın ortaya çıkacak. (s. 311) … itiraflarıyla… (s. 311)… bilmediğinin kanıtıdır. (s. 312) … itiraf ediyor. (s. 312) … itiraf ettiğini … (s. 314) … sorgu itiraflarında … (s. 315) … itiraf ettin. (s. 316) … itirafı incelemiştik (s. 317)… itiraflarımdan biliyorsunuz. (s. 318)… itiraflarda bulunmuştum. (s. 319) 

… itirafları gizliyor. (s. 320) … sağlam kanıtlar sunuyor. (s. 321) … pek çok itiraftan … (s. 321) … sağlam kanıtlar … (s. 322) … itiraf ediyor. (s. 322) … itiraf etmekte … (s. 323) … … itiraf ettiği… (s. 324) … kanıt olarak … (s. 325) … kanıtlar olduğu … (s. 326) … bu kanıttan … (s. 327) … hiçbir kanıt … (s. 328) … itiraflarının … (s. 328) … muhtemelen yalan söylüyordu. (s. 328) 

… sağlam bir kanıt … (s. 331) … kanıt olarak (s. 336) 

… kanıtlara bakılırsa… (s. 342) … en önemli kanıtlardır. (s. 345) … sahip olduğumuz kanıtlar … (s. 346) … itiraf etmişti. (s. 347) … diğer kanıtlarla … (s. 347) … itiraflarının tamamen düzmece… (s. 348) … sağlam kanıtlar var … (s. 348) … itiraf etmeyi sürdürüyor … (s. 349) … kanıtlara sahibiz. (s. 349) … kanıtlarla da tutarlıdır 

… (s. 350) … kanıt olmadığını biliyoruz … (s. 351) … kanıtlara bakarak … (s. 351) … kanıtlar olmaksızın … (s. 355) … itiraflarını gösterdi. (s. 356) 

… kanıt sunmuyor. (s. 362) … itiraflarıyla değil… (s. 363) … kanıtları incelemeye … (s. 363) … kanıt bulunmadığını … (s. 364) … kanıtlarla ilgili … (s. 365) … kanıtsal temellere … (s. 367) … kanıtlara sahibiz; (s. 368) … ilk itiraflarına dair … (s. 369) 

… itiraf etmişti. (s. 370) … kanıtların dışında … (s. 370) … itiraf ettin… itiraf ediyor musun? (s. 375) … itiraf etti. (s. 376) … kanıtlara dayanarak … (s. 378) … kanıtlar hakkında … (s. 379) 

… suç itiraflarında bulundular. (s. 380) … kanıtlar bulmayı … (s. 380) … kanıta dayanmadan … (s. 382) … kanıtlar karşısındaki … (s. 383) … yanlış kanıtları delil olarak… (s. 384) … kanıtlar sunuyor. (s. 385) … ilk itiraflarında … (s. 385) … kanıt sunamıyor. (s. 386) … itiraf ettiğini biliyoruz. (s. 386) … kanıt teşkil etmiyor. (s. 388) … kanıt olmadığının … (s. 389) … uygun itiraflarda bulunmaya … (s. 389) 

… maddi kanıtlar… (s. 390) … komplocuların itiraflarına … (s. 390) … itiraflarının yalan olduğunu … (s. 391) … itiraf etti. (s. 391) … kanıt bulunmadığını … (s. 391) … hiç kanıt yok. (s. 393) … itiraflarını geri çekti. (s. 393) … kanıt yok… kanıt vardı. (s. 394) … itiraflarından … (s. 394) … kanıtları reddediyor. (s. 395) … itiraf etme vb. … (s. 395) Yalan. (s. 396) … itiraflarına dayanıyordu. (s. 396) … yaptığı itirafta … (s. 397) … kanıt olmadığının farkında. (s. 398) … kanıt yok. (s. 399) 

… kanıt yok. (s. 400) … itiraf etmişti. (s. 400) … kanıtlarla desteklenip … (s. 401) … kanıt bulunmuyor. (s. 402) … kanıtlar olsaydı… (s. 403) … kanıt var… kanıt yok. (s. 404) … çarpıcı itirafları gibi … (s. 404) … kanıtlarla da örtüşüyor. (s. 405) … söz konusu itirafları … (s. 405) … kanıt olmaksızın … (s. 407) Kanıtlara göre… (s. 408) … yalan söylediğini biliyoruz. (s. 408) … bazı kanıtlar yok edilirken 

… (s. 410) … hepsi yalan… hepsi yalan.  (s. 411) … destekleyen kanıtlar … (s. 411) … kanıtları görmezden geliyor. (s. 412) … mevcut kanıtlarla … (s. 414) … itiraflar gerçekse … (s. 416) … kanıtların büyük kısmını … (s. 416) … itiraflarının … (s. 417) … kanıt sunamıyor. (s. 417) … itiraf eder; … itiraf etmez; … itiraf eder;… itiraf etmez; … itiraf eder. (s. 418) … kanıt teşkil etmez. (s. 418) … başka kanıtlar oyuna girer. (s. 418) … itirafı… (s. 419) … kanıt yoksa … (s. 419) 

… itiraflara dair … (s. 420) … ilgili kanıtlar … (s. 420) … itiraflarda bulunmaları için … (s. 421) … kanıtları incelerken … (s. 421) … suç itiraflarını … (s. 422) Tüm bu kanıtlar … (s. 422) … itiraflarda bulunan … (s. 423) … kanıt bulamadığını … (s. 423) … itiraflarda bulunması… (s. 424) … itirafını geri çekmeyi … (s. 424) … kanıt bunmuyor, çünkü yok. (s. 424) … Tamamen yalan bu. (s. 424) … her tür kanıt … (s. 425) … itiraf ediyordu. (s. 426) … tek kanıt … (s. 426) … bir kanıt yok. (s. 427) … ek kanıt teşkil ediyor bu… (s. 428) 

… ilk itirafı… (s. 430) 

Gün Zileli - 14 Haziran 2016 - www.gunzileli.com - gunzileli@hotmail.com
Daha yeni Daha eski