Kayseri’deki bombalı saldırının ardından halkın ilk tepkisi dayanışmaydı. Ancak bir kesim provokasyona girişti; HDP, EMEP, CHP ve DİSK’e s...
Kayseri’deki bombalı saldırının ardından halkın ilk tepkisi
dayanışmaydı. Ancak bir kesim provokasyona girişti; HDP, EMEP, CHP ve DİSK’e
saldırdı.
Kayseri’de bir değil, iki terör saldırısı gerçekleşti!
Sabah 09.00’a doğru korkunç bir ses... Kimse, “Sokak
çocukları torpil atmıştır”, “Belki bir genç sabahın erken saatlerinde evlenme
teklifinde bulundu ve gelen ses havai fişek sesleri” gibi iyimser yorumlar
yapmadı, yapamadı.
‘EYVAH BOMBA!’
Evet, hepimizin tahmin ettiği gibi ilk gelen yorum: Eyvah
bomba! Daha önce jet uçaklarının ses hızını geçmesi ile çıkan seste de aynı
tepkiyi vermişti, Kayseri halkı... “Kayseri’de beklenmiyordu” diyenleri boşa çıkaracak
bu tepkileri özel olarak ifade etmekte fayda olduğunu düşünüyorum.
‘KAN İHTİYACI VAR!’
Saldırı olmasının ardından Emek Partisi, CHP, SES, Eğitim
Sen gibi parti, sendika ve kitle örgütleri başta olmak üzere, “Acil kana
ihtiyaç var. Hastaneye koşun” çağrısı yapıldı. Kimse tereddüt etmedi, Kayseri
halkı büyük bir sınavdan geçerek, evlere kapanmak yerine hastane ve kan
merkezleri önüne akın etti. Sıralarda yüzlerce insan... Sabahın erken, soğuk
saatlerini hiçe sayarak “Belki bir genci kurtarırım” umuduyla dayanışmasını
gösterdi Kayseri halkı... Herkes orada; CHP gençlik sorumluları kan vermek için
sırada bekliyor, Emek Gençliği üyesi sağlık meslek lisesi öğrencileri gönüllü
olarak çalışmak üzere fakültenin içinde yerlerini almış. Sağlık ve Sosyal Hizmet
Emekçileri Sendikası (SES) anlamlı bir çağrı ile tüm üyelerini yardım etmeye
çağırmıştı. Bunlar dışında elbette bir çok kurum çağrılarda bulundu, bunların
önemli bir kısmı havuz dediğimiz medyada boy gösterdiği için bir de ben yazarak
okuyucuyu meşgul etmek istemedim. “Gösterilmekten kaçınılanı yazmak lazım”
düşüncesinin daha doğru olacağını düşünerek...
‘AĞLAMA ANAM’
Belki birbirini hiç tanımayan insanlar birbirine sarılıyor,
saldırıyı lanetliyordu. Hastane koridorunda Kürtçe ağıt yakan bir kadına, Türk
bir kadın, “Ağlama anam” diyerek teselli etme gayreti gösteriyordu. Lanetli bir
saldırı sonrasında olmasına rağmen bu dayanışma umut verici. Kan verenler
yetinmiyor; mahallesine giderek elinden geldiğince insanlara, “Sizler de gidin”
çağrısı yapıyordu. Kana ihtiyaç olunmadığı açıklansa da, “Bir yardımım olsun”
diyerek gelen sayısı da azımsanmayacak düzeydeydi. Hastane önünde kimse kimseye
ters bakmıyordu dersek yeridir.
‘HAYDİ PROTESTOYA!’
Evet, bu saldırıyı kınamak için toplanmak isteniyordu...
“Acaba bir bomba daha var mıdır?”, “Bir şey olur mu?” kaygısı taşıyanı
görmedim, zannediyorum varsa da çok azdır. İnsanlar, bu duygu ile toplu
bulundukları kan merkezlerinin önünden, Cumhuriyet Meydanına doğru harekete
başladı. Evet, yine büyük bir dayanışma, büyük bir birlik... MHP’li ve
AKP’liler çoğunlukta olsa da kitlenin içinde HDP’li, CHP’li yurttaşların da
olduğunu gördük ve işittik.
‘ÖNCE HDP’YE SALDIRI’
Birileri bu durumdan rahatsız olmuş olacak ki, kitleye,
“Hadi HDP’yi yakmaya (aynen bu ifadeyle)” çağrısı yaptı. “Kemik” diyerek daha
doğru ifade edeceğimiz bir ekip, kitleden koparak saldırıya başladılar. Şükrü
Erbaş’ın dizelerinde gördüğümüz, “Ölüme tapınan o siyah adamlar” çıktı
meydana... “Yakacağız başka çare yok” demeleri yine aynı şiirin dizelerini
akıllara getirdi: “Üzerine benzin döküp oynayanlar/ Onlar bir gün öpmeye
eğilince çocuklarını/ Dudaklarında duman ve yanık et kokusu/ Boğum boğum
tıkamaz mı soluklarını?”
‘SIRA CHP’DE!’
Önce alanda bulunan CHP Gençlik Kolları Başkanına saldırı
olduğu duyuldu. “Ne oluyor” demeye zaman kalmadan, “sıra CHP’de” denilerek CHP
binasına yürünmek istendiğini öğrendik. İl Başkanı Feyzullah Keskin’e ulaşmak
istedik önce, meşgul olması nedeniyle diğer yöneticilerden bilgi almak istedik.
Gözlerinden yaşların döküldüğüne bir çok eylemde şahit olduğum, içtenliği ile
bilinen Şehriban Peker’e ulaştım. “Abla durum nedir?” soruma tedirgin ve
titreyen bir sesle, “Bize neden saldırıyorlar. Şu an hiçbir şey anlamıyorum.
Bir gencimizi de hastaneye kaldırdık” yanıtını verdi.
SIRA SINIF ÖRGÜTLERİNDE
CHP’ye saldırı haberini gazete merkezine ulaştırmak
üzereyken, “EMEP’e de saldırı oldu” haberi geldi... İster istemez kendime, “Bu
ne hız, patlamayı mı bekliyorlardı?” sorusunu sordum. Evet, sanki bir el
müdahale etmiş, teröre öfkesi olan bir grup genci terörü yaymanın aracı haline
getirmek istiyordu. Periscope ulaştı imdadıma...
EMEP’i basmaya gitmiş bir genç canlı yayında, “Şu an neden
buradayız bilmiyorum ama var bir şey sanırım” sözleriyle birlikte, “Kökünü
kurutacağız” diyordu bilmediği o “şey” için... Hemen karşısında son dönemde
Kayseri OSB’de işçiler içinde umut yaratmış DİSK’in binasına yöneldiler. “Kıdem
tazminatı kaldırılmasın” içerikli broşürleri yırtarak teröre lanet okuyorlardı!
Masalar kırılmış, her bulduklarını yere atmışlardı... CHP İl Başkanı Feyzullah
Keskin’in saldırı sonrası yaptığı açıklamada geçen bu ifade geldi aklıma: “Ne
farkları var?” Binalara saldırmakla yetinmeyen grup, Almer Otel’e sonra
alışveriş merkezlerine saldırmaya başladı. Korkunç bir ortam, herkes
tedirgin... “Bana da gelecek mi bu saldırı” korkusuyla ne yapacağını bilemeyen
önemli bir kesim... Önlerine geçen de yok. Nereye kadar yayılacak beklentisi
dışında hiçbir şey yapamamak...
‘SIRA ÖĞRENCİLERDE!’
“Herhalde yaptıkları hatayı farkettiler duruldu biraz ortam”
derken öğrencilerin en yoğun yaşadığı Talas mahallesinden saldırı haberleri peş
peşe gelmeye başladı. “Kız yurdunda, ‘HDP’li bu’ diyerek bir kadını dövdüler”,
“Erkek yurdunda Muşlu bir öğrenciyi dövdüler, çocuk memleketine geri dönüyor”,
“Mahalle arasında gezen Kürt gence saldırdılar”, “Evlerinden çıkamayanlar var.
Ailelerine kendilerini almaları için haber vermişler” ve daha eklenecek bir çok
saldırı haberi...
‘NEREYE GİDİYOR BU MEMLEKET?’
Evet, “seferberlik” çağrısı Kayseri’de ete kemiğe bürünmüş
haliyle kendini gösterdi... Geriye çekilip, olayları aklı başında izleyenler
ise aynı soruyu sordu: “Nereye gidiyor bu memleket?” Belki saldırı öncesi
birbirilerine kızmalarına rağmen yan yana duranlar, bugün birbirini
boğazlıyordu bombalı terör saldırısını “protesto etmek” adına... Hem de
hepsinin bu eylemi lanetliyor olmasına rağmen... Kayseri’de tek bir terör
saldırısı oldu diyenler gerçeği örtbas etmek isteyenlerdir...
Kayseri’de iki terör saldırısı birden oldu! İkisi de
insanları birbirine boğazlatmak dışında bir sonuca ulaşmadı... Bir çok şey
yazılabilir, söylenebilir ama en acil cevap verilmesi gereken soru: “Nereye
gidiyor bu memleket?” (VELİ ŞAHİN-EVRENSEL)
GAZETE DEMOKRAT'IN NOTU: YAZININ BAŞLIĞI TARAFIMIZDAN KONULMUŞTUR. ASIL YAZI BAŞLIĞI METNİN BAŞINDA YER ALMAKTADIR.