HIDE

GAZETE DEMOKRAT / EKONOMİ

GRID_STYLE

SON HAVADİS

SHOW_BLOG

"Yüksekdağ’ın milletvekilliğinin düşürülmesi yok hükmündedir"

HDP: Figen Yüksekdağ milyonların iradesidir, milletvekilliğinin düşürülmesi yok hükmündedir HDP'den, Yüksekdağ'ın milletvekilliğin...

HDP: Figen Yüksekdağ milyonların iradesidir, milletvekilliğinin düşürülmesi yok hükmündedir HDP'den, Yüksekdağ'ın milletvekilliğinin düşürülmesiyle ilgili açıklama


“Eş Genel Başkanımız Sayın Figen Yüksekdağ’ın milletvekilliğinin bir oldubittiyle düşürülmesi kabul edilemez. Anayasa’nın bir kez daha ayaklar altına alınarak Eş Genel Başkanımızın milletvekilliğinin düşürülmesi, Hükümet tarafından alınan siyasi bir kararın, hukuki kılıfını oluşturmaya yöneliktir.

Erdoğan-AKP iktidarı siyaseten yaşadığı tıkanıklığı, toplumsal ve iktisadi krizi, hukuku çiğneyerek ve partimiz HDP’ye saldırarak aşmaya çalışmaktadır. Bu kriz ortamında referandumda beklediği sonucu elde edemeyeceği kesinleşen Erdoğan-AKP iktidarı, geçmişte kullandığı kirli yöntemlere bir kez daha başvurmaktadır. Her türlü hukuk ihlalini meşru gören bu zihniyet, referandum sonrası hukuksuzluk düzeninin hazırlıklarını yapmaya devam etmektedir.

Milletvekillerimizin dokunulmazlıklarının kaldırılması, Anayasa ihlali ile milletvekillerimizin tutsak edilmesinin akabinde, Hükümet bir adım daha ileri giderek, Eş Genel Başkanımızın milletvekilliğini düşürerek, halkın iradesini yok saymaktadır. Bu durum asla kabul edilebilir değildir, kanunsuzdur. Derhal Meclis Başkanlığı’nı bu hukuksuzluktan dönmeye ve hatalarını düzeltmeye çağırıyoruz.

Eş Genel Başkanımız Figen Yüksekdağ’ın milletvekilliğinin düşürülmesi referandumda bizleri, halklarımızı yıldırmaya yönelik bir hamledir. Bu saldırılara bugüne kadar asla diz çökmedik, boyun eğmedik. Bizleri baskıyla, gözaltı ve tutuklamalarla sindirmeye çalışanlara inat en güçlü şekilde ‘HAYIR’ demeye devam edeceğiz. Eş Genel Başkanımız Figen Yüksekdağ’ın “Yine de teslim olmayacağız! Darbe-dikta iktidarının derdi, laneti, sonu olacağız.” sözleriyle mücadelemizi sürdürüyoruz. Kazanan mutlaka biz olacağız.

Halkların Demokratik Partisi
Merkez Yürütme Kurulu
21 Şubat 2017”


“Saray ittifakı kadınların iradesini, direncini düşüremeyecek

Türkiye muhalefetinin direnci olan kadın hareketinin kazanımları, savaş konsepti ile hedef alınıyor. Bugün, Figen Yüksekdağ’ın milletvekilliği, yeni bir faşizm oyunuyla düşürüldü. Saray ittifakı referandum gündemiyle hayatileştirdiği anayasayı, bizzat kendisi bir kez daha çiğnedi, hukuku tek adamlık tasarrufu olarak dayattı. Geldiği noktada, faşizmin bütün araçlarını tüketerek ve hatta tarihsel faşizme de yeni yöntemler icat ederek faşizmi yeniden yorumlamakta, bütün siyasi enerjisini buna odaklamaktadır.

Figen Yüksekdağ, Meclis’in üçüncü büyük partisinin Eş Genel Başkanıdır. Kendi siyasetlerinde kadınlara ancak Aile Bakanlığı’nı layık gören siyasetlerin nefesinin, kapasitesinin yetmeyeceği bir yerde, kadın özgürlükçü politikada yoldaşlık edenlerin sesidir. Eşbaşkanlık sistemini suç ilan ederek toplumsal yaşamda kadınlara evleri işaret eden Saray ittifakına inat, eşitlikçi söylemin temsilidir.

Figen Yüksekdağ hakkında verilen bu kararı tanımıyoruz; Yüksekdağ’ın vekilliği meşruiyetini Saray ittifaklarından almadı, onunla kaybetmeyecek!

Yüksekdağ şahsında kadınların politikleşmesini, kadınların yaşamın üretimine dair söz üretmesini hedef alan bu saldırı, kadınların yaşamın öznesi olmasını sindiremeyen cinsiyetçi yaklaşımın yansımasıdır. Cinsiyet eşitliği söylemini kabullenemeyenlerin, kadınların kazanımları üzerinden yürüttüğü ucuz seçim oyunlarıdır. Kendi yarattığı siyasi krizle başa çıkamayanların ilk elden kadınları devre dışı bırakarak topluma mesaj verme hedefidir.

Çünkü kadın özgürlüğü mücadelesinde birleşen bütün kadınların temsil ettiği biraradalık, toplumsal çatışmayı körükleyen Saray ittifakının kâbusudur.

Çünkü birlikte yükselttiğimiz kadın özgürlükçü, cinsiyet eşitlikçi söylem; koltuğunu faşizm ve erkekliğin yüceltilmesi üzerinde yükseltmiş Saray ittifakı için en büyük tehditlerden biridir.

Siyasetin bu faşist yöntemlerle kirletilmesini kabul etmiyoruz, Figen Yüksekdağ için verilen vekilliğin düşürülmesi kararını tanımayarak siyasete de sahip çıkıyoruz. Bugün, hayatımızla ilgili kararlara katılmak için ısrarcı olmak, örgütlenmek, alanlarda olmak için bir sebebimiz daha oldu; yarın daha güçlü bir sesle haykıracağız: 8 Mart’a yaklaşırken Figen Yüksekdağ’a yönelen bu tasarrufu, binler olarak geri çevireceğiz. Kadın örgütlerine, bağımsız feministlere, kadın hakları savunucularına bu kararı tanımayarak, çeşitli eylemliliklerle kadınların dayanışmasını yükseltme çağrısında bulunuyoruz.

Halkların Demokratik Partisi
Kadın Meclisi
21 Şubat 2017”


Ahmet Yıldırım: Yüksekdağ hakkındaki karar, derin dehlizlerde alınmış bir karardır

“Eş Genel Başkanımız Figen Yüksekdağ’ın milletvekilliğinin hukuksuz bir şekilde düşürülmesine ilk tepki Meclis Genel Kurulu’nda geldi. Grup Başkanvekilimiz Ahmet Yıldırım, kararın siyasi iktidarın pespaye referandum kampanyasının bir ürünü olduğunu söyledi. Kararın derin dehlizlerde alındığını vurgusunu da yapan Yıldırım, şöyle konuştu:

Dost - düşman, bütün siyasi çevreler bilmelidir ki söz konusu o kâğıt parçası, şu siyasi iktidar tarafından "terörist" olarak kabul edilen savcılar ve hâkimler tarafından hazırlanmış bir iddianamenin ürünüdür. Okuduğunuz kararın savcıları şu anda içeride, o kararın hâkimleri içeride. Teröristlerin arkasına sığınmış bir siyasi iktidarın kararı bizim için bir yargı kararı olamaz.

Yıldırma operasyonlarının tamamı referandum takvimiyle iltisaklı yürüyor

Siyasi iktidar referandum sürecinde başlatmış olduğu siyasi soykırım operasyonlarına tam hız devam ediyor. Bu karar "hayır" kampanyası yürütenlere karşı yürütülen pespaye bir kampanyanın ürünüdür. Karar, bizim için hukuki bir nitelik taşımamaktadır.

Hukuka, akla, izana, bilime aykırı olan bir kâğıt parçasındaki yazıya binaen, Eş Genel Başkanımızın milletvekilliğinin düşürülmesi, anlaşılan, bir yerlerin derin dehlizlerinde yürütülen tartışmalar sonucunda karar altına alınmış. Söylüyoruz, söylemeye devam edeceğiz. 4 Kasımdan beri partimize, eş genel başkanlarımıza, milletvekillerimize dönük geliştirilen bu siyasi operasyonlar, yıldırma ve korku salma operasyonlarının tamamı referandum takvimiyle iltisaklı yürüyor.

Anayasa 83 ve üçüncü fıkrası "Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi hakkında, seçiminden önce veya sonra verilmiş bir ceza hükmünün yerine getirilmesi, üyelik sıfatının sona ermesine bırakılır. Üyelik süresince zaman aşımı işlemez." der. Ayrıca Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesinin bir yıllık kararı okunuyor ama bir başka sayfasında bu cezanın 10 ay hapis cezası olduğu Yargıtayca kabul edilmiş oluyor. Anayasa'ya aykırı bir tavır takınıldığı açıktır.

Şu Meclis artık millet iradesinden kopmuş, utanç verici işler yapan bir siyasi iktidara tanıklık ediyor. Utanç verici işler yapılıyor. Millet iradesini diline pelesenk edenler, millet iradesinin nasıl ayaklar altına alındığı günleri bu ülkeye bir utanç olarak yaşatıyor.

6,5 yıl hapis cezasında vekillik düşürülmemişti, 10 ayda düşürüldü!

Karar Eylül ayında, beş buçuk ay önce alınmış. Peki, Yargıtay, Adalet Bakanlığı'na ne zaman yazmış? Kasımın başında. Ne zaman? Üç buçuk ay önce. Peki, niye bugün? Çünkü o zaman referandum yoktu. Üç yıldır o hayalleri suya düşüren bir siyasi partiye dönük siyasi soykırım operasyonlarının başlamasının takvimi yok orta yerde. O partinin son bir yılda 10 bin üyesi, çalışanı, milletvekili, belediye başkanı tutuklanacak, Anayasa 83 eğilip bükülecek, Anayasa 84 lastik gibi bir yere çekilecek. Ne anlatıyorsunuz Allah aşkına? 10 ay hapis cezası bu Parlamentonun 3'üncü büyük partisinin Eş Genel Başkanının milletvekilliğinin düşürülmesi gibi pespaye bir karara dönüştürülecek, öyle mi?

Burada bizden önce de milletvekilliği yapanlar vardı. Kemal Aktaş altı buçuk yıl ceza yemişti; milletvekilliği düşmedi geçen dönem, 24'üncü Dönemin sonuna bırakıldı. 6 buçuk yılda düşürülmeyecek, on ayda düşürülecek, öyle mi? Biz, bunun nerenin derin dehlizlerinde hazırlandığına, bu referandumla ilişkisinin ne olduğuna, birilerinin başkanlık hayallerinin ve vesayet sisteminin siyasi iktidarın gözünü ne kadar bürüdüğüne tanıklık ediyoruz.

21 Şubat 2017”

Business News