Selahattin Demirtaş'tan mizah yazısı! HDP Eş Başkanı Demirtaş'tan, 'ola ki tutuklanacaklar' için taze cezaevi bilgiler...
Selahattin Demirtaş'tan mizah yazısı!
HDP Eş Başkanı Demirtaş'tan, 'ola ki tutuklanacaklar' için
taze cezaevi bilgileri: Burada müdür var, müdür yardımcıları var, öğretmenler
var, ama karne alıp tatile çıkacakmış gibi bir havaya girmeyin sakın,
vermiyorlar, kesin bilgi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Birgün gazetesine
gönderdiği yazıda cezaevi koşullarını mizahi bir dille anlattı. Demirtaş’ın
yazısı şöyle:
Dışarıda gürül gürül akan hayatın gürültüsünü unutacak kadar uzun değil hapisliğim. 25 yıldan fazla bir süredir içeride yatanların olduğu bir ülkede hapishaneler hakkında ahkâm kesecek kadar da uzun değil. Fakat yine de mahpusluğa dair izlenimlerimi yazmak boynumun borcudur sanırım.
Bizim tutuklanmamızla elde edilmek istenen sonuçlardan biri
de topluma korku salmaktır. Herkesi cezaevi ile tehdit ederek sindirmektir.
Madem öyle, bize düşen de bu amacı boşa çıkarmaktır. Zaten korkunun ecele
faydası da yoktur. Korku iklimini kırarak cesaret mevsimine gireceksek,
tutuklanmadan korkarak haksızlığa, hukuksuzluğa boyun eğmek yerine korkuyla
alay etmek evladır.
Ola ki tutuklanırsanız, elinizde taze bilgiler olsun diye
yazıyorum. İçeri denilenle dışarı denilen şey arasındaki siyasi farkları
yazmaya gerek yok sanırım. Daha doğrusu yazmaya değecek kadar fark yok. Ben
daha çok da günlük yaşama dair farkları yazayım, siz faydalı gördüklerinizi
aklınızda tutarsınız artık.
– Cezaevine ilk girişte üstünüzü arayıp içeri sokulması
yasak olan her şeyinize el koyuyorlar. Ama tutuklanmanıza gerekçe gösterilen
“düşüncelerinize” el koyamıyorlar, içeri sokabiliyorsunuz. İlginç bir uygulama.
– İlk günlerde avukat görüşü vs. için odadan
çıkarıldığınızda koridorda birden ceplerinizi kontrol edip hücre kapısının
anahtarını içerde unuttuğunuz telaşına kapılabilirsiniz, panik yapmayın. Burada
kilit çok, anahtar yok.
– Ziyaretinize gelenler her seferinde sizi eliyle koymuş
gibi buluyor. Cezaevi kapısında kimse onlara “Efendim kendileri bir toplantı
için az önce dışarı çıktılar” falan demiyor ya da “Kendileri yıllık izindeler,
bir notunuz varsa iletelim” diyeniniz de olmuyor. Kaçacak yeriniz yok yani.
– Dışarıda pek sevilip sayılan biri değilseniz bile
üzülmeyin. Çünkü burada sabah akşam en az iki defa sayıyorlar zaten, hiç yoktan
iyidir. Buradan bir mutluluk çıkarmaya bakın.
– Burada “Tüh şarjım bitti” telaşı yok, şarjınız hiç
bitmiyor burada. Rahat olunuz, gerginliğe gerek yok.
– Olaylar biraz büyüdüğünde internetinizi de kesemiyorlar
burada. Gerçekten hoş bir duygu, biraz özgürlük tadı veriyor.
– Ben hayatımda bir defa bile televizyona çıkmadım diye hayıflananlar için de tedbirler alınmış burada. Sizi 24 saat çeken kameralar ve ekranları başında pür dikkat izleyen arkadaşlar var, tadını çıkarın.
– Otobüsü, metrobüsü, vapuru kaçırmamak için her gün kan ter
içinde koşturan arkadaşlar, burası tam size göre. Çünkü ring aracı sizi almadan
kesinlikle hareket etmiyor, yolcu memnuniyetine aşırı önem var.
– Navigasyon olmadan bir yere gidemez hale mi geldiniz?
Sıkmayın canınızı, her yere en az 4 gardiyan bizzat götürüyor sizi.
– “Kapı çalıyor galiba, bir bakar mısın?” diyen
arkadaşlarınız olacaktır, sakın yemeyin.
– Gece bir tıkırtı duyduğunuzda hırsız olmadığından emin
olabilirsiniz. Cezaevinde hırsız var ama onlar başka odalarda kalıyorlar. Zaten
küçük hırsız bunlar. Büyük olanları içeri atmıyorlar, korkmanıza gerek yok.
– Burada hiç kimse “Hapse attırırım uleyn seni” diye tehdit
edemiyor, değişik bir duygu işte.
– Bir mesaj attım 10 dakikadır bana dönmedi diye
öfkelenenler! Burada bir mektubun gidip cevabının size dönmesi en az bir ay
sürüyor, öfke kontrolüne iyi geliyor.
– Kantin alışveriş listesine kazma, testere, orak, çekiç
gibi şeyler yazmayın, vermiyor zalımlar.
– Burada müdür var, müdür yardımcıları var, öğretmenler var,
ama karne alıp tatile çıkacakmış gibi bir havaya girmeyin sakın, vermiyorlar,
kesin bilgi.
– “Ben de Licelilerin damadıyım kardeşim” diye övünseniz
bile bir işe yaramıyor. Suçu hemen kayınpederinizde aramayın, sistem böyle.
– İzmirliler burada da çekirdeğe çiğdem diyorlar, o pek
değişmiyor galiba.
– Burada da “hayat kısa, kuşlar uçuyor”, burada da “ejderha
olsan kâr etmiyor geceleri”, burada da “gerçek aşk vazgeçmemektir.”