Ranta dayanan iktidar anlayışı, kaynakların azalması nedeni ile AKP’de kavgaya neden oluyor. Üç farklı ekibin varlığından söz edilen AKP’de yaşanan her kriz, Erdoğan’ın ‘tek adam’lığını güçlendiriyor


Ankara kulislerinde Türkiye Varlık Fonu Başkanı Mehmet Bostan’ın ani bir kararla görevden alınmasından sonra AKP içinde yaşanan kavga yeniden konuşulmaya başladı. Bu görevden almanın Başbakan Binali Yıldırım ve Enerji Bakanı Berat Albayrak arasındaki çatışmanın sonucu olduğuna ilişkin yorumlar yapıldı.

Aslında Varlık Fonu üzerinden kamuoyuna yansıyan AKP içindeki gerilimin yeni olmadığını herkes biliyor. Söz konusu gerilim, Davutoğlu döneminden hemen sonra Yıldırım Hükümeti’nin ilk kabine değişikliğine de damgasını vurmuştu. Süleyman Soylu’nun İçişleri Bakanlığı’na getirilmesi o dönem “Yıldırım kalesine atılan gol” olarak çok konuşuldu. Ardından referandum sonrası olağanüstü AKP Kongresi’nde MKYK’nin belirlenmesi süreci ve bazı büyük ihalelerle ilgili tartışmalar örtülü biçimde de olsa ana akım gazetelerin köşelerine sızabildi.

En az üç odak var

AKP içinde yaşanan kavganın “Reisçiler ve diğerleri” şeklinde olmadığını herkes biliyor. Erdoğan’ın bilgisi ve ilgisi dâhilinde devam eden AKP içindeki güç mücadelesinde en az üç farklı odağın olduğunu söylemek mümkün. Birinci odak daha çok 2007 sonrası yan yana gelen ve esas olarak Berat Albayrak’ın etrafında kümelenenler diye adlandırılabilir. İkinci ve örgütte daha yaygın olanlar geleneksel çizgiyi savunan Hayati Yazıcı ekibi. Yazıcı’nın Erdoğan’ın tüm siyasi yaşamı boyunca yanından ayırmadığı bir isim olduğunu belirtmeliyiz. Gruplardan bağımsız ve direkt Erdoğan’a bağlı görünen Binali Yıldırım’ın son dönemlerde Yazıcı ile daha sıcak bir mesai içinde olduğu da konuşulanlar arasında. AKP içindeki diğer ekip ise çok sesiz kalan ama sayıları sanılandan fazla olan Gül sempatizanları. Bu kapışmada Erdoğan’ın pozisyonunu sorduğumuz AKP’li bir isim ise durumu, “Erdoğan, ekipler üstü; tek kriteri başarı. Başarıyı ona kimin vereceğine bakar” şeklinde ifade etti.


Parayı yöneten örgütü yönetiyor

AKP’de yaşanan kavganın kuşkusuz politik yönleri var. Özellikle AKP’nin istikameti konusunda farklı bakış açıları mevcut. Ama aktüel olarak devam eden gerilimin temel kaynağı fikri ayrılık değil. Çok uzun süredir ranta dayanan iktidar anlayışı kaynakların azalması nedeni ile gerilime neden oluyor. Bu anlamı ile kaynağı ya da daha açık ifade ile parayı yöneten belirli sınırlar içerisinde örgütü de yönetiyor. Bu sadece Varlık Fonu gibi “Paralel Hazine” denilen devasa büyüklükteki kaynakla sınırlı değil elbette. Bugün “dev proje” olarak sunulan her ihalede bu tartışmanın yaşandığı görülüyor. İhaleyi alan şirketlerin ismi artık AKP içinde yakın oldukları güç odağıyla da anılır oldu.

Erdoğan-Yıldırım gerilimi

AKP içinde yaşanan gerilimin ucu zaman zaman Erdoğan ve Yıldırım’a kadar uzanıyor. Ama bugün için her ne kadar bazı konularda aralarındaki görüş ayrılığı gözle görünür noktaya gelse de Erdoğan-Yıldırım ilişkisini Davutoğlu dönemi ile kıyaslamak doğru değil. Bu anlamı ile Binali Yıldırım’ın pozisyonunu tam olarak Erdoğan karşısına oturtmak yanlış olur. Erdoğan ve Yıldırım arasındaki gerilim, kaynakların yönetimiyle ilgili. Erdoğan’ın Davutoğlu sonrası yeni kuşağı desteklediği ve ekibin bu dönemde güçlendiği söylenebilir. Buna rağmen kongrede MKYK’nin oluşturulması ile başlayan yeni dönemde Erdoğan’ın parti içindeki en yakınları Hayati Yazıcı önderliğindeki ‘abiler’ olmaya devam etti. Bu anlamı ile “AKP’de Cumhurbaşkanı-Başbakan tartışması var” demek şu aşamada çok abartılı bir değerlendirme olur.


Kapışma ne kadar sürer?

AKP içinde yaşanan kavganın ne zaman ve nasıl biteceğini hiç kuşku yok ki Erdoğan’ın tavrı belirleyecek. Bugüne kadar yaşanan gerilimlerde açık bir tutum sergilemeyen Erdoğan’ın bundan sonra da en azından bir dönem daha aynı tutumu sergilemesi bekleniyor. AKP’li isimlerden aldığımız bilgilere göre Erdoğan, yaşananların partiye zarar verdiği kanaatinde de değil. Hatta bir değerlendirmeye göre parti içinde yaşanan her kriz ve gerilim Erdoğan’ın tek adam yönetimini daha da güçlendiriyor.

Parti içi kavgayı kimin kazanacak sorusunu sorduğumuz bir meslektaşımız “Erdoğan’ın talepleri ile partinin başarısı için ihtiyaçlarını aynı anda karşılamayı başaran ekip” yanıtını verdi. Doğal olarak diğer ekip ve ekipler de “hoşnutsuzlar” ordusuna katılacak. (BİRGÜN)
Daha yeni Daha eski