Kemal Kılıçdaroğlu hala ‘seçimi biz kazanacağız’ diyor. Diğer
muhalifler de.
Hayır, kazanamayacaksınız. Bu seçimi de kazanamayacaksınız.
Çünkü bu seçimde de oyları onlar sayacak. Tıpkı son
referandumdaki gibi.
Tıpkı o referandumdan öncekiler gibi.
Neymiş, erken seçim kararı iki kişinin senaryosuymuş.
Neymiş, erken seçim kararı aslında 2 ay önce alınmış.
Neymiş, Erdoğan ‘tükürdüğünü yaladı’ durumuna düşmesin diye,
onun rolünü Bahçeli üstlenmiş.
Neymiş, YSK her şeyi önceden biliyormuş ve zaten
hazırlıklıymış. Hatta YÖK bile.
Bunları tek tek geçiniz.
Çünkü, magazindir bunların hepsi. Memleket oyalansın diye
kullanıma sürülmüş magazin.
Meselenin aslını gözlerden uzak tutmak için paketlenmiş
magazin.
Adına ittifak denen ucubenin 2019 Kasım’ına kadar devam
edemeyeceğini bilmeyen kalmış mıydı.
Budur işte akıllarda tutulması gereken gerçek. Meselenin
aslı, özü budur!
Magazine takılıp magazinle oyalanmaksa ahmaklıktır.
İttifakın erken seçim kararı, tükenmişlikten kaynaklanan
paniğin ürünüdür.
Bu tükenmişlikle 20 ay kim bekleyebilirdi ki.
Erken seçim tiyatrosu bu gerçeğin ilanıdır aslında ve bizim
asıl görmemiz gereken de budur.
Gözlerimizi ve akıllarımızı magazinden kurtarıp
tükenmişliğin ilanına çevirmenin şimdi tam sırasıdır.
İttifak tükenmişliğini ve sıkışmışlığını ötelemek ve zaman
kazanmak için erken seçim demiştir.
Bu hamlesini de, “oy sayma sistemi” eliyle gerçekleştirmeyi
planlamıştır.
Kılıçdaroğlu 2018’in demokrasinin zafer yılı olacağından söz
ediyor.
Kimse hayale kapılmasın, böyle bir şey olmayacak.
Çünkü oldurtmayacaklar!
7 Haziran’da seçim kaybetmiş bir yapı tekrar iktidar olurken
Kılıçdaroğlu ve diğerleri neredeydi.
Kılıçdaroğlu ve diğer muhalifler hayal satmaktan vazgeçip, hızla
yüzlerini BOYKOT’a dönmelidirler.
Erdoğan’ın, tükenmişliğini ve sıkışmışlığını aşma kumpasına
alet olmak büyük bir vebaldir artık.
Ama BOYKOT, Erdoğan’ı koskoca dünyada yalnız başına
bırakacak tek ve en etkili silahtır.
Çünkü, bütün muhalifler tarafından BOYKOT edilmiş bir seçim
ve böyle bir seçimin galibi meşru olmayacaktır.
Ve yine çünkü, tükenmiş ve meşru olmayan bir galibin hiçbir şey
yokmuş gibi devam etmesi de imkansızdır.
Bunu da ancak, OHAL’i, anti demokratik seçim yasalarını ve
yasakları teşhirle güçlendirilmiş bir BOYKOT becerebilir.
Az önce söylediğimiz gibi; Kılıçdaroğlu ve diğer muhalifler
hayal satmaktan vazgeçip, hızla yüzlerini BOYKOT’a dönmelidirler.
Aksi takdirde, bütün muhaliflerin seçimle ilgili bütün
hayalleri, tam donanımlı bir diktatörlüğe giden yola bırakılmış güllerden
ibaret olacaktır. (HAYRİ GÜNEL)