#Tamam parolasının bir anda böylesine tutulması neleri gösteriyor ve önümüze ne gibi görevler koyuyor?

Birincisi, geniş kesimler, bu seçimin Erdoğan’ın diktatörlüğünü durdurmak için son fırsat olduğunun bilincindedir ve bu seçimleri son derece ciddiye almaktadırlar.

İkincisi, böyle durumlarda hep olduğu gibi kitleler yaratıcılıklarını harekete geçmiş bulunuyor.

Üçüncüsü, renksiz, kokusuz, herkesin sahiplenebileceği ve hiçbir siyasi akıma, eğilime göndermesi olmayan parolaların ne kadar toparlayıcı, güçleri birleştirici ve hayati derecede önemli olduğu görülüyor.

#Tamam hastagı ya da parolası, bunu Erdoğan’a karşı olan muhalefet için sağlamıştır.

Erdoğan istemeden muhalefetin eline altında toparlanabileceği bir bayrak, bir parola vermiştir.

Şimdi bir adım daha atmak gerekiyor.

Sadece muhalefeti değil, tüm seçmenleri yani içinde Erdoğan’a oy verecek geniş kesimleri ve bilinçsiz demokrasi özlemlerini de kapsayacak ve ifade edecek; onları da harekete geçirecek, örgütleyecek, en azından tarafsızlaştıracak parolalar, mücadele ve örgüt biçimleri gerekiyor.

Bugün Erdoğan’a karşı #Tamam denerek tüm muhalefet bir araya getirilebilir ve aynı bayrak altında toparlanabilir.

Ama diğer yüzde elliye bu parolalarla ulaşılamaz. Burada kalmak, Erdoğan’ın topmumu hapsettiği kamplaşmaya hapsolmak demektir.

Aynı zamanda devletin tüm olanakları ve operasyonel gücü (MİT, Polis, Ordu, Mahkemeler, silahlı çeteler vs.) Erdoğan’ın elinde bulunmaktadır.

Tüm muhalefetin gücü, (yani Aleviler, Şehirli Laikler ve Kürtler’in gücü) Erdoğan-Ergenekon ittifakının dengelemeye yetmez.

Kaldı ki, muhalefetin içinde İyi Parti gibi Irkçı-Türkçü ve CHP gibi Devletçi-Türkçü, demokrasi değil, devlet; eşitlik değil, Türklük diye derdi olan iki zayıf halka bulunmaktadır.

Herhangi bir provakasyon ve manevra ile bunlar kolayca tarafsızlığa itilip, HDP izole edilebilir, muhalefetin safları bozulabilir ve bu da hem HDP’nin hem de muhalefetin ciddi yenilgiler almasına yol açabilir.

Bu durumda ne yapmak gerekir?

Yakalanması gereken ana halka nedir?

Bunun için tarafsız, hile karışmamış, adil, adayların eşit koşullarda mücadele ettiği bir seçim hedefi hem tüm seçmenleri kapsayacak, mobilize edecek ve örgütleyebilecek bir parola ve bayraktır; hem de Erdoğan’ın seçimleri manipüle etme, sonuçlarıyla oynama, muhaliflerin ve özellikle Kürtlerin oy vermelerini engelleme gibi düzenleme ve fiili girişimlerine karşı bir savunma mevziidir.

Bu aynı zamanda Erdoğan-Ergenekon ittifakının yapabileceği seçim öncesi provakasyonlara karşı, tecridi engelleyebilecek en sağlam güvencedir.

O halde hedef, bir zamanlar (şairin “Afrika dahil” dediği gibi) AKP’liler dahil, tüm yurttaşları seçimin eşit koşullarda özgürce yapılması; seçim sonuçlarının maniple edilmemesi için ortak davranmaya, örgütlenmeye çağırmak gerekir.

Muhalefet hiçbir fikir ve parti ayrımı gözetmeden adil, eşit koşullarda ve sonuçlarıyla oynanmamış bir seçim isteyen tüm yurttaşların, seçmenlerin katılacağı, kendini bulacağı mücadele biçimleri, parolalar, örgütlenmeler yaratmak zorundadır.

Tüm muhalefeti böyle davranmak zorunda bırakmak ve onu bu yönde harekete geçirmek için, bizzat HDP ve HDP dışındaki tutarlı demokratlar ve tutarlı demokratlar olması gereken sosyalistler bu gibi girişimlerin başını çekmelidir.

*

Ne var ki, Başta HDP, tüm muhalefetin böyle bir bakış açısından uzak olduğu görülüyor.

Anti Erdoğan ve anti AKP bir seçim kampanyası ile bu kritik eşik aşılırmış gibi bir sahte hayale göre hareket ediliyor.

Örneğin HDP’de , tüm çalışmalar bir partinin (HDP) ve bir cumhurbaşkanı adayının (Demirtaş) seçim kampanyası olarak örgütleniyor.

Diğer muhalefet partileri de aynı durumda. (Ama bizim işimiz onlarla değil.)

HDP’nin hiç kendini öne çıkarmadan, seçimin eşit ve adil koşullarda yapılması için tüm yurttaşları harekete geçirecek onlara hitap edecek ve onları somut hedefler etrafında örgütleyecek bir hareket hattı tutturması gerekir.

HDP böyle yaptığı takdirde bütün muhalefet partileri de onun yaptığını yapmak, arkasına takılmak zorunda kalır. Böylece tüm muhalefetin gücü, adil ve hile karışmamış bir seçim parolası etrafında örgütlenme ve mobilizasyona akar.

Bir örnek vereyim.

Belli bir tarihe kadar tüm seçmenlerin kütükteki durumlarını kontrolü mü gerekir.

HDP’nin hiçbir şekilde kendi amblemi, parolası, kendini ima eden bir işareti olmadan ama kendi örgüt gücünü harekete geçirerek, “adil, eşit ve hilesiz bir seçim için girişimler” kurduğunu, veya var olanlara girdiğini varsayalım.

Tüm pazar yerlerinde, meydanlarda, her yerde sabit veya seyyar olarak irer internet bağlantılı bilgisayarla, seçmen kayıt kontrol, danışma, bilgilendirme ve yardım noktaları kurduğunu var sayalım.

Bu durumda hem somut bir iş içinde birebir ilişki ile binlerce seçmene doğrudan birebir ulaşılabilir, onlarla bağlar kurulabilir; hem de böylece muhalefete örnek olunabilir onların da bu ve benzeri çalışmalara katılması sağlanabilir.

Böylece seçimlerin emniyeti ve güvenliği için fiili bir halk örgütlenmesi yapılabilir. Bir alternatif demokratik devletin tohumları atılabilir. Basit ikili iktidar tohumları yaratılabilir.

Hem de HDP böylece kendisinin bugünkü tecridine son verebilir.

Tekrar ediyoruz bugünün acil yakalanması gereken hedefi ve parolası adil, eşit ve hilesiz bir seçim olabilir ve olmalıdır.

Böyle bir parola, parti farkı gözetmeden tüm seçmenleri birleştirebilir ve Erdoğan’ın istediği kamplaşmayı engelleyebilir.

*

Peki bunun için somut örgüt ve mücadele biçimleri neler olmalıdır.

Öncelikle, yukarıda önerildiği gibi hiçbir siyasi görüş farkı gözetmeden adil, eşit ve hilesiz bir seçim için bu amacı paylaşan herkesi kapsayacak girişimler, örgütlenmeler kurmak varsa bunlara katılmak ve onların aktifleşmesi ve başarısı için çalışmak.

Diğer yandan, seçimlere katılmak ve seçilmek için ortaya koyulmuş hukuki ve fiili barajların aşılmasına imkanlar ölçüsünde azami katkı sağlanarak bir toparlayıcılık sağlanabilir.

Örneğin tamamen bu gerekçeyle, CHP, İyi Parti ve Saadet vs. dışında kalan bütün partilerle yine bir ikinci sıfır baraj ittifakı kurulabilir.

Bu fiilen bütün marjinal sol partileri ve Kürt ulusalcısı partileri kapsar. Ama hem seçime katılımı yükseltir, hem vekil kayıplarını azaltır. Özellikle Kürt Partieri aracılığıyla Erdoğan’ın oy kaybına yol açar ve HDP’nin barajı kolaylıkla aşmasını sağlayabilir.

Ama daha önemlisi böyle örnek ve hakları savunan bir davranışın yaratacağı etkilerdir.

Keza yine bu hedefe bağlı olarak örneğin HDP içinden 20 vekilini örneğin Demokratik Bölgeler Partisi’ne vererek, tıpkı CHP’nin İyi Parti’ye yaptığı gibi, Hüda Par’ın istediği bir adayı, aday göstermesini sağlayabilir.

Burada önemli olan hukuki ve fiili engellemelere eldeki imkanlar ölçüsünde direnmek, bunların fiilen işlevsizleştirilmesine ve aşılmasına yardımcı olmak, eşit, adil ve hilesiz bir seçim parolası etrafında en geniş kesimleri birleştirmektir.

Bütün bunlar aynı zamanda HDP’nin de bir bütün olarak Muhalefetin de oy oranını arttırmasını da sağlayıcı bir etki yaparlar.

Tabii bunlar yapılacakların sadece küçük bir kesimidir.

*

Seçimler OHAL altında yapılmaktadır. OHAL’siz bir seçim ile adil, eşit ve hilesiz bir seçimin ayrılmaz bir bütündür.

O halde, en geniş kesimlerle OHAL sınırları içinde OHAL’e karşı bir oOHAL’in kaldırılması için bir hareket ve direniş başlatılabilir.

Bunun için koşullar, #Tamam’ın gösterdiği gibi, olabildiğine uygundur.

OHAL’siz bir seçim, seçim hakkı ve özgürlüğünü savunmadır. Sadece muhalefete değil, tüm seçmenlere hitap eden bir paroladır.

OHAL koşullarında, OHAL’e karşı, OHAL kapsamına girmeyen bir direniş ve örgütlenme biçiminin ne olacağına ilişkin daha önce de öneriler yapmıştık.

Tekrar hatırlatalım. Örneğin her gün aynı saatlerde aynı yerlerde hiçbir slogan atmadan, bağırmadan, bayrak pankart taşımadan bulunmak.

Kiminin oturması, kiminin durması, kiminin dolaşması, kiminin sohbet etmesi ama bunu her gün aynı saatlerde milyonlarca insanın yapması tüm dengeleri değiştirir ve tüm provakasyon denemelerini ortadan kaldırır. Bu mümkündür ve de gereklidir. Bunun mümkün olduğunu bir #Tamam twit parolası bile göstermiş bulunuyor.

*

Seçimde hileyi engelleme gibi bir sorun var.

Seçim gözlemcilerini tüm adil seçim isteyenlere yaymak ve bu çerçevede onları örgütlemek, var olan örgütlenmelere girmek gerekiyor. Yoksa böyle bağımsız hiçbir partinin damgasını taşımayan örgütlenmeleri oluşturmak gerekiyor.

Sadece bu da yetmez. teknik olanaklar da kullanılabilir ve genç bir nesille böylece bağ kurulup onların yaratıcılık ve inisiyatiflerinin harekete geçmesi sağlanabilir.

bunu söyle somutlayalım.

İnternet ve dijitalizasyon her şeyin istenildiği gibi sonsuzca kopya edilmesini ve dolayısıyla her türlü manipülasyonu mümkün kılıyor. Bu olanağı Erdoğan gibi iktidarı kaybettiği takdirde her şeyini kaybedecek birinin kullanmaması düşünülemez. Zaten referandumda büyük bir olasılıkla bunu yaptı. Ancak bunu denetleyecek sağlam bir mekanizma olmadığından bunu aynı zamanda örtebildi de.

Bugün ise durum farklıdır.

Bitcoin denen dijital para, taklit edilmezlik ve manipüle edilemezlik ile mümkün olabilmiştir.

Yani elimizde hiçbir merkeze dayanmayan, kimse tarafından denetlenemeyecek, herkese açık gerçekten bir halk örgütlenmesine temellik edebilecek bir teknloji var. Bu teknolojide, belli bir merkeze bağlı olmamayı Peer to Peer ağ, taklit edilmezliği blockchain teknolojisi sağlıyor.

bunların ikisi de kolayca herkesin kullanımına açık teknolojilerdir.

Binlerce programcı, bilgisayarcı en azından milyonlarca twit kullanabilen muhalif var.

Devletin kontrolündeki bilgisayar ve ağ sistemine karşı Blockchain teknolojisine dayanan bir perr to peer ağ kurulabilir. Bu ağ ilerde devletin kontrolü dışında halkın örgütlenmesi için de kullanılabilir.

Ama acil olarak ilk elde, devletin seçim sonuçlarını topladığı devletin ağının dışında yurttaşların açık, oynanamaz ve merkezsiz bir seçim sonuçlarının derlendiği ağ kurulabilir.

Böylece Erdoğan’ın seçimleri manüple etmesi olanaksızlaştırılabilir yaptığı takdirde suçu noter tasdikli belge gibi geçerli Blockchain teknolojisiyle kanıtlanabilir. Böyle bir teknolojinin paralel varlığı onun hareket kaabiliyetini sınırlar.

böyle bir ağı bu kadar kısa zamanda kurmak mümkündür. Bir gecede milyonları bulan #Tamam hashtag’ı iunun için herşeyin hazır olduğunu göstermiş bulunuyor.

Örneğin binlerce insan gönüllü olarak bilgisayarını 24 saat internete bağlı ve açık tutarak bu ağın çalışmasını sağlayabilir.

Satoşi Nakamato’nın Bitcoin’i yaratırken açık kaynaklı olarak herkese sunduğu, herkesin indirip kendi ihtiyaçlarına uygun olarak kullanabileceği Bitcoin - Blockchain programı indirilmeyi ve birazcık bir çabayla bir seçim denetim ağı kurmayı bekliyor.

Muhalefet saflarında binlerce olduğunu tahmin ettiğimiz usta programcıların basit değiştirmeleriyle seçimlerin denetimi için herkesin kontrol edebildiği bir alternatif ağ kurulabilir.

Seçim günü tüm bilgiler aynen bu ağa da iletilir. Böylece devletin ağı bu ağ ile sürekli kontrol edilebilir. Bizim de kendi denetimimizde sonuçları gördüğümüz bir ağımız olabilir.

Bu vesileyle tüm programcıları böyle bir programı hazırlamaya davet ediyoruz. Bu program kolayca küçük değişikliklerle yapılabilir ve binlerce insanın bilgisayarlarını emre amade kılmasıyla gerçek bir yurttaşlar ağı yaratılabilir.

*

Bir başka örek, örneğin Selahattin Demirtaş’ın şu an hapiste tutulması eşit ve özgür seçime yapılmış en büyük müdahaledir.

Açılan bir kampanyada belirtildiği gibi:

Kimse fikirlerinden dolayı farklı bir muameleye uğratılamaz ve cezalandırılamaz. Demokrasi, tüm fikirlerin eşit koşullarda yarışması ve yurttaşları kazanması varsayımına dayanır.

Demirtaş'ın hiçbir mahkumiyeti olmadan tutuklu bulunması zaten esastan tutukluluğun bir fiili cezaya dönüştürülmesidir.

Hele bir vekil ve parti başkanı olarak tutuklanması parlamentarizmin en temel ilkelerinden birinin çiğnenmesidir.

Üstüne üstlük, bugün Cumhurbaşkanı adayı olduğu durumda bu sadece Demirtaş'ın hakları ve hukukunun değil, yurttaşlar ve seçmenlerin de eşit ve özgür koşullarda birbiriyle yarışan görüş ve kişiler arasından seçim yapma hakkının bir gaspı anlamına gelmektedir.

Bu nedenle Demirtaş’a oy versin ya da vermesin, eşit ve özgür ve hilesiz bir seçim isteyen her yurttaşın katılacağı bir imza kampanyası açılabilir.

Böyle bir kampanya başlamış bulunuyor. Şu adresten buna herkes katılıp imza verebilir ve vermelidir.


Şimdilik bu kadar.

Yukarıda somut örneklerle özetlenen yaklaşımın ayrıntılarına ve arkasındaki teorik ve temel sorunlara başka yazılarda gireriz.

(9 Mayıs 2018 Çarşamba - Demir Küçükaydın)

demiraltona@gmail.com

Bloglar:

https://steemit.com/@demiraltona

https://demirden-kapilar.blogspot.de

Video:

https://www.youtube.com/user/demiraltona

Podcast:

https://soundcloud.com/demirden-kapilar

İndirilebilir kitaplar:

https://drive.google.com/open?id=0BxCB_Gtx8VYAcDREeTJVLW93MjA
Daha yeni Daha eski