Milyonlarca çalışanın iş güvencesi niteliğindeki kıdem tazminatı Yeni Ekonomi Programı’nda yer aldı. Ayrıntılar yer almasa da hükümetin fon sisteminden yana olduğu biliniyor. Uzmanlar fon sisteminin zararlarına ve esas tehlikelere dikkat çekti…


Hükümet ekonomik krizden kurtulmaya çalışırken gözünü emekçinin kazanılmış haklarına dikti. Bir yandan zorunlu emeklilik sigortasının üç yıl zorunlu kılınması gündeme getirerek kaynak yaratmaya çalışan hükümet, diğer yandan da kıdem tazminatını fona aktarmayı, zaman içinde de kaldırmayı planlıyor. Türk-İş Genel Kurulu’nun “kıdem tazminatının kaldırılması genel grev nedenidir” kararına rağmen hükümet kıdem tazminatını kaldırma planından vazgeçmiş değil. Her fırsatta yeniden gündeme getiriyor.

Sosyal Güvenlik Uzmanı Ali Tezel de emeğin son kalesi olan kıdem tazminatının fona devredilerek yıllar içinde kaldırılacağını belirtti. Tezel, işçinin sadece brüt ücretine göre fona prim ödeneceğinden işçilerin kıdem tazminatına esas ücretlerinin de düşeceğini ifade etti.

HAK KAYBI KAÇINILMAZ

Hükümet, Yeni Ekonomi Programı’nda (YEP) kıdem tazminatını yeniden gündeme aldı. YEP’te yer alan kıdem tazminatı vurgusu akıllara daha önce gündeme gelen “kıdem tazminatı fonu” tartışmasını getirdi. Mevcut yasaya göre, işçinin işe başladığı tarihten itibaren iş sözleşmesinin devamı süresince geçen her tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödeniyor. Kıdem tazminatı hesabı ise işçiye son ücret üzerinden yapılıyor. Ayrıca hesaplamada çıplak ücret dışında, düzenli ödenen prim, ikramiye, sosyal yardım niteliğindeki giyecek, yakacak ve erzak yardımı da dikkate alınıyor. YEP’te sözü edilen kıdem tazminatı reformunun ayrıntıları yer almıyor ancak hükümetin fon sisteminden yana olduğu biliniyor. Fon sistemi gelirse; kıdem tazminatı hesabı, son ücret üzerinden değil her yıl sonunda aldığı ücret üzerinden yapılacak. Ayrıca mevcut yasada dikkate alınan ek ödemeler, fon sisteminde yapılacak kıdem tazminatı hesaplamasına dahil edilmeyecek. Böylece fon sistemine dahil olan işçiler, mevcut sisteme oranla hak kaybı yaşayacak.


ÇALIŞMA BAKANI İTİRAF ETMİŞTİ

YEP’te yer alan kıdem tazminatıyla ilgili henüz net bir açıklama yapılmasa da 15 Nisan 2016 yılında Hadımköy-Arnavutköy Sanayici ve İş Adamları Derneği’ne ziyarette bulunan ve basına kapalı yapılan toplantıda dönemin Çalışma Bakanı Süleyman Soylu, kıdem tazminatıyla yüzde 8.33 olan rakamın, kademeli olarak yüzde 3.75’e indirilmesi için çalışma içinde olduklarını itiraf etmişti. Soylu’nun açıkladığı rakam bir işçinin en az yüzde 55 hak kaybı yaşayacağı anlamına geliyor. Fon sisteminde 30 güne dokunulmadığı takdirde bile hak kaybı söz konusuyken prim oranında yaşanacak yüzde 55 düşüş ile işçinin eline geçecek kıdem tazminatı miktarı çok az olacak.

‘HERKES ZARAR GÖRECEK’

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın açıkladığı YEP’te de kıdem tazminatı fonunun tekrar gündeme getirilmesini Sosyal Güvenlik Uzmanı Ali Tezel ile konuştuk. Kıdem tazminatı fonunun getirilmesiyle çalışanların zarar göreceğini söyleyen Tezel, “Kıdem tazminatının bugünkü uygulaması gereğince sahip olduğu bir çok fonksiyonunu, kıdem tazminatı fonu getirilmesiyle kaybedecek. Kıdem tazminatı fonunun getirilmesiyle öncelikle çalışanlar zarar görecek, sonra işverenler zarar görecek. Bu işten en kârlı çıkacak olan ise devlet olacaktır” dedi. Tezel şunları belirtti: “Tıpkı Tasarrufu Teşvik Fonu (TTF) tıpkı Konut Edindirme Fonu (KEY) gibi devletin eline iç borçlanma için kullanabileceği bir fon daha getirilmiş olacak ve kurulacak kıdem tazminatı fonu ile devlet, 10 yıl süresince tepe tepe tek başına kullanacağı bir fona sahip olacak. 10 yıl sonra ise TTF ve KEY gibi fonun tasfiyesi ile karşı karşıya kalacağımız da geçmiş tecrübelerimizden anlaşılmaktadır. İster kıdem tazminatı tamamen kaldırılsın isterse de yerine kıdem tazminatı fonu getirilsin sanmayın işverenler çok kârlı çıkacak, fon işverenleri de üzer çünkü işçilerini işyerlerinde tutamazlar.”


‘EK ÖDEMELER DAHİL DEĞİL’

Kıdem tazminatında esas ücretin de düşeceğini vurgulayan Tezel şunları dile getirdi: “Halen geçerli olan kanunlara göre kıdem tazminatı ödenirken 30 günlük ücret üzerinden hesaplama yapılırken, geriye doğru bir yıl içinde işçiye ödenen her türlü maddi menfaatler de dikkate alınmaktadır. Yani, servisler, işyerinde verilen yemekler, özel sigorta yardımları gibi para ve para ile ölçülebilen her türlü ödemeler kıdem tazminatında dikkate alınıyor ama fon gelirse bu iş bitecek. İşçinin sadece brüt ücretine göre fona prim ödeneceğinden işçilerin kıdem tazminatına esas ücretleri düşecektir. Fona devredilmesi kıdem tazminatının kaldırılmasının yıllara yayılmış halidir. Yani emeğin son kalesi olan kıdem tazminatı da kaldırılıyor. Krizin faturası dar gelirlilere kaldı.”

EVLENEN KADINA VE ASKERE GİDENE ‘KIDEM’ YOK

Kıdem tazminatı fonundan evlenen kadınlarla, askere giden erkeklerin zararlı çıkacağını ifade eden Tezel şunları söyledi: “Öncelikle kıdem alabilme halleri azalıyor. Halen geçerli olan 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14 üncü maddesine göre, 4857 sayılı İş Kanunu gereğince çalışanlar 7 hal ve şartta işverenlerinden kıdem tazminatı alabiliyorlar.


Bunlar;

* İşveren tarafından haklı bir sebep olmadan işten çıkartılırsa,

* İşçi haklı bir sebeple işi bırakırsa,

* Erkek çalışanlar askerlik için işi bırakırsa,

* Emekli olmak amacıyla işçi işi bırakırsa,

* Emeklilikte diğer şartları tamamlayıp, tamamlaması gereken yaşı evinde geçirmek isteyen işçi işi bırakırsa,

* Kadın işçinin evlendikten sonraki bir yıl içinde işi bırakırsa,

* İşçinin ölmesi,

hallerinde her çalışma yılına bir brüt maaşları tutarında kıdem tazminatı ödenir ama ödemeye esas brüt ücret 2087,92 TL’den çok olamaz.

Fon gelirse;

*Bağlı oldukları kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik, malullük aylığı bağlanması yahut toptan ödeme almak amacıyla hizmet akitlerini feshetmeleri halinde,

* İşverence hizmet akdinin feshedilmesi durumunda işçinin hak kazandığı yaşlılık, emeklilik, malullük aylığı veya toptan ödeme almak amacıyla ilgili kuruma veya sandığa başvurması halinde,

* Adına en az 10 yıl fona prim ödenen işçinin isteği halinde,

* İşçinin ölümü halinde kanuni mirasçıları, kıdem tazminatına hak kazanacaklar.


Görüldüğü üzere, erkeklerin askere giderken, kadınların evlendikten sonraki bir yıl içinde işini bırakması hallerinde kıdem tazminatı ödenmesine son verileceği gibi işçinin işveren tarafından işten çıkarılması veya işçinin haklı sebeple işin bırakması hallerinde kıdem tazminatı ödenmeyecek. Öte yandan emeklilikte yaş hariç diğer şartları taşıyanların emekliliklerini evlerinde beklemek üzere işlerinden ayrıldıklarında da kıdem tazminatı fondan sonra ödenmeyecek.”

ASIL TEHLİKE UYARISI

Kıdem tazminatının fona devredilmek istenmesini Aydınlık’a değerlendiren Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İşçi Sendika Büro Başkanı Yıldırım Koç da esas tehlikenin, belirli süreli iş sözleşmesinin işverenler tarafından kullanılmasının önündeki engellerin ortadan kaldırılması olduğunu söyledi. Bu gerçekleşirse kıdem tazminatının tamamen ortadan kaldırılabileceğini söyleyen Koç şunları ifade etti: “Kıdem tazminatının fona devredilmesini işçiler de işverenler de istemiyor. Mevzuatımızda işverenlerle işçiler arasında iki sözleşme türü var; belirli ve belirsiz süreli sözleşmeler. Belirli iş sözleşmelerinde kıdem ve ihbar tazminatı da ödenmez. Yürürlükte olan kanunda da işverenler belirli süreli iş sözleşmesini istediği gibi kullanamıyor. Bunun önünde belirli engeller var. Eğer belirli iş sözleşmesinin işverenler tarafından kullanılmasının önündeki engeller kaldırılırsa kıdem tazminatı tümüyle kalkıyor. Belirli süreli iş sözleşmeleri yaygınlaştırılıyor. Bu yaygınlaştırılırsa işte kıdem tazminatı kalkar. 2003 yılında Murat Başesgioğlu’nun Çalışma Bakanlığı döneminde sunulan kıdem tazminatı fonu taslağında fon devlet güvencesi altındaydı. Yönetiminde işçi ve işveren vardı. İşverenler bu fona para yatırlarsa da yatırmasalar da son ücreti üzerinden devlet güvencesiyle alınabiliyordu. Ancak AKP’nin taslağında özel sektör fonu kuruyor. Şirketler para yatırmazsa kıdem tazminatı tümüyle gidiyor. Yönetiminde işçi yok. Ayrıca kıdem tazminatı gün sayısı da azaltılıyor.” (SEDA AKYÜZ-AYDINLIK)
Daha yeni Daha eski