Kaç Bize Gel, Plaza Eylem Platformu ve Politeknik İşsizlik
Sigortası Fonu’nun kamu bankalarına aktarılmasına, amacı dışında kullanılarak
gasp edilmesine karşı ortak bir açıklama yaptı…
Plaza çalışanlarının, mühendislerin, mimarların, beyaz
yakalıların dayanışma ve mücadele örgütleri Kaç Bize Gel, Plaza Eylem Platformu
ve Politeknik, İşsizlik Sigortası Fonu’nun kamu bankalarına aktarılmasına karşı
bugün (9 Ekim) yazılı bir basın açıklaması yaptı.
“İşsizlik fonunun bankalara aktarılması emanete hıyanettir”
diyen beyaz yakalılar İşsizlik Sigortası Fonu’yla ilgili taleplerini sıraladı:
İşsizlik fonundan bankalara aktarılan para iade edilsin.
İşsizlik fonu yönetiminde emek örgütleri vasıtasıyla
işçilerin söz sahibi olması gerekmektedir. İşçinin parası işçiye emanet
edilsin.
İşsizlik fonunun denetiminde toplum söz sahibi olmalıdır.
İşsizlik fonunun tüm faaliyetleri şeffaflaştırılsın.
İşsizlik fonunun elde uzun süre tutulmadan işçiye iade
edilmesi gerekmektedir. İşsizlik fonundan yararlanma koşulları iyileştirilsin.
Fon geri ödemesi asgari ücretin altında belirlenmesin ve en
az enflasyon oranında artırılsın.
Fondan yararlanma süreleri kıdeme bağlı olarak uzatılsın.
Fondan yararlanmak için gereken prim ödeme gün sayısı iş
güvencesi sınırı olan 180 güne düşürülsün.
İşçinin isteyerek işten ayrılması durumunda da fondan
yararlanması sağlansın.
Kaç Bize Gel, Plaza Eylem Platformu ve Politeknik yaptığı
açıklamanın tam metni:
Ekonomist Uğur Gürses’in İşsizlik Sigortası Fonu’nun 11
milyar lirasının 3 kamu bankasına hileyle aktarıldığı iddiası cumhurbaşkanlığı
tarafından kabul edilmiştir. Cumhurbaşkanı sözcüsü İbrahim Kalın, “aslında bu
kamu kaynaklarının daha etkin kullanılması anlamında atılmış bir adım” şeklinde
savunma yapmıştır.
AKP hükümetleri ve son Erdoğan hükümeti, iktidara
geldiklerinden beri İşsizlik Sigortası Fonunu amacı dışında çeşitli şekillerde
kullanmaktan çekinmemiştir. Kamu yıllardır hem kendi açıkları için hem de istihdamı
teşvik adı altında işverene aktararak paramızı kontrolümüz dışında harcamıştır.
İşçi maaşından yapılan zorunlu kesintilerin işçinin kontrolü dışında iktidar
tarafından sorumsuzca kullanılması veya bankalara, işverene aktarılması emanete
hıyanettir. Adaletsiz vergi sistemiyle devlet işçinin maaşının büyükçe bir
kısmına peşinen el koymaktadır. Maaşımızın bir uzantısı olan kıdem tazminatına
göz dikilmiştir. Zorunlu BES uygulamasıyla faydasız ve kontrolümüz dışı bir
tasarrufa mecbur bırakılıyoruz. Bizzat maaşlarımızdan kesilerek biriktirilen
İşsizlik Sigortası Fonu, işçinin modern bir hakkı olmaktan çıkmış, hükümet ve
işveren için havadan para anlamında kullanılmaya başlanmıştır. İşsizlik
Sigortası bireysel düzeyde geri ödemeden ibaret değildir. Yasanın gerekçesi
işçinin olumsuz şartlar ve ücretlerde çalışmaya razı olmasını engellemeyi
kapsar. Böylece işçinin pazarlık gücü artar, işçi korunur ve toplumsal denge
sağlanır. Yılda sadece yüzde 10’u işçilere geri ödenen fonun bu işlevleri
köreltilmek istenmektedir. Fonda biriken paranın çelişkili biçimde işsizlikteki
devasa artışa paralel olması fonun kötü niyetle kötü yönetildiğini
göstermektedir.
İşsizlik Sigortası yönetiminin iyileştirmesi gerekirken
fonun amacı dışında kullanılması hiçbir şekilde kabul edilemez ve bu hıyanet
toplumsal risk yaratır. Aşağıdakiler, beyaz yakalıların, ofis çalışanlarının,
mühendislerin, profesyonellerin, STK ve emek-meslek örgütü çalışanlarının,
freelance çalışanların ve “diplomalı işsizlerin” hakkı olan, bilinçli bir
şekilde talep ettikleri ve geliştirmeye gayret ettikleri olgulardır.
İşsizlik fonu çalışanlara aittir.
İşsizlik fonu kamuya “kaynak” değil, belirli koşullarda
işçiye geri ödenecek bir borç ve bir tazminattır. İşçinin kamuya emanet edilmiş
kazancıdır.
İşsizlik fonu sigortadır, toplumsal bir güvencedir. Amacı
dışında kullanılması güvencenin ortadan kalkmasıdır, tehlikedir.
İşsizlik fonunun farklı amaçlarla kullanılması güvensizlik
yaratır. Fonu emaneten koruyanların emanete hıyanetini ifade eder.
Yapılan hatanın bir an önce düzeltilmesi gereklidir.
İşsizlik fonundan bankalara aktarılan para iade edilsin.
İşsizlik fonu yönetiminde emek örgütleri vasıtasıyla
işçilerin söz sahibi olması gerekmektedir. İşçinin parası işçiye emanet
edilsin.
İşsizlik fonunun denetiminde toplum söz sahibi olmalıdır.
İşsizlik fonunun tüm faaliyetleri şeffaflaştırılsın.
İşsizlik fonunun elde uzun süre tutulmadan işçiye iade
edilmesi gerekmektedir. İşsizlik fonundan yararlanma koşulları iyileştirilsin.
Fon geri ödemesi asgari ücretin altnda belirlenmesin ve en
az enflasyon oranında artırılsın.
Fondan yararlanma süreleri kıdeme bağlı olarak uzatılsın.
Fondan yararlanmak için gereken prim ödeme gün sayısı iş
güvencesi sınırı olan 180 güne düşürülsün.
İşçinin isteyerek işten ayrılması durumunda da fondan
yararlanması sağlansın.
(Kaynak: politeknik.org.tr)