Muhalif partiler, AKP'nin İstanbul seçimlerinin sonucuna itiraz ederken YSK'ya delil olarak sunduğu kişisel verilerin 'gizliliği ihlal ettiğini ve yasa dışı elde edildiğini' öne sürüyor...


Muhalefet partileri, iktidar partisi AKP'nin İstanbul yerel seçim sonucuna itiraz ederken YSK'ya sunduğu delillerin hukuka aykırı bir biçimde, kişisel verilerin gizliliği ihlal edilerek toplandığını söylüyor.

BBC Türkçe'ye konuşan AKP'nin YSK temsilcisi Recep Özel ise delil olarak sundukları kişisel bilgilerin 'AKP Genel Merkezi' tarafından toplandığını söyleyerek, "Bu verilere ulaşmak o kadar da zor değil" diyor.

HDP'nin Yüksek Seçim Kurulu (YSK) temsilcisi ve Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki, 14 Mayıs'ta TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada AKP'yi 'kişisel verileri çalmakla' suçladı.


Tiryaki, AKP'nin İstanbul seçimine itiraz etmek için YSK'ya sunduğu delillerin Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'na aykırı bir biçimde, ilgili devlet kurumlarından hukuksuz bir biçimde toplandığını söyledi.

BBC Türkçe'ye açıklama yapan İYİ Parti ve CHP'nin YSK temsilcileri de, AKP'nin İstanbul seçimine itirazı sürecinde kanuna aykırı hareket ederek binlerce kişinin kişisel verilerini İç İşleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı'ndan topladığını ifade ediyor.

AKP YSK temsilcisi Recep Özel ise, verilerin AKP Genel Merkezi tarafından toplandığını ve nasıl toplandığının 'detaylarını bilmediğini' söylüyor.

AKP Seçim İşleri Başkanı Ali İhsan Yavuz ise, "Oldukça yoğunum. Bu ve benzeri konularda seçime kadar herhangi bir açıklamam olmayacak" diyerek yanıtlamadı.

'Sağlık Bakanlığı ile iş birliği içerisinde bu verileri çaldınız'
Kişisel verilerin Korunması Kanunu'nun 6. Maddesine göre, 'özel nitelikli kişisel verilerin, ilgilinin açık rızası olmaksızın işlenmesi' yasak.

Kanunda 'özel nitelikli kişisel veriler' ise şöyle tanımlanıyor: Kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek vakıf ya da üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkumiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri, biyometrik ve genetik verileri.

HDP'nin YSK temsilcisi Mehmet Rüştü Tiryaki, AKP'nin İstanbul seçimine itiraz ederken YSK'ya sunduğu dilekçelerdeki delillerin bu kanun maddesine aykırı olduğunu şu sözlerle ifade etmişti:

"Seçimlerin iptali için başvurduğunuzda dediniz ki, 20 bin zihinsel engelli oy kullandı. Siz sağlık bakanlığından kişisel verileri çaldınız. 20 bin zihinsel engellinin verisi hukuka aykırı bir şekilde Sağlık Bakanlığı'ndan aldınız."

"Ben bir avukat olarak, vekil olarak gidip sağlık bakanlığından Türkiye'nin herhangi bir ilinin herhangi bir ilçesinin zihinsel engellilerin sayısını sağlık bakanlığından istesem alabilir miyim? Alamam. Neden? Kişisel verilerin korunması kanununa aykırı. İşte siz Sağlık Bakanlığı ile iş birliği içerisinde bu verileri çaldınız, suç işlediniz."

"10 bin tane kısıtlı oy kullandı dediniz. Bu kısıtlıların TC kimlik numarası, hangi mahkemede kısıtlılık kararı verildiği ve bunların ne zaman kesinleştiği bilgisinin tamamını Adalet Bakanlığı'ndan aldınız. Yine kişisel verileri çaldınız."

Tiryaki ayrıca, AKP'nin İstanbul seçimindeki sandık kurulu başkanlarına ilişkin yaptığı itiraza da değinerek, bu kişilerin bilgilerinin hukuka aykırı bir biçimde toplandığı söyledi:

"İlçe seçim kurullarından, İstanbul'daki bütün sandık kurulu başkanlarının, 31 bin sandık kurulu başkanının listesini aldınız. İç işleri bakanlığından bu kişilere ait bütün verileri aldınız. 9 bini aşkın sandık kurulu üyesinin TC kimlik numaralarını aldınız, bunların nerede çalıştığına dair bilgileri SGK'dan aldınız, BAĞKUR'dan aldınız."

"Bunun hiç kimseyle paylaşılması mümkün değilken, İç İşleri Bakanlığı'nı kendi şirketiniz gibi kullandınız. Bunların ailelerine ilişkin bilgileri aldınız. Bu sandık kurulu başkanının eniştesi FETÖ'den alındı dediniz, kayınbiraderi FETÖ'den yargılandı dediniz. Sadece sandık kurulu başkanlarının değil, yetmiş yedi sülalesinin verilerini aldınız İç İşleri Bakanlığı'ndan."

İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu ise, dün bir televizyon programında, İstanbul seçiminin tekrarlanmasına ilişkin şöyle söyledi:

"YSK'nın bana demesi gerekir ki, 'Bu yükümlülük senin. Yapman gereken, kim FETÖ'cü, kim KHK ile ihraç edilmiş? Sandık başkanları ile ilgili çok net veriler var. Ortalama 700 civarında birinci ve ikinci dereceden yakını FETÖ ile iltisaklı olan var. Bylock var."

AKP: Bu bilgilere ulaşmak o kadar zor değil
CHP'nin YSK temsilcisi Hadimi Yakupoğlu, Tiryaki'nin konuşmasında bahsettiği verileri normal şartlarda hiçbir partinin alamayacağını ancak AKP'nin, 'devletin bütün imkanlarını kullandığını' söylüyor:

"Bu verileri Tiryaki de alamaz, ben de alamam. Hiçbir parti alamaz. Bunların delil olarak sundukları bilgilerin tamamı devlette tutulan gizli bilgilerdir. Özellikle 21 bin zihinsel engelli insanın kişisel sağlık raporlarını nasıl ele geçirip de sunabilirsiniz?"

"Örneğin biz Yusufeli ilçesinde kısıtlılık kararı araştırması yaptık. İlçe adliyesine giderek, her avukatın yapabileceği bir şekilde oradan alabiliyorsunuz. Ancak binlerce kişinin bilgisini almak, Adalet Bakanlığı'nın UYAP kaynaklarının açılması demek."

BBC Türkçe'ye konuşan AKP'nin YSK temsilcisi Recep Özel ise suçlamalara ilişkin olarak, yasaya aykırı hareket etmediklerini söylüyor ve 'Bu bilgilere ulaşmak o kadar zor değil' diyor:

"Kişisel veri kanununa muhalefet gibi bir şey mümkün değil. Biz yasaya göre dilekçe sunduğumuz zaman delillerini eklemek zorundayız. Delilleri neden ekledin diyebilirler mi? Delilleri eklemediğimiz zaman, talep reddediliyor. Bu belgeleri bulup eklemek zorundayız. Bizim yaptığımız tamamen yasaldır, yasanın aradığı şartları yerine getirdik."

Özel İstanbul itirazında sundukları delillerdeki kişisel bilgilere nereden ulaştıklarını sorusunu ise, 'Detayını bilmiyorum' diyerek yanıtladı:

"Genel merkez temin etti, ben tam detayını bilmiyorum, biz de dilekçelerimize ekledik verdik. CHP ve HDP de istese bu bilgileri alabilir miydi bilmiyorum. Ama başka yerden alınıp temin edilebilir ya, bu bilgilere ulaşmak o kadar zor bir şey değil."

'YSK, hukuka aykırı toplanan kişisel verileri delil olarak kabul etmemeliydi'
İYİ Parti'nin YSK temsilcisi Zehra Aylin Özgül ise AKP'nin itiraz gerekçelerinin hukuka aykırı olduğunu hususunda YSK'ya itiraz ettiklerini ancak buna rağmen gerekçelerin kabul edildiğini söylüyor:

"Herkesin gözü önünde üç valizle geldiler o gün. Dosya dilekçelerinde ekte 19 bin kısıtlı listesi olduğu yazıyordu. Sandık kurulu ve başkanların TC kimlik numaraları, SGK'dan alınmış dökümler… Biz o gün kurul önünde itiraz etmiştik ve hukuka aykırı olarak bu verileri topladıklarını söylemiştik."

"Şu an gidip SGK'dan bir kişinin, hangi tarihlerde nerede çalıştığını ya da Sağlık Bakanlığı'ndan engelli raporunu almamız mümkün mü? Tarihte olmamış bir şey. Bunu mahkemeden talep ederiz, mahkeme de uygun görürse bu bilgileri ilgili kurumlardan kendisi talep eder."

"Bunların tamamı gizli bilgiler. Kişilerin onayı olmadan o bilgilere ulaşamayız. Hatta muvafakatini alsak dahi, o kişinin vekaletini almadan bilgilerini edinemeyiz. YSK'da bunun suç olduğunu göz önünde bulundurmaksızın bunları delil kabul etti. Halbuki kurulun, 'Siz bunları nereden elde ettiniz' demesi gerekirdi."

Özgül ayrıca, AKP'nin sunduğu itirazlarda bahsi geçen evrakları YSK'dan istediklerini ancak hali hazırda delil olarak sunulmuş kişisel bilgileri, yasaya aykırı olduğu için alamadıklarını söylüyor:

"Delil olarak sunulan 19 bin sandık başkanının ve 47 bin kısıtlının bilgilerini, delil olarak sunulan tüm ekleri YSK'dan istedik. Ancak onların delil olarak sunduğu şeyleri şu an çünkü açıkça suç. Bilgileri alınan ve bizimle paylaşılan o kişiler YSK hakkında suç duyurusunda bulunsa haklı olurlar." (BBC TÜRKÇE)

FAHRETTİN KOCA - SÜLEYMAN SOYLU - ABDÜLHAMİT GÜL

Veri çalmakla suçlanan 3 bakandan açıklama yok!
HDP'nin YSK'deki temsilcisi Rüştü Tiryaki, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'yı vatandaşların gizli kalması gereken verilerini AKP'ye vermekle suçladı. 3 bakandan konuyla ilgili açıklama gelmedi...

TBMM Genel Kurulu’nda Kapadokya Alanı Hakkında Kanun teklifinin tümü üzerindeki görüşmelerde HDP’nin Yüksek Seçim Kurulu (YSK) temsilcisi, Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki konuştu. Tiryaki, konuşmasında İstanbul seçimleri için veri hırsızlığı yaşandığını belirterek İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'yı suçladı.

Tiryaki'nin konuşması şöyle: "Yasa teklifi dışında, geçen hafta bir söz almıştık, özellikle bu seçim hileleri konusunda. Ben KHK'yle ihraç edilenlere belediye başkanlığı mazbatası verilmemesi, ayrıca KHK'yle ihraç edilen Meclis üyelerinin mazbatalarının iptal edilmesi ve mazbatalarının verilmemesiyle ilgili birkaç kelam etmiştim. O konuşmamın sonunda dedim ki: İstanbul'la ilgili daha çok konuşacağız. Şimdi fırsat geldi, ben İstanbul'la ilgili size birkaç şey söyleyeceğim. Ne diyorsunuz? "Çünkü çaldılar." diyorsunuz. Ben şimdi kimin neyi çaldığını size anlatacağım. Seçimlerin iptali için başvurduğunuzda dediniz ki: "20 bin zihinsel engelli oy kullandı.

SAĞLIK BAKANI'NA: 20 BİN ZİHİNSEL ENGELLİNİN VERİSİNİ ÇALDINIZ

Şimdi, size bir kanun maddesi okuyacağım, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Madde 6: "Kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkûmiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileri özel nitelikli kişisel verilerdir. Özel nitelikli kişisel verilerin ilgilinin açık rızası olmaksızın işlenmesi yasaktır."

Siz Sağlık Bakanlığından kişisel verileri çaldınız. Çalan biri var; sizsiniz! Zihinsel engellilerin, 20 bin zihinsel engellinin verisini hukuka aykırı biçimde Sağlık Bakanlığından aldınız.

ADALET BAKANI'NA: KISITLILIK KARARI VERİLEN KİŞİLERİN BİLGİLERİNİ ÇALDINIZ

Dediniz ki: "5 bin kısıtlı var, 5 bin kısıtlı, 5 bin küsur kısıtlı." Daha sonra bir liste daha verdiniz, 5.515 kişilik kısıtlı listesi "10 bin kısıtlı oy kullandı." dediniz. Bu kısıtlıların TC kimlik numarası, hangi mahkemede kısıtlılık kararı verildiği ve bunların ne zaman kesinleştiği bilgisinin tamamını Adalet Bakanlığından aldınız, çaldınız! Yine kişisel verileri aldınız. Çalan birisi var ve sizsiniz!

İÇİŞLERİ BAKANI'NA: YETMİŞ YEDİ SÜLALESİNİN VERİLERİNİ ÇALDINIZ

Başka şeyleri de çaldınız. Neyi çaldınız? Sandık kurulu başkanlarının listesini aldınız. Şimdi, sandık kurulu başkanlarının listesini hiçbir siyasi parti ilçe seçim kurullarından alabilir mi?Alamaz, ilçe seçim kurullarından alamaz. Siz ilçe seçim kurullarından bütün sandık kurulu başkanlarının, İstanbul'daki 31 sandığın sandık kurulu başkanının listesini aldınız, İçişleri Bakanlığı'ndan bunlara ait bütün verileri aldınız; ben şimdi ne verileri aldığınızı söyleyeceğim.

Sandık kurulu üyelerinin, 9 bini aşkın sandık kurulu üyesinin isimlerini aldınız, TC kimlik numaralarını aldınız, bunların nerede çalıştığına dair bilgileri SGK'den aldınız, BAĞ-KUR'dan aldınız; bütün verileri aldınız, devletin bütün olanaklarını kullandınız. Bunun hiç kimseyle paylaşılması mümkün değilken İçişleri Bakanlığını kendi yan şirketiniz gibi kullandınız, bütün verileri aldınız. Daha başka şeyleri aldınız, bunların ailelerine ilişkin bilgileri aldınız. Dilekçelerinizde var, o valiz valiz, bavul bavul getirdiğiniz dilekçenin ekinde var. Dilekçelerinizde yazıyor, deniliyor ki: "Bu sandık kurulu başkanının eniştesi FETÖ'den alındı, kayınbiraderi FETÖ'den yargılandı." Bu ne demek? Sadece sandık kurulu başkanlarının değil, sadece sandık kurulu üyelerinin değil, yetmiş yedi sülalelerinin verilerini aldınız İçişleri Bakanlığından. İşte, çalma budur. Siz bütün kişisel verileri çaldınız, sonra da itiraz ettiniz. Hukuka aykırılık varsa en büyük hukuka aykırılık budur.

Şimdi, size başka bir şey söyleyeceğim. Bütün bunları üst üste koyup ne dediniz? Dediniz: "Orada bir şeyler oldu, o yüzden iptal edildi." Ben size şunu söyleyeyim: 81 ille ilgili, 900 ilçeyle ilgili aynı bilgileri İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ve diğer bakanlıklar, burada zeki 600 milletvekili var, herhangi birisine versinler, bir hafta içerisinde sizin yazdığınız dilekçenin aynısını yazmazsa ben hiçbir şey bilmiyorum. Siyaseti de bırakırım, avukatlığı da bırakırım, milletvekilliğini de bırakırım diyorum."

CEZASI

Türk Ceza Kanunu'nun 136. maddesinde konuyla ilgili şu hüküm bulunuyor:

Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme

Madde 136 – (1) Kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Nitelikli haller

Madde 137 – (1) Yukarıdaki maddelerde tanımlanan suçların;

a) Kamu görevlisi tarafından ve görevinin verdiği yetki kötüye kullanılmak suretiyle,

b) Belli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Daha yeni Daha eski