Sözcü yazarı ekonomist Murat Muratoğlu, ekonomideki son gelişmeleri değerlendirdi. Muratoğlu AKP hükumetinin Merkez Bankası’ndaki ‘kara gün’ parası diye nitelendirilen parayı da İstanbul seçimleri için harcayacaklarını ifade ederken ‘ son kurşun da bitmiş’ dedi...
Murat Muratoğlu, bugünkü “Ak akçe ak saray içindir!” başlıklı yazısında, “İstanbul seçimi öncesi piyasayı paraya boğuyorlar. Tabii tatlı tatlı yemenin acı acı deneyimi olacak. Bu acı dolar, faiz, enflasyon artışı olarak hepimize yansıyacak.” uyarısında bulundu.
Muratoğlu’nun yazısı şöyle:
Demek ki devletin malı yiye yiye bitirilebiliyormuş. Bakkal yönetir gibi ekonomi yönetince böyle oluyormuş. Gelen haberlerin meali ülke ekonomisinin battığının yüksek çözünürlüklü hali…
Basiretsiz Merkez Bankası’nın yaptıklarını yabancı basından öğreniyoruz. Rezervlerinin eridiğini Financial Times’dan, kamu bankaları vasıtası ile döviz satıp doları düşürmeye çalıştığını Bloomberg’den, Merkez Bankası’nın 46 milyar liralık ihtiyat akçesinin bütçeye devrini Reuters’dan…
Hele Reuters’ın haberi felaketin habercisi… Yolun bittiğini, artık bundan sonrasını yaya olarak devam edeceğimizi söylemesi… Merkez Bankası ihtiyat akçesi kalemindeki bu paranın bütçeye aktarılması, rezaletin daniskası…
Normalde piyasaya sürülmeyecek paranın Hazine’ye aktarılması ve harcanması örtülü para basmak anlamına geliyor.
Açıklamayı yapan yetkili; “Bu adımla bütçenin daha iyileştirilmesi ve güçlendirilmesi planlanıyor” diyor. Peki, bütçeyi kim kötüleştirmiş ki iyileştiriliyor? Kim zayıflatmış ki güçlendiriliyor?
Öyle basit bir düzenleme değil bu! Para basmak ile eşdeğer… “Biz bu parayı kenara koyalım da hani bir savaş olur, afet olur, felaket olur, kullanırız” parası… Amacı İstanbul seçimlerinin kazanılması… Önce Meclis’e gönderilecek. Orada kabul edilecek.
Vay arkadaş! Ne yemişler… Daha beşinci ay bitmeden yıllık bütçeyi bitirmişler. Dibine darı ekmişler. Resmen para basmayakarar vermişler.
Bu hamle gösteriyor ki artık son kurşun da bitmiş! Para basılmazsa memur maaşları, emekli ikramiyeleri ödenemeyecek durumda…
Yurtdışından artık kolay kolay borçlanamıyorlar. Yurtiçinden borçlansalar piyasaya gidecek parayı toplayacaklar. İyice durgunluğa yol açacaklar. Haliyle Merkez Bankası’na sulanıyorlar.
İstanbul seçimi öncesi piyasayı paraya boğuyorlar. Tabii tatlı tatlı yemenin acı acı deneyimi olacak. Bu acı dolar, faiz, enflasyon artışı olarak hepimize yansıyacak.
Arkadaşını söyle kim olduğunu söyleyeyim sana… “Dostum Maduro” söylemi geliyor aklıma… Bu kafayla giderlerse sonumuz Arjantin ile Venezuela arasında bir yerde olacak kanımca…
Kara gün parasını kullanmak “ben artık çok kötü durumdayım”demek ile eş anlamda… Belli ki damat başaramıyor, torunu mu soksak oyuna?
Ben buradan Ali Koç’u uyarmak istiyorum. Bu gidişle “Fener Ol” kampanyasındaki paralara da sulanacaklar. Kampanyanın adını değiştirip “Ampul Ol” koyacaklar.
Belli ki yeni “500 liralık” banknotlarımız yakında dolaşımda. Benim önerim paranın üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın resmi basılmasının uygun olacağı doğrultusunda. Yakışır cumhubaşkanıma…
Murat Muratoğlu, bugünkü “Ak akçe ak saray içindir!” başlıklı yazısında, “İstanbul seçimi öncesi piyasayı paraya boğuyorlar. Tabii tatlı tatlı yemenin acı acı deneyimi olacak. Bu acı dolar, faiz, enflasyon artışı olarak hepimize yansıyacak.” uyarısında bulundu.
Muratoğlu’nun yazısı şöyle:
Demek ki devletin malı yiye yiye bitirilebiliyormuş. Bakkal yönetir gibi ekonomi yönetince böyle oluyormuş. Gelen haberlerin meali ülke ekonomisinin battığının yüksek çözünürlüklü hali…
Basiretsiz Merkez Bankası’nın yaptıklarını yabancı basından öğreniyoruz. Rezervlerinin eridiğini Financial Times’dan, kamu bankaları vasıtası ile döviz satıp doları düşürmeye çalıştığını Bloomberg’den, Merkez Bankası’nın 46 milyar liralık ihtiyat akçesinin bütçeye devrini Reuters’dan…
Hele Reuters’ın haberi felaketin habercisi… Yolun bittiğini, artık bundan sonrasını yaya olarak devam edeceğimizi söylemesi… Merkez Bankası ihtiyat akçesi kalemindeki bu paranın bütçeye aktarılması, rezaletin daniskası…
Normalde piyasaya sürülmeyecek paranın Hazine’ye aktarılması ve harcanması örtülü para basmak anlamına geliyor.
Açıklamayı yapan yetkili; “Bu adımla bütçenin daha iyileştirilmesi ve güçlendirilmesi planlanıyor” diyor. Peki, bütçeyi kim kötüleştirmiş ki iyileştiriliyor? Kim zayıflatmış ki güçlendiriliyor?
Öyle basit bir düzenleme değil bu! Para basmak ile eşdeğer… “Biz bu parayı kenara koyalım da hani bir savaş olur, afet olur, felaket olur, kullanırız” parası… Amacı İstanbul seçimlerinin kazanılması… Önce Meclis’e gönderilecek. Orada kabul edilecek.
Vay arkadaş! Ne yemişler… Daha beşinci ay bitmeden yıllık bütçeyi bitirmişler. Dibine darı ekmişler. Resmen para basmayakarar vermişler.
Bu hamle gösteriyor ki artık son kurşun da bitmiş! Para basılmazsa memur maaşları, emekli ikramiyeleri ödenemeyecek durumda…
Yurtdışından artık kolay kolay borçlanamıyorlar. Yurtiçinden borçlansalar piyasaya gidecek parayı toplayacaklar. İyice durgunluğa yol açacaklar. Haliyle Merkez Bankası’na sulanıyorlar.
İstanbul seçimi öncesi piyasayı paraya boğuyorlar. Tabii tatlı tatlı yemenin acı acı deneyimi olacak. Bu acı dolar, faiz, enflasyon artışı olarak hepimize yansıyacak.
Arkadaşını söyle kim olduğunu söyleyeyim sana… “Dostum Maduro” söylemi geliyor aklıma… Bu kafayla giderlerse sonumuz Arjantin ile Venezuela arasında bir yerde olacak kanımca…
Kara gün parasını kullanmak “ben artık çok kötü durumdayım”demek ile eş anlamda… Belli ki damat başaramıyor, torunu mu soksak oyuna?
Ben buradan Ali Koç’u uyarmak istiyorum. Bu gidişle “Fener Ol” kampanyasındaki paralara da sulanacaklar. Kampanyanın adını değiştirip “Ampul Ol” koyacaklar.
Belli ki yeni “500 liralık” banknotlarımız yakında dolaşımda. Benim önerim paranın üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın resmi basılmasının uygun olacağı doğrultusunda. Yakışır cumhubaşkanıma…