Günümüzde neredeyse her takımın stadyumunda misafir taraftarlara oldukça güzel koltukların vaat edildiği, maçların oturarak izlendiği, sporun saha içiyle öne çıktığı İngiltere; geçmişte böyle bir ortama sahip değildi.
Bir zamanlar Avrupa’nın en “holigan” taraftarlarının bulunduğu, rakip takım destekçilerine “düşman” gözüyle bakılan, birçok yaralanmaların ve zaman zaman feci ölümlerin yaşandığı bir ülkeydi İngiltere.
1940’lara kadar dayanan bu kötü adet nasıl bozuldu? Bozulabildi mi?
Temeller
İngiltere’de holiganizmin temellerinin 1966’da ev sahibi olunan ve kazanılan Dünya Kupası’na dayandığı söylenir ancak 1946’da -Dünya Kupası’ndan 20 yıl önce- Bolton’da tam 33 taraftarın öldüğü bir olay da yaşanmıştı.
66 sonrası buna benzer taraftar kavgaları, eylemleri hız kazandı. 1968’de Fransa’nın Sorbonne Üniversitesi’nde başlayan ve tüm dünyaya sirayet eden “68 Kuşağı Olayları” İngiltere’ye de sıçradı.
Yaşam şartlarından memnun olmayan işçiler, gençler eylem alanlarını genişletmeye başladı. Stadyumları tepkilerini göstermek için kullanan aktivistler, futbolu siyasi bir araç olarak kullanıyordu.
O zamanlarda İngiltere basınında “haftanın taraftarı” diye bir uygulama vardı. Günümüzde hâla milyonlarca okuyucusu bulunan The Sun, Daily Mirror gibi gazeteler haftanın taraftar grubu olarak;
Gooners (Arsenal), Zulus (Birmingham City), Headhunters (Chelsea), Leeds Service Crew (Leeds United), The Urchins (Liverpool), Inter City Firm (West Ham United), F-Troop (Milwall), Red Army (Manchester United), County Road Cutters (Everton) gibi çıkardıkları olaylarla ün kazanmış grupları seçmekten çekinmiyordu.
Eğer bu oluşumların isimlerine dikkatli bakacak olursanız ne kadar agresif, şiddet içerikli olduklarını fark edeceksiniz. Bu taraftarlar birer destekçi gibi değil, birer çete gibiydi.
1973’te Manchester United küme düştü. Neredeyse her maç günü United taraftarları olaylar çıkartıp insanların yaralanmasına sebep oluyordu. Aynı sezon, bir alt ligde Bolton ve Blackpool arasında oynanan maçta bir Blackpool taraftarı bıçaklanarak öldürüldü.
Bu olaydan sonra stadyumlarda tel örgü kullanılması ve deplasman takımı için ayrı tribün oluşturulması kararı alındı. Ancak bunlar yeterli olmayacaktı.
Felaketler ve Ceza
1985 yılının mart ayında Milwall ve Luton Town arasında oynanan FA Cup maçında taraftarlar arasında yaşanan arbedeler sonunda yangın çıktı ve tam 56 kişi hayatını kaybetti. İngiliz tarihine “1985 Kenilworth Road Riot” olarak geçen maçtan sonra dönemin başbakanı “Demir Lady” lakaplı Margaret Thatcher, futbol terörünün önüne geçebilmek için önlemler alacaklarını açıkladı.
29 Mayıs 1985, yer Brüksel, Heysel Stadyumu. Liverpool ve Juventus Şampiyon Kulüpler Kupası finali için karşı karşıya getirecek maç öncesi Brüksel sokaklarında çıkan olaylarda 39 Juventus taraftarı can verdi.
Bu facia sonrası İngiliz takımları Avrupa kupalarından 5 seneliğine men edildi. Demir Lady, cezayı doğru bulduğunu şu sözlerle dile getiriyordu.
“Önce holiganizmi kendi içimizden temizlememiz gerekiyor, eğer bunda başarılı olursak gelecekte bir gün belki yeniden yurt dışına gidebiliriz”
15 Nisan 1989’da ise İngiliz futbol tarihinin en kara günü yaşandı. Tarihe “Hillsborough Faciası” olarak geçen olaylarda 97 Liverpool taraftarı ezilerek yaşamını yitirirken 300 taraftar hastaneye kaldırıldı, 766 taraftar ise yaralandı.
Lord Taylor ve Raporu
Hillsborough Faciası’nın ardından savcı Lord Peter Taylor tarafından olaydan bir ay sonra hazırlanan rapor, İngiltere’deki holiganizm sorunu için çok önemliydi. Halk arasında “Taylor Raporu” olarak bilinen raporda holiganizme yol açan unsurlar ve çözüm yolları anlatılıyordu.
Peter Taylor; holiganizme sosyal problemler, medya ve kulüp yöneticilerinin yanlış hareketlerinin sebep olduğunu belirtirken şu cümleyi kullandı: “İnsanlara nasıl muamele yaparsanız öyle karşılık görürsünüz. Şayet siz onlara hayvan muamelesi yapıp bir kafese tıkarsanız, hayvanca karşılık görürsünüz. Siz medeni davranırsanız medeni karşılık görürsünüz.”
Ek olarak stadyumlardaki güvenlik eksikliğine dikkat çeken Taylor, bu sorunun giderilmemesi durumunda holiganlığın devam edeceğinin altını çizdi.
Düzenlemeler ve Premier League
Taylor’un raporunun ardından İngiltere’deki stadyumlarda büyük yenilemeler yapıldı. Önce, taraftarların ayakta maç izlemesi tamamen yasaklandı. Koltuksuz stadyum bölümlerine koltuk eklendi. Ayrıca 1973’te alınan tel örgü kuralı, Liverpool taraftarının sıkışarak can vermesinin ardından kaldırıldı ve stadyumlardaki tel örgüler söküldü.
Kulüpler tarafından maç biletlerinin fiyatları yükseltildi. Hükümet tarafından holiganlık faaliyetleri yapanlara caydırıcı cezalar verilmeye başlandı. Polislere maçlardan önce “kara listeler” gitmeye başladı. Listelerde ismi olan taraftarlar maç saati evlerinden alınarak karakolda gözetim altında maç izliyordu.
Bu tip önlemlerin ardından yapılan en önemli yenilik hiç şüphesiz Premier League’in kurulması oldu. Premier League’in kurulmasıyla birlikte tribünlerdeki demografi değişmeye başladı. Artık daha fazla çocuk maçlara geliyor ve tribünlerin %30’unu kadınlar oluşturuyordu.
Günümüzde Premier League’de yer alan takımların stadyumlarında rakip taraftarlara geniş yer ayrılmış durumda, tribün doluluk oranları sezon genelinde %95’in üzerinde seyrediyor ve yıllar önceki görüntülerden eser yok gibi gözüküyor.
Milli Arenadaki Problemler
İngilizler ülke içindeki holiganizm sorununu çözmüş olabilir ancak konu milli takıma geldiğinde problemler devam ediyor.
“Futbolun Popülaritesi” kitabının yazarı Williams Nuytens, holiganizm sorununun bitmediğini söylüyor. “Sadece stadyum kenarlarına taşındı.” diyerek problemin hâlâ devam ettiğini belirtiyor.
1998 Dünya Kupası sırasında Fransa’da çıkan olaylarda yüzden fazla İngiliz taraftar tutuklandı. 2000 Avrupa Şampiyonası’nda ise İngilizlerin çıkardıkları olaylar sonrası takımın turnuvadan ihraç edilmesi dahi gündeme gelmişti.
2016 Avrupa Şampiyonası’nda yine Fransa’da, Marsilya caddelerinde Rus ve İngiliz taraftarlar arasında yüksek gerilimli kavgalar çıkmıştı. Olayların 2018’de Rusya’da tekrarlanmaması için yaklaşık 1200 İngiliz taraftarın Rusya’ya seyahat etmesi engellendi.
Son olarak Wembley’de İngiltere ve İtalya arasında oynanacak EURO 2020 finali öncesi bir grup İngiliz taraftarın stadyuma biletsiz girmeye çalışması ve stat çevresinde olaylar çıkarması sonucu 49 taraftar göz altına alındı. (BATU ÇALIŞKAN - FOUR FOUR TWO)