İZBAN işçileri geçinebilecekleri bir ücret için başlattıkları grevinde üçüncü gününe girdi. İZBAN yönetiminin 'Grev İzmir halkını mağdur ediyor' açıklamalarına yanıt veren Demiryol-İş Sendikası Baştemsilcisi Ahmet Güler, "Bizi en iyi İzmir halkının anlayacağını düşünüyoruz; Enflasyon almış başını gidiyor, geçim sıkıntısı ortada. Elektrik, doğalgaz, akaryakıt... Bizi, hepimizi, bu duruma getiren koşullara karşı sessiz kalmamamız gerekiyor" dedi...


BİZİ EN İYİ İZMİR HALKI ANLAR

Demiryol-İş Sendikası’yla, İZBAN A.Ş. arasında süren görüşmelerden sonuç çıkmaması üzerine, 342 işçinin tamamının katılımıyla toplu ulaşımın ana hattı olan 111 kilometrelik raylı sistem pazartesi sabahı itibariyle devre dışı kaldı. Bu süreçte İZBAN yönetimi ‘Demiryol- İş Sendikası’nı grev yaklaşımıyla İzmir halkını mağdur etmek ve ülke gerçeklerine sırtını dönmekle’ suçladı.

“Yalancısın İZBAN hem de büyük yalancısın” başlıklı bir yazıyla İZBAN yönetiminin açıklamasına yanıt veren Demiryol-İş Sendikası ise İZBAN’ın sunduğu maaş oranlarının tamamıyla gerçek dışı olduğunu söyledi.

Biz de merak ettik ve Demiryol İş Sendikası üyesi 342 işçi adına İZBAN İş Yeri Baştemsilcisi Ahmet Güler’e yaşanan tartışmayı sorduk.


‘BU RAKAMLAR KESİNLİKLE İŞÇİLERİN ALDIĞI MAAŞI YANSITMIYOR’

Önceki gün yaptığınız açıklamayla İZBAN’ın açıkladığı maaş oranlarının gerçek dışı olduğunu belirttiniz. Doğrusu nedir peki?

Şöyle izah edeyim, İZBAN’ın işçilerine ödediği ücret sadece maaş değil. Bunun içerisinde ikramiye, yakacak yardımı, iş riski ödeneği, gişe ve vezne çalışanlarının aldığı kasa tazminatı gibi kalemler var. Yani ek olarak yaptığınız işe bağlı olarak aldığınız bir takım maddi haklar.  Hemen hemen her yerde böyledir ancak diğer işyerlerinden farklı olarak İZBAN’da yıllık ikramiye de her ay alınan maaşa eklenerek ödeniyor. İşte İZBAN’da ücretlerin düşük olması sebebiyle ikramiyeler kök ücret üzerinden hesaplanıyor.

Kök ücret ile maaş arasındaki fark tam olarak nedir?

Size kök ücret olarak 2029 TL’yi, asgari ücret alan bir arkadaşımızın bordrosu üzerinden bir örnekle açıklayayım.  Fazla mesai, gece vardiyası, aya düşen ikramiyesi, yakacak yardımı, evli olduğu ve eşi çalışmadığı için eklenen aile yardımı, çocuk yardımı, iş riski ödeneği vb. tüm kalemler toplandığı zaman 2316 lira maaş almış bu arkadaşımız. Üstelik bunun içerisinde 228 TL asgari geçim indirimi de var. Kısacası maaş dışındaki tüm bu rakamları topladığımızda 900 TL civarında bir ödenekle karşılaşıyoruz. Yani aslında bu arkadaşımızın AGİ eklenmemiş ham maaşı 1400 TL civarı bir rakama tekabül ediyor. Asıl aldatmaca tam da burada işte.

İZBAN’ın açıkladığı rakamlar üzerinden konuşursak, işveren yapacağı ve bizim kabul etmediğimizi söylediği zamla birlikte makiniste 3435 lira ücret ödeyeceğini söylüyor. Bu maksimum makinist ücretini alabilecek 3 İZBAN çalışanı var sadece. Kaldı ki bir makinistin bu 3435 lira ücreti alabilmesi için işe 2010 yılında girmiş olması, 0-6 yaş aralığında 3 çocuk sahibi ve evli olması, eşinin çalışmıyor olması gerekiyor. Bu şartları sağlayan bir personel, az önce saydığımız ikramiye, AGİ, iş riski ödeneği gibi tüm ödemeleri topladığımızda ancak bu ücreti alabilir. Kısacası bu ücretlere giydirilmiş ücret dememiz daha doğru olur. Bu rakamlar kesinlikle işçilerin aldığı maaşı yansıtmıyor.


Peki, İZBAN A.Ş’nin açıklamasında bahsi geçen yüzde 65 ücret zammı talep ettiğiniz iddiası ne kadar doğru?

Bizim, tüm ödenekleri çıkardığımızda elimizde kalan çıplak ücrete istediğimiz zam yüzde 28’dir. Bu yüzde 28 oranı da keyfi bir talep değildir, bunun bir sebebi var. İZBAN işçisi olarak son ücret zammını 2017 Temmuz’da aldık. Şu an itibariyle 11 aylık enflasyon bile yüzde 20,8 oranına ulaştı. Üstelik biz Mayıs ayında bu yüzde 28 ücret artışını talep ederken henüz döviz bu kadar yükselmemişti, enflasyon bu rakamlara ulaşmamıştı. Ki zaten enflasyon farklarının da ötesinde, yüzde 65 gibi bir oranda zam istediğimiz iddiasına diğer taleplerimizi de alet ettiklerini görüyoruz.

‘HERKESE YÜZDE 65 ZAM TALEBİ NASIL OLABİLİR?’

Nedir diğer talepleriniz?

Türkiye’de demiryolları sektöründe faaliyet gösteren tüm işyerlerinde kilometre tazminatı uygulanmaktadır. Ücret zammının yanında, İZBAN’ın kurulduğu günden bu yana mahrum olduğumuz bir takım ücret uygulamalarından da faydalanmak istediğimizi söyledik. Bu uygulamaya göre makiniste trende kaldığı süre başına belirli bir tazminat ödenir. Taleplerimizden biri de budur. Bunun yanında, işyerimiz günün 24 saati yılın 365 günü çalışan bir işletme olduğu için vardiya tazminatı talebinde de bulunduk. Bu ücret taleplerini üst üste koyduğunuz zaman yüzde 65 yapıyor ancak. Ve bu da “herkese yüzde 65 zam” şeklinde okunamaz. Sonuçta sürüş tazminatını yalnızca tren kullanan kişiler alacak; örneğin bir gişeci, bir muhasebeci için bu bahsi geçen “Yüzde 65 ücret zammı” oluşmayacak. Aslında bizim ücret talebimize göre; herkes çalıştığı kadarıyla ve çalıştığı birime göre zam alacak. Herkese yüzde  65 zam talebi nasıl mümkün olabilir, bizim istediğimiz kesinlikle bu değil.


Diğer demiryolları işletmelerinde bu kilometre/sürüş tazminatı uygulaması geçerli mi? Yalnızca İZBAN mı bunu ihlal ediyor?

Toplu sözleşmelere göre Türkiye’de uluslararası demiryollarında çalışan bir makinistin saatlik sürüş tazminatı 6,44 TL’dir. Bizim talebimize bakacak olursanız, bu ücretin de tamamını istemedik. Bu konudaki asıl talebimiz, TCDD’de çalışan bir makiniste ödenen saatlik tazminat neyse aynısının İZBAN çalışanı makinistlere de ödenmesi oldu. Kendi makinistlerine bu tazminatı hak gören TCDD, şu an İZBAN’ın yüzde 50 ortağıdır. Bu rakamı yarı ortağı olduğu İZBAN işçisine ödeyemiyor mu? İşveren bize bu sürüş tazminatının yarısını ödeyeceğim diye teklif getirmiş olsa  belki de kabul edeceğiz? Ama işveren olarak bu konuyu tamamen görmezden gelir, bize hiç bir teklifte bulunmazsa; bu talebi sözde yüzde 65 ücret zammı istediğimiz bahanesinin arkasına saklarlarsa, bu herkes için çok büyük haksızlık olur.

‘SEFERLERE ÇIKANLAR 60- 65 YAŞLARINDA EMEKLİ İZBAN İŞÇİLERİ’

İZBAN A.Ş. halkı mağdur etmemek için grev kapsamı dışındaki işçilerle 24 dakikada bir seferler yapıldığını söylüyor. İşyerinin tamamı grevdeyken bu hizmetin sunulması mümkün mü? Bu seferleri kim yapıyor?

İZBAN şu an işçilerin mevcut direnişini kırmaya çalışıyor ve bu seferlerde de bunu sağlayabileceğini sanıyor. Ancak yapmış oldukları şey çok yanlış, çünkü seferlere çıkanlar 60-65 yaş aralığında, emekli İZBAN işçileri. Bu 6 kişi sabahın 4’ünde işe geliyor, gece 1-2 gibi paydos ediyor, iki saat ara veriyor ve tekrar iş başı yapıyorlar. Yaklaşık 13-14 saatlik vardiyalarla çalışıp 4-5 saat uyuyarak işe gelip tekrar çalışıyorlar. Bu durum iş güvenliği açısından son derece tehlikelidir. Normal şartlarda günde 8 saat mesai yapan arkadaşlarımızın yaş ortalaması 30-35 civarındadır. Ve bu hatlar arasında 142 makinist 6 ila 12 dakika arasında değişen sefer aralıklarıyla günde 269 sefer yaparak çalışmaktadır. Şu an emekli makinistlere bu iş yükünün en az iki katını bu çalışma şartlarında dayatmak inanılmaz derecede tehlikeli ve devamlılığı da olmayan bir iş. Bize ulaşan sayılara göre bu 2 günde 10-15 bin yolcu taşınmış. Biz normalde günde 250 bin yolcu taşıyoruz. Yani aslında bu rakamlarla bile halkı mağdur etmeme aldatmacası ortaya çıkıyor. Diyelim ki İZBAN bu şekilde yolcu taşımaya devam etti, bu sistemle çalışarak kaç gün daha kaza bela yaşanmadan bu işi devam ettirebilirler? Sözde İzmir halkını mağdur etmemek adına canlarını tehlikeye atıyorlar!


‘MAĞDURİYET YAŞAYANLARIN SES ÇIKARABİLECEĞİ EN DOĞRU YER İZBAN İŞÇİLERİNİN YANIDIR’

Biliyorsunuz İZBAN yönetimi de sizi mağduriyet yaratmakla suçluyor. İZBAN işçileri olarak sizin buna cevabınız nedir? Siz bu mağduriyetin neresindesiniz?

Her şeyden önce bu açıklamada bahsi geçen mağduriyeti işveren yaratmaktadır. Biz yaklaşık 5 aydır anlaşmaya varmak için işverenle görüşmelerde bulunduk. Her türlü yolu denememize rağmen hiç bir şekilde çağrımıza karşılık bulamadık. Bunu çok iyi bildikleri için de yaptıkları yalan yanlış açıklamalarla halkı İZBAN işçisine düşman etmeye çalışıyorlar.

Halkın görmesini istemedikleri bir diğer nokta da, şu an asgari ücret zammının, toplu sözleşmelerin konuşulduğu böyle bir ortamda tüm Türkiye’deki işçilerin gözünün IZBAN işçilerinin üzerinde olduğu gerçeği. Burada edineceğimiz en ufak bir kazanım, başta belediye işçileri olmak üzere benzer şartlarda çalışan diğer işçilere de yansıyacak.

Bizi en iyi İzmir halkının anlayacağını düşünüyoruz; Enflasyon almış başını gidiyor, geçim sıkıntısı ortada. Elektrik, doğalgaz, akaryakıt… Bizi, hepimizi, bu duruma getiren koşullara karşı sessiz kalmamamız gerekiyor. Bugün mağduriyet yaşayanların ses çıkarabileceği en doğru yer İZBAN işçilerinin yanıdır, gelsinler bizle birlikte yürüsünler. Bu tüm Türkiye halkı için geçerli. Ülkenin herhangi bir yerinde elde edilecek en ufak kazanımın herkesin hayatını olumlu etkileyeceği unutulmasın. (NURAY PEHLİVAN-DUVAR)
Daha yeni Daha eski