15 Temmuz darbe girişiminin bugün ikinci yıldönümü. O geceye dair hâlâ pek çok karanlık noktanın aydınlatılmasıyla ilgili pekçok yanıtlanamayan sorular var...
15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden iki yıl geçti. Darbe girişimi ile ilgili karara bağlanmış ve karara bağlanmayı bekleyen yüzlerce dava var. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) kurulan komisyon ise 15 Temmuz gecesi ve darbe girişimini hazırlayan nedenlerle ilgili uzun bir çalışmanın sonunda 639 sayfalık bir rapor hazırladı.
Devleti yöneten siyasiler, askerler, bürokratlar, gazeteciler, darbe teşebbüsüne karşı sokağa çıkan vatandaşlar kendi tanıklıklarını defalarca kamuoyuyla paylaştı. 15 Temmuz eğitimde müfredata girdi, olayla ilgili onlarca kitap yazıldı, belgeseller çekildi.
Ancak o geceyle ilgili halen karanlıkta olan çok kritik noktalar, yanıtı bilinmeyen sorular var.
DW Türkçe darbe girişiminin sır perdesi olarak kalan soruları sordu:
İstihbarat alındı ama Erdoğan’a neden söylenmedi?
Bir darbe hazırlığı yapıldığıyla ilgili bilgi 2016'da 15 Temmuz günü Milli İstihbarat Teşkilatı’na (MİT) saat 14.45’te ulaştı. TBMM komisyonunun tespitine göre Kara Havacılık Okul Komutanlığında görevli bir pilot MİT yerleşkesine gelerek gece saat 03.00’te üç helikopterin MİT Müsteşarının evine saldıracağını ve Müsteşarın kaçırılacağını ihbar etti. Bunun üzerine MİT Müsteşar Yardımcısı Genelkurmay Başkanlığına giderek, Genelkurmay 2. Başkanını durumdan haberdar etti.
Saat 18.00’de karargahta MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın da katıldığı bir toplantı yapıldı, alınması gereken tedbirler kararlaştırıldı. Tedbirler özetle, hava sahasının kapatılması ve hiçbir askeri aracın kışlalardan çıkmaması yönündeydi.
Darbe girişimi sırasında Boğaziçi Köprüsü kapatılmıştı.
Yanıtsız kalan soru ise bütün bu zaman zarfında o sırada ailesiyle birlikte Marmaris’te tatilde olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın neden bilgilendirilmediği.
Komisyon raporuna göre MİT Müşteşarı Fidan, saat ancak 22.03’te Erdoğan’la temas kurmaya çalışmış. MİT’in o gece olanlarla ilgili komisyona gönderdiği yazıda Fidan’ın Erdoğan’la değil Koruma Müdürüyle görüştüğü, darbe girişiminden söz etmediği, sadece “olası tehditlere karşı hazırlıklı olup olmadıklarını” sorduğu bilgisi yer alıyor. Ancak MİT’in yazısında Fidan’ın saat kaçta aradığı bilgisi yer almıyor. Ancak diğer ifadeler istihbaratın alınmasıyla Erdoğan’ın korumasının aranması arasında 7 saatlik bir zaman olduğunu ortaya koyuyor. Bu sırada sokaklarda hareketlilik belirmiş, darbeye kalkışan askerler yolları kapatmaya başlamıştı. Erdoğan ise daha sonra darbe girişimini tesadüfen eniştesinden öğrendiğini söylemiş, askeri hareketlilik iddiaları üzerine saatlerce MİT Müsteşarını aradığını ancak ulaşamadığını ifade etmişti.
Başbakan'a neden “her şey normal” dedi?
Meclis raporu bu zaman zarfında MİT’in Başbakan Binali Yıldırım’ı da bilgilendirmediğini ortaya koydu. Yıldırım daha sonra verdiği bir röportajda saat 22.30 ile 23.00 sıralarında Fidan’a telefonla ulaştığını, darbeyle ilgili sorduğu sorulara “Bir şey yok normal. Biz çalışıyoruz” yanıtını verdiğini anlatmıştı.
Genelkurmay’dan neden ayrıldı?
Ortadaki ciddi duruma rağmen MİT Müsteşarı Fidan, Genelkurmay’daki toplantının ardından olağan programına devam etti. MİT’in gönderdiği yazıda, Fidan’ın Suriyeli muhaliflerin eski lideri Muaz Hatip’le olan randevusu nedeniyle saat 20.20’de Genelkurmay’dan ayrıldığı belirtiliyor. O randevuda bulunan bir başka isim Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in ifadelerine göre Fidan bir telefon üzerine saat 22.00 sıralarında yanlarından ayrıldı. Görmez, Fidan’ın kendilerine darbe girişiminden bahsetmediğini söylemişti.
Fidan ve Akar neden komiyonun karşısına çıkmadı?
15 Temmuz darbe girişiminin bastırılmasının ardından hükümetin emriyle TBMM’de komisyon kuruldu. Dört aydan fazla çalışan komisyon hem o gecenin aydınlatılması hem de darbe girişimiyle suçlanan Gülen yapılanmasının nasıl geliştiğini ortaya koymak için pek çok ismi dinledi. Ancak ifadesi alınanlardan çok alınmayanlar konuşuldu. Ne Cumhurbaşkanı Erdoğan ne de Başbakan Yıldırım komisyona çağrıldı. Gecenin kilit isimleri Hakan Fidan ve Hulusi Akar da komisyonun karşısına çıkmadı. Akar kendisine gönderilen 10 soruya yazılı yanıt verdi. Fidan’a ise soru gönderilmedi. MİT komisyona o gece yaşananlara dair kendi raporunu göndermekle yetindi.
Akar neden Cumhurbaşkanı'nı aramadı?
Fidan, Genelkurmay’dan ayrıldıktan sonra Akar’ın darbeye kalkışan askerler tarafından derdest edildiği saate kadar odasında olduğu komisyon raporunda yer alıyor. Bu sırada karargahta hareketlilik yaşanıyor ve Akar da bundan haberdar oluyor. Akar’ın bu sıralarda devletin zirvesinden herhangi bir isme ulaşmaya çalışıp çalışmadığına raporda yer verilmiyor. Ancak ne Cumuhurbaşkanı ne de Başbakan şimdiye kadar böyle bir şeyden bahsetti. Akar komisyona verdiği yazılı ifadede istiharatın “darbe girişimi” olmadığını, MİT Müsteşarına yönelik olarak değerlendirildiğini söylemişti. Ayrıca Akar komisyona verdiği yanıtlarda Hakan Fidan’la yaptılan toplantıda konuşulanlara dair bir anlatımda bulunmadı.
Siyasi ayağın üzerine neden gidilmedi?
Darbe girişiminden yıllar içerisinde Türk Silahlı Kuvvetleri’ne sızmayı başaran Fethullah Gülen’e bağlı yapılanma sorumlu tutuldu. Gülen yapılanmasına yönelik orduda, bürokraside, yargıda, emniyette, akademide ve sivil toplumda başlatılan operasyonlarda 100 binden fazla kişi görevlerinden ihraç edildi, binlerce kişi tutuklandı.
Darbe girişimiyle ilgili açılan dava ve soruşturmalarda şifreli haberleşme sistemi "Bylock" üzerinden yapılan yazışmalar ana delillerden birini oluşturdu. Ancak Bylock kullanan siyasi olup olmadığı konusunda kararlı bir tutum sergilenmedi. Muhalefet, 2013’e kadar Gülen yapılanmasıyla yakın ilişkiler içinde olan hükümeti darbe girişiminin siyasi ayağının üzerini örtmekle suçladı. Darbe komisyonunun MİT’ten Bylock kullanan siyasilerin ve belediye başkanlarının listesini istediğine dair 15 Temmuz raporunda her hangi bir bilgi yer almıyor.