RTÜK kararıyla lisansı iptal edilen Açık Radyo'un kurucusu ve yayın yönetmeni Ömer Madra "Dinleyicilerimizi, destekçilerimizi ve ka...
RTÜK kararıyla lisansı iptal edilen Açık Radyo'un kurucusu ve yayın yönetmeni Ömer Madra "Dinleyicilerimizi, destekçilerimizi ve kamuoyunu Açık Radyo için, özgür yayıncılık ve özgür habercilik için bir kez daha ama bu sefer çok daha net ve gür bir biçimde ses çıkarmaya davet ediyoruz" dedi.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) bugün karasal yayınını kestiği Açık Radyo akşam üstü kalabalık bir toplulukla bir araya geldi, basın açıklaması yaptı.
Radyonun Tophane’deki binası önündeki basın açıklamasına dinleyiciler, programcılar, sivil toplum temsilcileri, milletvekilleri kısaca destek vermek isteyen herkes katıldı.
Burada Açık Radyo kurucusu ve yayın yönetmeni Ömer Madra topluluğa hitap etti.
Açık Radyo’nun 29 yıl 11 aydır FM bandında, ayrıca 22 yıl 11 aydır da internet üzerinden Türkiye’ye ve dünyaya yayın yaptığını söyledi. “Bu niteliğiyle, eşine dünyada da ender rastlanan köklü bir kurumdur” dedi.
Açık Radyo’nun 29 yılda 69 ödül aldığını, bugüne dek tamamı gönüllü 1.416 programcının 1.219 farklı program ürettiğini ve bu programlardan türetilen 29 kitap yayınladığını söyledi.
Ayrıca 29 yıl boyunca Türkiye’den ve dünyadan yaklaşık 26 bin aktivist, yazar, düşünürü konuk ettiklerinden bahsetti.
“Açık Radyo kamusal faydanın sesidir"
Ardından da şöyle konuştu:
"Açık Radyo dendiğinde akla, bir başka mecrada hakettiğini bulamamış bir hüzünlü şarkı; radyo tiyatrosundan aklınıza kazınan müthiş bir tirad; edebiyatın görünür kıldığı bir büyük hikâye; insanlığın renk ve titreşimlerini sesle çepeçevre kuşatan bir mecra gelir. Açık Radyo dendiğinde akla, milyonlarca insanın Londra’da başlatıp Ankara’da devam ettirdiği bir barış çığlığı; Yırca’da, Cerattepe’de, Akbelen’de ağaçlarına var güçleriyle sarılarak sahip çıkan köylü kadınlar ya da lise önlerinden meydanlara taşarak, fosil yakıt şirketlerinin boyunduruğunda canlılar âlemini yokoluşa sürükleyen resmî iklim politikalarını protesto eden gençler gelir. Açık Radyo dendiğinde akla, ekoloji mücadelesinin, sosyal dayanışmanın, hak mücadelelerinin seslerine daima kürsü ve megafon olan sakin ama kararlı bir radyo istasyonu gelir. Açık Radyo’nun sesi kamusal faydanın sesidir. Açık Radyo kurulduğu günden bu yana herhangi bir kişi ya da grubun çıkarını gözetmeksizin 'kamu yararına' yayın yapmıştır. Gücünü ve dirayetini buradan alır. Açık Radyo Türkiye ve dünya kamuoyunda, gerek siyasette gerekse kültür, sanat ve edebiyat alanlarında ne tartışılıyorsa bunu itidal ve sağduyu ile ve fakat eksiksiz konuşmayı kendine görev bilir. RTÜK kararıyla Açık Radyo’nun 'karasal yayın lisansının' iptal edilmesi hangi teknik ya da bürokratik gerekçeye dayandırılıyor olursa olsun, kesinlikle kamunun sesini kısma girişimidir. Tarihe öyle geçecek ve daima öyle hatırlanacaktır"
Hukuki süreç devam ediyor
Madra daha sonra “Şimdi ne olacak?” sorusunu cevapladı.
Karasal yayın lisansının iptalinin, radyonun kapanması anlamına gelmediğini söyledi.
Radyonun yayıncı olarak başvurma hakkı olan farklı lisans biçimleri mevcut olduğunu ve bunlardan biri ile yayının sürdürülmesinin planlandığını aktardı.
Ayrıca cezaya karşı hukuki sürecin devam ettiğinden bahsetti. Ardından şunları ekledi:
"Toplumumuz giderek sayıları artan şiddet sarmallarıyla dört bir yandan kuşatılmışken birbirimizi dinlemek, ortak bir gelecek hayal edip onu hep birlikte kurmaktan başka çaremiz yok. Dinleyicilerimizi, destekçilerimizi ve kamuoyunu Açık Radyo için, özgür yayıncılık ve özgür habercilik için bir kez daha ama bu sefer çok daha net ve gür bir biçimde ses çıkarmaya davet ediyoruz. Bulunduğunuz her yerde radyonuzun sesi olun ve her yerde yüksek sesle söyleyin lûtfen: Açık Radyo açık kalmalı" (HİKMET ADAL - BİANET)
Hiç yorum yok