Öğrenciler adalet istiyor, 'ekmek ve gülleri de' (VİDEO)

Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ile başlayan “akademik boykot” çağrısı ile birçok üniversitede eylem düzenleyen öğrenciler, kampüslerden meydanlara taşarak baskılara karşı ses yükseltiyor.


Türkiye’de öğrenci hareketi, her dönemde farklı taleplerle ortaya çıksa da baskılara karşı direniş geleneğini sürdürerek, toplumsal değişimin en önemli aktörlerinden oldu. Hareket, 2000’lerden itibaren eğitim politikaları, akademik özerklik ve toplumsal adalet talepleriyle ise giderek büyüyen bir direniş geleneğine dönüştü. Harç protestolarından Gezi Direnişi’ne, Boğaziçi eylemlerinden 6 Şubat depremleri sonrası protestolara kadar öğrenciler, hakları için sokakları ve üniversiteleri terk etmedi.

Türkiye’deki öğrenci hareketi, 2000’li yıllardan itibaren ise yeni bir döneme girdi. 2004-2006 yıllarında öğrenciler, üniversite harçlarına yapılan zamları ve özelleştirme politikalarını protesto etmek için eylemler düzenledi.

2011’de dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ziyareti sırasında öğrencilerin protestolarına polis, sert müdahalede bulundu. Eylemler, akademik özgürlük taleplerinin öne çıktığı geniş çaplı bir harekete dönüştü. 2013’te Gezi Parkı’nda başlayan protestolarda da öğrenciler, direnişin öncülerinden oldu.

Barış Akademisyenleri'nin 2016 yılında "Bu Suça Ortak Olmayacağız" bildirisini imzaladıkları için ihraç edilmelerinin ardından öğrenciler, hocalarına sahip çıktı. Birçok üniversitede öğrenci toplulukları, "Hocama Dokunma" gibi sloganlarla açıklama yaparak ihraçları protesto etti. Derslerin boşaltılmasına karşı "Boş Üniversiteye Karşı Boş Dersler" gibi kampanyalar düzenlendi.

2018’de Boğaziçi Üniversitesi’nde kayyım rektör atanmasına karşı başlayan eylemler, akademik özerklik ve demokratik üniversite talebiyle ülke genelinde yankı uyandırdı.

6 Şubat 2023 Maraş depremleri sonrası öğrenciler, üniversitelerde barınma krizine ve hükümetin afet yönetimine karşı tepki göstererek çeşitli eylemler düzenledi. Depremzedeler için yurtların boşaltılması ve barınma sorununun çözülmemesi, öğrencileri harekete geçirdi.

İmamoğlu’nun tutuklanması

2025 yılına gelindiğinde ise İstanbul Üniversitesi rektörlüğünün İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Ekrem İmamoğlu’nun diplomasını 18 Mart’ta iptal etmesi ve ardından İmamoğlu’nun gözaltına altına alınarak, 23 Mart’ta tutuklanmasıyla öğrenci protestolara başka bir boyut kazandı.

ODTÜ öğrencileri, İmamoğlu’nun tutuklanması üzerine tüm üniversitelilere 24 Mart için “akademik boykot” çağrısı yaptı ve bu çağrı vakıf üniversitelerine dek sıçradı.

İstanbul Üniversitesi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, Galatasaray Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), Marmara Üniversitesi, Yeditepe Üniversitesi ve Kadir Has Üniversitesi; Ankara’da Hacettepe Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi’nin bazı fakülteleri ile kampüsleri; İzmir’de Ege Üniversitesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi’nde; Eskişehir'de ise Anadolu Üniversitesi'nde boykot eylemleri düzenlendi.

Okullara sığmayan öğrenciler, bulundukları kentlerin meydanlarına da akın etti.

Öğrencilerin başlıca talepleri: Tüm gözaltı ve tutuklamaların serbest bırakılması, akademi üzerindeki baskının ve polis şiddetinin son bulması. 

Öğrenci protestolarının seyri ne aşamada? Birlikte bakalım.


ODTÜ

Boykot çağrısını başlatan üniversitenin öğrencileri, 24 Mart’tan beri tartışmak istedikleri konuları belirleyerek, kendi yönettikleri bir oturumda kampüsün önemli açık alanlarında açık dersler düzenliyor.

Polis müdahalesinin hayli sert olduğu okulda öğrenciler, dün (25 Mart) ise polisle gerçekleştirdikleri müzakereler sonucunda dört kazanım elde etti: 

TOMA kapılardan kaldırılacak,

Çevik kuvvet kapılardan ayrılacak, girişler normale dönecek,

A4'ten Yüzüncü Yıl'a gerçekleşecek eylem müdahalesiz gerçekleşecek, 

A1'de basın açıklamasına izin verilecek.

Öğrenciler kazanımlarını duyurduğu açıklamada şu ifadelere de yer verdi: “Haklı mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz. Yarın daha güçlü biçimde boykotumuzu örmek, Genel Grev Genel Direniş çağrımızı tüm Türkiye'ye duyurmak için tüm sıra arkadaşlarımızı bölümlerimizde fakültelerimizde buluşmaya çağırıyoruz.”


İTÜ

İTÜ Maçka kampüsünde güvenlik, ilk gün boykota katılan öğrencilerin giriş-çıkışlarını engellemek için binanın kapısını kilitlese de öğrenciler eylemlere katılmak için farklı yöntemler geliştirdi. 

İTÜ'nün birçok kampüsünde ve fakültesinde öğrenciler oturma eylemi gerçekleştirdi. Öğrenciler ayrıca vizelerin iptali için de talepte bulundu. Birçok dersin vizesi ertelendi ya da ek bir üçüncü vize hakkı tanındı.

Öte yandan, iki İTÜ’lü, dün gece “2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Kanunu’na muhalefet”ten tutuklandı.


İstanbul Üniversitesi

İstanbul Üniversitesi öğrencileri, “akademisyenlerin de bu hukuksuzluğa ses çıkarması” adına dün (25 Mart) Anayasa Hukuku dersini boykot ederek önce kalemlerle masaya vurdu, sonra sınıfı terk ettiler.

Bugün ise Eğitim Sen’in öğrencilerle dayanışmak için aldığı bir günlük iş bırakma karar sonrası İstanbul Üniversitesi İşyeri Temsilcisi Levent Dölek ev baskınıyla gözaltına alındı. Levent Dölek, dünkü konuşmasında şöyle demişti:

“Bir ay önce bu meydanda öğrencilerle yemekhane zamlarına karşı birlikteydik. Gençliğin kavgası düzen partilerinin kavgası değil, onların pazarlık masalarında koz hiç değil. Emekçi halkım kime oy vermiş olursan ol, bil ki bu gençler sizin evlatlarınız. Bu kavga iş, aş, hürriyet kavgası!”


Boğaziçi Üniversitesi

Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri tarafından 25 Şubat’ta kulüp etkinliklerinin yasaklanması ve yönetim kurullarının görevden alınmasına karşı planlanan Kulüpler Şenliği, 24 Mart’ta Güney Kampüs’te gerçekleştirdi.

Şenlik, üniversitenin pek çok bölümünün katılım sağladığı ders boykotlarını destekleyerek “Ders yok şenlik var” sloganıyla gerçekleştirildi. Şenlik sonrasında üniversite öğrencileri, Güney Kampüs içerisinde yürüyüşe başladı. Yürüyüşün ardından forum düzenlendi. Boğaziçi Üniversitesi Akademisyenleri, yaptıkları yazılı açıklamayla boykot çağrısında bulunan öğrencileri desteklediklerini duyurdu.

Rektörlük, bugün ise ÖTK’yi görüşmeye çağırdı. Öğrenci İşleri Dekanı, öğrencilere “Bakın iki gündür boykottasınız, geldi mi bir soruşturma?” dedi. Öğrenciler, haftaya, okul yönetimine kesin taleplerini iletecek.


Hacettepe Üniversitesi

"Bu daha başlangıç, mücadeleye devam" çağrısı ile boykota etkin bir şekilde katılan okulun özellikle Tıp ve Eczacılık Fakültesi öğrencileri, öne çıktı. Öğrencilerin dünkü yürüyüşü sırasında hastanede bulunan hastalar, öğrencilere alkışlarıyla destek verdi.

Öğrenci Temsil Konseyi (ÖTK) Başkanı öğrencilere “Terör örgütleri propagandasındasınız,” dedi; fakat öğrenciler, yuhalayarak duruma tepki gösterdi.

Bugün ise boykota katılan öğrencilerine özel güvenlik birimi (ÖGB) müdahale etti.


Ege Üniversitesi

Geniş bir katılımla süren okul boykotuna dün (25 Mart) Eğitim Sen’li akademisyenler 1 No’lu Yemekhane önünde öğrencilerle bir araya gelerek destek verdi.

Eğitim Sen İzmir Üniversiteler Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı ve Ege Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Lülüfer Körükmez, öğrencilerle dayanışma açıklamalarında şöyle dedi:

“Eğitim Sen üyesi bilim emekçileri olarak, öğrencilerimizin kendi öğrenim hayatlarına dair aldıkları kararlara saygı duyuyor ve onları destekliyoruz. Bu süreçte, hiçbir öğrencimizin hak kaybı yaşamaması için hareket edeceğimizi; insan haklarına, bir arada yaşama savunusuna ve tüm demokratik ile anayasal hakların kullanımına sahip çıktığımızı bildiriyoruz. Üniversitemizdeki tüm öğretim elemanlarını, öğrencilerimizin demokratik haklarını kullanma iradeleri sonucunda herhangi bir zarar görmeyecekleri şekilde tavır almaya davet ediyoruz.” (TUĞÇE YILMAZ - BİANET)

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.