Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı eski Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman İnci ve ekibi tarafından geçtiğimiz dönem yapılan bir araştırma, halk sağlığı açısından korkunç bir gerçeği gün yüzüne çıkardı. Yıllardır üzerinde tartışma yaşanan Ergene Nehri’ndeki kirliliğin insan sağlığına olumsuz etkileri 3 farklı bilimsel çalışmayla ortaya konulmuş oldu. Araştırma sonunda en tehlikeli kanserojenlerden biri kabul edilen ‘kadmiyum’ Ergene Nehri çevresinde yaşayan tümörlü hastalarda normalin 3 katı oranında fazla tespit edildi.
Prof. Dr. İnci ve ekibi tarafından hayata geçirilen 3 farklı bilimsel araştırmada; Ergene Nehri çevresi ile Trakya’nın farklı bölgelerinde yaşayan 196 tümörlü hastanın kan, tümör ve normal dokularındaki bazı ağır metal düzeyleri araştırıldı. Kanser hastaları üzerinde yapılan testler sonucunda bu kişilerin kan değerlerinde normal kanser hastalarından 3 kat fazla kanserojen kadmiyum maddesi tespit edildi.
Kurşun, bakır, çinko
Araştırma sonuçlarına göre kurşun, bakır ve çinkonun tümörsüz dokularda bile yüksek çıkması, Ergene çevresinde yaşayanların uzun süreli ağır metale maruz kaldıklarını ortaya koydu.
“Ergene Nehri çevresinde yaşayan ürogenital tümörlü olguların tırnaklarında ağır metal birikimi”, “Trakya’da yaşayan böbrek tümörü olgularının dokusunda ve serumunda ağır metal birikimi” ve “Ergene Nehri çevresinde ve Trakya’da yaşayan ürotelyal tümörlü olguların tümörlü ve normal epitel’nde kanda ağır metallerin incelenmesi ve nehir kirliliği ile ilişkisinin araştırılması” başlıklı çalışmaların rapor kısmında yer alan tespitler şöyle sıralandı...
-Ergene Nehri çevresinde yaşayan 22 böbrek, 20 idrar torbası ve 7 prostat kanserli toplam 49 olgunun tırnaklarında ve kanlarında kadmiyum, kurşun, bakır ve çinko değerleri yüksek bulunmuştur. Kadmiyum, tümörlü hastaların tamamında, kurşun, çinko ise böbrek ve idrar torbası tümörlerinde yüksek çıkmıştır.
-Ergene çevresi ve Trakya’nın farklı yerleşimlerinde böbrek tümörlü kişilerin hem tümörlü hem de sağlam dokularındaki araştırmada kadmiyum oranı ortalama 3.90 olarak saptanmıştır. 24’ü nehir çevresinde, 23’ü diğer yerleşimlerde yaşayan toplam 47 kişinin böbrek dokularında kurşun ve kadmiyum yüksek bulunmuştur. Tümörsüz dokularda bile çinko ve demir yüksekliği uzun süreli ağır metal maruziyetini ortaya koymuştur.
Ciddi olarak etkiliyor
-Ürotelyal tümörlü 100 kişide yapılan araştırmada Kandaki kadmiyum oranı 3.91 olarak tespit edilmiştir. Bu kişilerin sağlam olan dokularında bile kurşun ve kadmiyum referans değerlere göre yüksek çıkmıştır. İdrar torbası tümörlü kişilerin tümünde ise tümörlü dokuda normal dokuya göre kadmiyum, kurşun, demir ve bakır yüksek bulunmuştur.
-Ergene Nehri dördüncü sınıf sudur (Çok kirlenmiş su). Bölgede üretilen yapraklı, yumrulu sebzelerde ve tahıllarda standart değer üstü ağır metal birikimi saptanmıştır. Nehrin tarımsal sulamada kullanılması ile ağır metaller su, toprak, bitki ve ürün-besin yoluyla insana ulaşmıştır.
-Tümörlü ve normal dokularda ağır metal birikimi besin zinciri kaynaklıdır.
-Serumda kadmiyum referans değeri 0-1 µg/dl iken Ergene çevresinde ortalama 3.90, diğer yerleşimlerde 3.78 bulunmuştur.
-Ağır metal değerleri tümörlere göre incelendiğinde, Kadmiyum tüm tümörlerde, çinko ve kurşun ise yalnız böbrek ve ürotelyal tümörlerde anlamlı derecede yüksek saptanmıştır.
-Ağır metallerle ağır derecede kirlenen Ergene Nehri yakınında yaşayan böbrek, mesane ve prostat kanserli olguların ağır metallere uzun süre maruz kaldıklarını göstermektedir.
-Bölge yaşayanlar genellikle kendi tarımsal üretimini tüketmektedir. Bitkilerde, sebze ve tahıllarda standart değerlerin üstünde bulunan ağır metallerin insan sağlığını ciddi olarak etkilediği açıktır.
- Saptanan yüksekliğin nedeni besin zinciri yoluyla olduğu anlaşılmaktadır. Referans değerlere göre Ergene çevresinde tümörlü ve normal böbrek dokularında kurşun oranı anlamlı yüksek, kadmiyum ise yüksek bulunmuştur. Diğer yerleşimlerde ise kurşun her ikisinde anlamlı yüksek, kadmiyum yalnızca tümörde yüksek bulunmuştur.
-Bölgede yaşayan ürogenital tümörlü olgularda ağır metal birikimi saptanmıştır. (Tırnak)
-Böbrek tümörlü ve mesane tümörlü olgularımızın tümünün serumunda kadmiyumun normal değerlerin 4 katı olması ürkütücüdür ve kadmiyum alımının devam ettiğini göstermektedir.
‘Kanalizasyon oldu’
Analiz sonuçlarında en dikkat çeken oran ise arsenik oldu. Normalde 0.1-0.2 olması gereken arsenik oranı, Uzunköprü lokasyonundan alınan su örneğinde 20.8 miligram olarak tespit edildi. Prof. Halim Orta, analiz sonuçlarını değerlendirirken, “Ergene, bugün için nehir değil, kollektör vasfı gören bir kanalizyona dönüşmüştür. 1980’lerde saniyede 2 metreküp olan nehir debisi, bugün için 8 metreküp saniyeye çıkmıştır. Bu artışın tamamı zehirli atık sulardan kaynaklanmaktadır. Ergene’nin ne amaçla olursa olsun kullanılması halk sağlığı açısından ciddi tehlike oluşturmaktadır. Trakya halkı büyük tehdit altındadır” diye konuştu.
Zehir saçtığı tescillenen Ergene Nehri’nin çevresinde dolaşan hayvanlar da tehlike altında.
Ürküten analiz
Kadmiyum 8.44 ppm (Olması gereken değer 0.01-0.05), demir: 706 ppm (Olması gereken değer 5.0), manganez: 1253 ppm (Olması gereken değer 0.2), bakır: 1,2 ppm (Olması gereken değer 0.2), kobalt 7,52 (Olması gereken değer 0.05), Molibden 9,3 ppm (Olması gereken değer 0.01), nikel: 19,0 ppm, bizmut: 14,9 ppm
‘Acil eylem planı şart’
Çalışmanın başında bulunan Prof. Dr. Osman İnci, Ergene’deki mevcut durumun çok ciddi halk sağlığı sorununa neden olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Ergene Nehri; ağır metaller de içeren endüstriyel atık ve evsel atık suların arıtılmadan verilmesiyle IV. derecede kirli su olmuştur. Nehir ve havzadaki yeraltı suyu tarımsal sulamada kullanılmaktadır. Çalışmamızda bölgede yaşayan böbrek tümörlü olguların; kan, tümör ve normal dokularında bazı ağır metal düzeylerini araştırdık. Normal ve tümörlü dokuda eser element konsantrasyon değerlerini karşılaştırarak nehir kirliliği ile ilişkisini inceledik. Kan ve doku testleri böbrek tümörü ve normal böbrek dokuları ameliyatı yapılan olgulardan alındı. Çok ciddi halk sağlığı sorunu ile karşı karşıyayız. Sağlıklı yaşam herkes için vazgeçilmez insan hakkıdır. Bizler bilim kamuoyu olarak bilimsel sonuçların arkasındayız. Bilimsel verileri kimse inkar edemez. Çözüm odaklı çok acil eylem planına geçilmelidir.”
Ergene, tatlı su özelliğini kaybetti
Namık Kemal Üniversitesi Biyosistem Mühendisliği Arazi ve Su Kaynakları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halim Orta tarafından geçen eylül ayında yapılan su tahlilleri ise Ergene’deki kirliliğin boyutunu gözler önüne serdi. Nehrin Uzunköprü lokasyonundan alınan su örneğinde yüksek miktarda kadmiyum, arsenik, kobalt, magnez kimyasallarına rastlandı. Analizlerde sudaki tuzluluk oranı ise 3 bin 610 micromhos olarak ölçüldü. Prof. Orta, sulama amaçlı nehir sularında bu oranın maksimum 1000 micromhos olması gerektiğini çıkan sonuçlarla Ergene’nin tatlı su özelliğini kaybettiğini söyledi.
Namık Kemal Üniversitesi Biyosistem Mühendisliği Arazi ve Su Kaynakları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halim Orta tarafından geçen eylül ayında yapılan su tahlilleri ise Ergene’deki kirliliğin boyutunu gözler önüne serdi. Nehrin Uzunköprü lokasyonundan alınan su örneğinde yüksek miktarda kadmiyum, arsenik, kobalt, magnez kimyasallarına rastlandı. Analizlerde sudaki tuzluluk oranı ise 3 bin 610 micromhos olarak ölçüldü. Prof. Orta, sulama amaçlı nehir sularında bu oranın maksimum 1000 micromhos olması gerektiğini çıkan sonuçlarla Ergene’nin tatlı su özelliğini kaybettiğini söyledi.