1.Emperyalis paylaşım savaşının hemen öncesiydi, Prusya'da demir çelik sanayi çok kısa bir süre içinde üç katı hacmine ulaşmıştı, ...
1.Emperyalis paylaşım savaşının hemen öncesiydi, Prusya'da
demir çelik sanayi çok kısa bir süre içinde üç katı hacmine ulaşmıştı, yeni ham
maddeye ihtiyaç vardı, yeni ham madde demek uzak pazarlar yeni sömürgeler
demekti. Dünya pazarları o dönem Hindistan, Britanya, Asya’da Çarlık Rusya, ,Afrika’da
Fransa olmak üzere bu üç emperyalist klik arasında paylaşılmıştı. Artan demir
çelik sanayi hacmi ile doğan yeni ham madde ihtiyacı Wilhelm Kaiser döneminde
zirve yapan Prusya yayılmacılığının iştahını kabartıyordu onlarda bu pazardan
pay istiyordu. İnsanlık birinci emperyalist paylaşım savaşı sürecine bu
koşularda hazırlandı,
Bismarck sonrası Prusya’da iktidara gelen Wilhelm Kaiser,
Bismarck döneminde Osmanlı ile geliştirilen sıcak ilişkileri doruğa çıkartarak
Osmanlıcılık üzerinden İslam radikalizmini Britanya’ya karşı kışkırtmak ve Britanya’ya
karşı bir cihat ilan ettirmek istiyordu, öte yandan en parlak ajanlarını jeolog
ve benzeri sıfatlar altında geniş Osmanlı coğrafyasının zenginlik haritasını
çıkarmak için görevlendirmişti. Wilhelm Kaiser Osmanlı üzerinden cihadizm
doktrinini Britanya’ya karşı kullanmak istiyordu. Sünni İsLam radikalizmini
kendi kutsal savaşının bir sıçrama tahtası olarak görüyordu , bu yüzden Avrupa’dan
geniş Ortadoğu coğrafyasında geniş ve etkili bir propaganda yürüterek ,Britanya
aleyhtarlığını kışkırtıyordu.
İstanbul’da ise sultanın emri ile bugünkü Fatih Camii önünde okunan cihat bildirisi İslam radikalizmini cihat adı altında Britanya’ya ve
müttefiklerine karşı savaşmaya çağırıyordu. Bu çağırının geniş bir coğrafyada
yankı bulması için Wilhelm Kaiser tarafından etkin bir propaganda
yürütülüyordu, ikballerini gerçekleştirmek ve bu politikalarını pekiştirmek
için Kaiser 300 milyon Müslümanın halifesi olan sultanla Ortadoğu’ya ziyaretler
yapıyor, Müslüman dostluğunu gittiği her alanda gür bir şekilde dilendiriyor, Şam
ziyaretinde İngilizlere karşı Kudüs’ü savunmuş Müslüman savaşçı ,Selahattin
Eyyubi’nin mezarına çelenk bırakarak onu övgü ile yad ediyordu. Alman propaganda
mekanizması ise bütün bu süreçleri bastırdığı bedava kartpostallar ve
bildirilerle etkin biçimde yayıyordu.
Bütün bu politikalar karşın , Britanya da etkin karşı
hamleler yaparak cihadizmi geniş bir coğrafyada diriltmiş ve Prusya’ya karşı kullanmıştı.
Özetle cihadizm bir doktrin olarak emperyalist çelişmelerin yoğunlaştığı
ve rekabetin merkezileştiği, coğrafyalarda geçmişten günümüze etkin biçimde kullanılmıştır.
Bugün aktörler değişse de ortadoğudan, Afrika’ya, doğu Avrupa’dan, Asya’ya, Suriye,
Libya, Irak, Afganistan ,Kafkasya Uygur bölgesi ve geniş bir alanda cereyan
eden cihadist hareketler, emperyalist vekalet savaşının bir tezahürüdür. Işid,
El Kaide, Boko Haram, Çeçen hareketleri ve benzeri cihadist paramiliter
oluşumlar emperyalist hegemonya savaşının bir seksiyonu olarak tarihi rollerini
oynamaktadırlar.
KORAY AKER