Fransız sömürgesi altında Cezayir’de bir mahkeme. Cemile
Bouhired yaralı ve işkence görmüş halde hakim karşısında. Karar: Giyotinle
idam...
Salonda herkes gözyaşlarına boğulurken, idam cezası verilen
22 yaşlarındaki orta boylu esmer kadın kahkahalarla gülmeye başlıyor ve herkesi
şaşkına çeviren kahkahalarının ardından tarihe geçecek şu sözleri söylüyor:
“Bizi öldürmekle Cezayir’in bağımsızlığına kavuşmasını engelleyemeyeceksiniz.”
Unutturulmaya inat hatırlamak
20. yüzyılın ortalarında Fransız sömürgeciliğine karşı
verilen Cezayir bağımsızlık savaşına binlerce kadın katıldı ancak, katılan
erkekleri yazan eril tarih kadınları unutturmak için özel bir çaba sarf etti.
‘Ezilenlerin tarihi birazda unutulmaya karşı direnmektir’
sözünün doğrulamasındaki gibi özgürlüğün parlak yıldızlarından olan Cemile
Bouhired (Djamila Bouhired), önce sömürgeciliğe direndi ardından ise ülkesinin
erkekleşmiş tarihinin unutturmaya çalıştığı hafızalara karşı hala direniyor.
Cezayir’in isimleri özgürlükle özdeş kadın kahramanlarından
Cemile, hakkında çok az şey bilinmesine ve bu günlerde unutturulmaya
çalışılmasına karşın, adını bir coğrafyada kendisinden sonra gelen kız
çocuklarına gururla verdi.
Ölümü kahkahalarla karşılayana kadındı O ve özgürlük
savaşını verdiği ülkenin yöneten erkinin ütopyasından uzaklaşmasına karşıda
yeni mücadele biçimleriyle adından söz ettirdi.
Cemile’nin hikayesi
20 yüzyılın en önemli bağımsızlık mücadelecilerinden olan
Cemile’nin hikayesi, 1930’da, Cezayirli bir yöneticinin Fransız temsilcisine
hakaret etmesi sonucu Fransa’nın ülkeyi işgal etmesi ile başladı. Takip eden
beş yıl içinde ülkenin verimli topraklarına el konuldu ve Fransız
yerleşimcilere tahsis edildi. Cemile 1935 yılında Cezayir’de doğdu ve
orta-sınıf bir ailenin çocuğu olarak yetişti. Çocukluk ve gençlik yıllarında
ülkesi işgal altındaydı.
Cemile henüz 10 yaşındayken 1945 yılında Fransa II. Dünya
Savaşı’nın sona ermesini fırsat bilerek Setif’de Cezayirlilere karşı büyük bir
katliama girişti. Tarihe ‘Setif Katliamı’ olarak geçen bu kara gün, Cezayir
halkının bağımsızlık arzusunu daha da alevlendirdi.
Özellikle bu katliamdan sonra çoğunluğu öğrenci kökenli olan
Cezayirli gençler Ulusal Kurtuluş Hareketine (FLN) katılmaya başladı.
‘Annemiz Fransa değil, Cezayir’
Cemile’nin ilk isyanı da sömürgeciliğin asimilasyon
politikasına karşı oldu. İlkokulda her sabah okutulan ‘Annemiz Fransa’ marşını
‘Annemiz Cezayir‘ diye okuduğu için okuldan uzaklaştrıldı.
İşgal altında büyüyen Cemile tanıyanlarda etki bırakan bir
karaktere sahipti. “Ömür boyu hapistense idam daha özgürleştirici bir
seçenektir” diye işgalciye meydan okuyan Cemile ilk gençlik yıllarında
bağımsızlık savaşçılarına katıldı. FLN’nin ‘fedailer’ grubunda yer alan Cemile
istihbarat dahil bir çok alanda önemli görevler üstlendi.
Cezayir’deki bağımsızlık mücadelesine Fransa’nın sömürgesi
altındaki ülkede 800 binden fazla yerleşim yeri yakıldı ve iki buçuk milyon
insan savaş sonucunda yerlerinden edildi, bir milyondan fazla kişi ise
bağımsızlık savaşında yaşamını yitirdi.
‘Her çocuğun feryadı benim feryadım’
“Ülkemin her çocuğunun feryadı benim feryadımdır” diyen
Cemile, sömürgeciliğe karşı verilen direnişte hep ön saflarda yer aldı. FLN
savaşçısı olan Cemile, bir Fransız lokantasına bomba yerleştirmekle suçlandı ve
1957 yılında yaralı halde tutuklandı.
“Cezayir’de bir kadın kahraman yaratmak istemiyorum” diyen
Fransız hakim, Cemile ile gizli bir görüşme yaparak, “Doktor kontrolünde sana
akıl sağlığının yerinde olmadığı raporu verelim serbest bırakalım” teklifinde
bulundu.
Simon kız kardeşi Cemile’yi yazdı
Bunu şiddetle redettiğinde ailesiyle birlikte 23 gün ağır
işkenceye maruz bırakıldı. İtirafa zorlayan Fransız askerlerinin sorduğu
soruları yanıtsız bıraktığı için tecavüze uğradı, cinsel işkenceye maruz
bırakıldı.
Simon De Beauvoir, Cemile’nin hikayesini kaleme aldığı
yazısında, “Bir kadının bedeninin savaş aygıtı haline getiren ülkemden
utanıyorum. Cemile’ye şiş ve copla tecavüz eden askerler beni savunuyor olamaz.
İşgali ve sömürgeciliği sürdürmek için ben Fransız vatandaşı olarak hiçbir
postala yetki vermedim. Ben işkencecilerin yanında değilim, kız kardeşim Cemile
ile birlikte Cezayirliyim” diyordu.
‘İşgalciye haddini bildirdim’
Mahkemeye çıkarıldığında uğradığı işkenceleri anlatan Cemile
Fransızlara şöyle meydan okumuştu:
Hakim: Sen bir Fransızsın
Cemile: Hayır ben Cezayirliyim
Hakim: Sen bir suç örgütü üyesisin
Cemile: Ben direniş örgütü üyesiyim
Hakim: Sen bir suç işledin
Cemile: Hayır sadece işgalci hainlere haddini bildirdim…
İki ayrı bombalı eylemle suçlanan Cemile hakkında giyotinle
idam edilmesi kararı verildi. Mahkeme salonunda karar açıklandığında yakınları
ağlamaya başladı ancak Cemile hakimin gözlerinin içine bakarak kahkahalar
atmaya başladığında herkes şaşkında döndü. Ardından meydan okuyan şu sözler
söyledi: “Bizi öldürmekle Cezayir’in bağımsızlığına kavuşmasını
engelleyemeyeceksiniz.”
Fransız yargıcın korktuğu başına geldi
“Kadın kahraman istemiyorum” diyen Fransız yargıçların
korktuğu başlarına gelmişti ve Cemile kadın bir kahraman olarak tarihteki
yerini almıştı bile. Dünyanın dört bir yanında cezasının kaldırılması için
kampanyalar başlatıldı. Modern feminizmin en önemli teorisyenlerinden Fransız
filozof ve yazar Simon De Beauvoir ‘Kadınlığımın Hikayesi’ adlı otobiyografik
eserinde Cemile’nin hikayesine yer verdi.
Hatta Simon De Bouvoir’ın Cemile’nin tutukluluk koşullarıyla
ve gördüğü işkencelerle ilgili yazdığı bir yazının Le Monde gazetesinde
yayınlanmasının ertesinde, gazete Cezayir’de toplatıldı. Simon yazdığı makalede
Cemile’nin maruz bıraklıdığı cinsel işkenceyi anlattı ve hakkında verilen
cezanın kaldırılması için başlatılan kampanyalarda aktif yer aldı.
Bağımsızlıkla özgürlüğüne kavuştu
Kamuoyu baskısı nedeniyle Cemile’nin idamı 1958 yılında
müebbet hapse çevrildi, 1962 yılında Cezayir’in bağımsızlığına kavuşmasının
ardından ise serbest kaldı. Bağımsızlığın ardından kadınlar için çalışmalar
yürüten Cemile, ülkesindeki iktidarların uygulamalarını ütopyasından uzak
bulduğu için bir süre sonra siyasetten çekildi.
8 Mart’ta Gazze için yola çıktı
Hayatı ‘Cezayirli Cemile’ adıyla filme çekilen Cemile
hakkında bir çok biyografi kitabı bulunuyor. Filistin’in bağımsızlık
mücadelesine destek veren Cemile en son olarak 8 Mart 2014’te Dünya Kadınlar
Günü’nde dünyanın bir çok ülkesinden 80 kadınla birlikte Gazze ablukasına karşı
başlatılan yürüyüşü organize etmişti.
Cezayir’de mütevazi bir hayat süren Cemile’nin adı hala
ülkesinde yeni doğan kız çocuklarına özgürlükle özdeş verilen isimlerden.
Cemile’yi en iyi anlatan dizeleri ise ünlü Arap şair Nizar
Kabbari kaleme almıştı:
….Adı, Cemile
Bir tarih bu
Yazar ülkem onu
Korur çocuklarım onu
Bir kadının tarihini ülkemden
Giyotinin soğuttuğu
Fethetmişti güneşi
Bir kadın…”
(GAZETEİNSAN)