ÇÖKERTİLEN ATATÜRK CUMHURİYETİNİN ENKAZI ALTINDA ÇIRPINAN CHP– YÖNETİMİ ve 2019 SEÇİMLERİ 

 CHP ve Yönetimi, neleri yapmadı da, ülkenin bu noktaya gelmesine sebep oldu ve daha nelere sebep olacak.

Gerçekleşmiş olanları belirtip, gerçekleşecekler konusunu, kısa maddeler halinde projekte edelim;

 1-Partinin dışarıya kapalı yapısı açılmadı. Dışarıya açılım, sağdan popüler birkaç kişinin milletvekili yapılması şeklinde cereyan etti. Asıl sorun bozuk parti örgüt yapısındaydı, bu 2018 Kurultaylarında da görmezden geldi.

 2-İktidarın yarattığı, binlerce yasa dışı fiili duruma, gösterilmesi gereken tepkiler gösterilmedi.

 3-Yasa dışına çıkmış bir iktidarla, yasa içinde kalarak mücadele edilemeyeceği bilindiği halde, halk aldatılarak, “Yasalar içinde kalarak, her türlü mücadeleyi vereceğiz.” denildi ve mücadele ediliyormuş gibi yapıldı.

 4-MHP'nin desteğiyle  fiili durumların yasallaşmasına, zımni destek sağlandı.

 5-Seçimlerde yapılan hileler önceden detaylıca ortaya koyup, ya bunların tedbirlerini alın, yada seçimlere katılmayın şeklindeki sayısız önerileriler, göz ardı edildi.

 6- AGİT’in ön ve kesin seçim raporları bile dikkate alınmadı.

 7-En son 16 Nisan 2016  halk oylamasında, iktidar, YSK tarafından yaratılan yasadışı fiili durumla, aleni suçüstünde  yakalandı. Buna bile öyle bir buluş yapıldı ki(“Oylarınızı bize verin oylarınız namusumuzdur koruyacağız” denildiği halde);

 "OYLAMA HUKUKİDİR ancak MEŞRU DEĞİLDİR" diye.

(Halbuki oylama; ne hukuki, ne de meşru idi.)

 Bu duruma, Genel Başkan ve çıkarı olan vekillerden başka, hiçbir CHP'li inanmadı.

Bu yazılanların eleştiri olmayıp, gerçeğin ta kendisi olduğu, mevcut çevrenin dışına çıkılıp, biraz sorgulanınca, hemen görülebilmektedir. Ancak sonraki maddelerde açıklayacağım nedenlerden dolayı, parti yönetiminin böyle bir derdi hiç olmamıştır.

 8-Adalet Yürüyüşü adı altında yapılan yürüyüşü ve peşine yapılan İstanbul mitingi(yaklaşık 2,5 milyon kişi) hak arama ve yasadışı uygulamalara karşı çıkma anlamından çıkarıp, toplumun gazını almak için kullanıldı. Cefakar, aydın ve gerçek Atatürk’cüler, safça size inandı veya inanmak istedi, ancak tarafınızdan zavallı duruma düşürüldü.

 9-Çökertilmesine seyirci kalınan, Atatürk Cumhuriyeti için;

Tarihe,  “CHP, kurucusu olduğu  Atatürk Cumhuriyetinin, çökertilen enkazı altında kalan parti” olarak geçti.

 10-Atatürk Cumhuriyetinin, çökertilmesinden sorumluluk duyup, istifa eden, bir tek  Parti Yöneticisi  veya Vekil olmadı.

 11-Bu sonuç, CHP Genel Başkanı, Parti Yöneticileri ve Vekillerinin boynunda, çocuklarına bırakılacak bir utanç madalyası olarak asılı kaldı.

 12-Çökertilmiş Atatürk Cumhuriyeti yerine, şu anda fiilen uygulanan tek adam diktatörlüğü, kanunlaşan kurgu yasa ile 2019 seçimlerinde, resmiyet kazanacağı açıktır.

 13-Genel Başkanın 2018 Tüzük kurultayında yaptığı konuşmada, örgütlenmede devrim diye ortaya koyduğu şey, Genel Başkan ve parti yöneticilerine çok önceden  gönderilen ve bir grup partili tarafından, genel merkezde sunumu yapılan kapsamlı ve bütünlüklü bir çalışmanın, özü saptırarak aktarılan kısmıdır.(Çalışmanın aslı; Aktif Üyelik, Pasif  Üyelik, Sokak Liderliği temeline dayalı, delege sisteminin kaldırılıp, sokağın örgütsel yapılanması temel alınarak  hazırlanmıştır. Söz konusu guruba ait bu çalışma, “CHP’de ETKİN ÖRGÜTLENME” adında bir kitapçık haline getirilerek, parti yönetimine iletilmiştir.)

Daha sonra aynı konuşmasının devamında, inanılmayacak şekilde; Bu Seçim Taslağı, Bu YSK ve Devletin Bütün Olanaklarının Tek Taraflı  Kullanıldığı Yapı ile Seçime Girilmemesi Gerektiğini Söyleyen vekili açık bir şekilde, kapının önüne koymakla ağır bir vurguyla tehdit edildi.

 14-Parti Yönetimin, kurgulanmış, kaybedileceği baştan belli olan 2019 seçimlerine, Partinin, kayıtsız ve şartsız katılacağı, Genel Başkanın ağzından “KAZANACAĞIMIZ BELLİ OLAN SEÇİMİ NEDEN BOYKOT EDELİM” şeklinde ifade edildi.

 Parti Yönetiminin, seçimlere neden katılması gerektiğini açıklarken kullandığı aldatma argümanları:

 Kabul ettikleri tespitler;

 a-2002 den beri yapılan seçimlerde hile yapıldığına dair, çok kuvvetli bir kanaat var mı ? VAR

 b-2002 den beri yapılan seçimlerde ; yasa, akıl, namus ve vicdan olarak;

seçimlerin tarafsız, eşit ve dürüst bir şekilde yapılmasında birinci derece sorumlu kişilerin(Cumhurbaşkanı, Başbakan, Adalet Bakanı, İçişleri Bakanı, Haberleşme Bakanı)  bu kurallara uyduğuna inanan bir kişi var mı? YOK

 c-Seçimlerin tarafsız, yasaların emrettiği şekilde  eşitlik ve dürüst bir şekilde yapılmasında birinci derece sorumlu kişiler, Cumhurbaşkanları, Başbakanlar, Adalet Bakanları, İçişleri Bakanları, Haberleşme Bakanları, AKP’li yerel Yöneticiler, YSK ve TRT, seçim süreçlerinde devlettin tüm imkanlarını AKP’nin propaganda aracı olarak kullanmasına bırakın göz yummayı, olanak sağladılar mı? EVET

Kendileri de bu imkanları fütursuzca kullandı mı ? EVET

 d-Açık ve somut olarak AKP’nin sandıkta kaybedip, zorbalıkla kazandığı seçim var mı?  VAR(15-03-2018 FOX İ.Küçükkaya’nın sabah programında “Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri için  o zaman seçimlerden sorumluydum diyen vekil Gürsel EROL, gece 03:00’a kadar 70.000 oy önde olduklarını, sonra seçim sayım merkezlerine AKP’li birçok bakan ve milletvekili girerek seçimin yönünün değiştirildiğini söyledi mi ? SÖYLEDİ )

 e-16 Nisan Başkanlık Sistemi Halk Oylaması öncesinde,  seçmene ve halka, parti  ve vekiller olarak, televizyonlar ve başka kamuoyu araçlarıyla boy boy “BİZE OY VERİN NAMUSUMUZDUR KORUYACAĞIZ” dediniz mi? EVET

Oylama sonucu, halka pişkinlikle, “NE YAPALIM BİZ YSK’NIN KURAL DEĞİŞTİRECEĞİNİ BİLEMEDİK” dediniz mi ? EVET

Bazı namuslu vekillere televizyonlarda bu çelişki sorulduğunda, ağlamaklı bir şekilde, boyunlarını bükerek, cevap vermede aciz kaldıkları görüldü mü? EVET

 f-Açık ve somut olarak AKP’nin sandıkta kaybedip,  YSK tarafından  yasa dışına çıkılıp, kural değiştirilerek kazandığı seçim var mı?(16 Nisan Başkanlık Sistemi Halk Oylaması) VAR

 g-Belli bölgelerde devlet gücünün sandıklara AKP lehine müdahale ettiği var mı? VAR

 h-Bundan dolayı yüzlerce sandıktan CHP’ye sıfır oy çıktığı gerçeği var mı? VAR(Özellikle 16 Nisan Başkanlık Sistemi Halk Oylaması)

 i-2002’den bu yana tüm seçimlerde ihtiyaca binaen hazırlanıp, kullanıldığı düşünülen ölülerden oluşan sandıklarla ilgili kuvvetli  şüphe var mı? VAR

 j-Bunlardan daha vahim kurallar, kanunlaşan yeni seçim kanununda var mı? VAR

 k-CHP bu kuralların çok büyük bölümüne temelden karşı mı ? KARŞI

PEKİ SİZCE,

CHP GENEL BAŞKAN VE YÖNETİMİ

YUKRIDAKİ  TESPİTLERİ  KABUL  ETTİKLERİNE  GÖRE

NEDEN  SEÇİMİ  BOYKOT  ETMİYOR ???

 15-BOP’un bütün bileşenlerinin en çok korktuğu, CHP’nin 2002 den bu yana yapılan kanun dışı uygulamalara karşı  sinei millet tepkisidir.(Son olarak, MHP’nin seçim güvenliği ile ilgili CHP’nin görüşme isteğini önce reddedip, CHP’li bir vekilin bu şartlarda seçime katılmamak gerektiği şeklindeki açıklamadan, ya CHP sinei millete giderse korkusundan, daha sonra bir görevli ile CHP’den konu ile ilgili dosyayı istemesi.)

SONUÇ:

Bütün bunlar CHP Genel Başkanının da BOP’un bir parçası olduğunu, esas görevinin de, iktidarın her türlü yasadışı uygulamasına karşı, CHP de oluşacak bir infiali  ve partinin sinei millete dönmesi tepkisini engelleme olduğu görünmektedir.

 Bu bağlamda 2019 seçimlerinde BOP tarafından Genel Başkana verilen görev;  Ne olursa olsun, CHP’yi bu seçim taslağı, bu YSK ve devletin bütün olanaklarının tek taraflı  kullanıldığı yapı ile seçime sokma(itiraz ediyormuş gibi görünerek) olarak değerlendirmek mümkündür.

 Seçim sonrasında da, parti yönetiminin rahatlıkla;

“Bu sadece bizim sorunumuz değildi” diye gerekçe üretileceğini görür gibiyim. 

GÖRÜNEN KÖY KILAVUZ İSTEMEZ 

 NOT: Bu yazı, hayatımın en acı yazısı olduğunu belirtmek isterim. 

(COŞKUN KÖMÜRCÜ – YENİBİNYIL)
Daha yeni Daha eski